Bazen kendimi öyle günaha bulanmış hissediyorum ki inanmadığım tanrının önünde diz çöküyorum mutlu olabilmek için.Evet garipseyin beni,dışlayın ama ben buyum.Her şeye olan inancım bir bir silinip giderken,ona da inanmadım bir yerden sonra.Ama şimdi acizce bir umut arıyorum.Belki sesimi duyar diye.Çünkü onlar duymadı,görmedi beni.Evet belki de bakmışlardı bana ama görememişlerdi.Siz de biliyorsunuzdur bakmak ile görmenin arasındaki farkı değil mi?Onlar da haklı bir yerde,her şeyi başkasından bekleyemezdim.Artık bir şeyler için heveslenip benim de çabalamam gerekiyor.Ama nedense kolumu kaldırmaya bile mecalim yokmuş gibi hissediyorum.Sanki karanlık bir şey ruhumu emiyor.Bazen bu nereye kadar böyle devam edecek diye düşünmüyor değilim.En azından kafamdaki onlarca sorulardan bir tanesini yok etsem ruhuma iyi gelecekti belki de.Ne yazık ki problemleri çözmede çok iyi olduğum söylenemez.
Hele öyle bir soru var ki zihnimde,bütün duygularımı alt ediyor.Ne kadar his varsa içimde tek tek zehirliyor hepsini."Neden yaşamalıyım?" Ya da farklı bir şekilde sorarsak "Yaşamaya değer bir şey var mı?".Evet aslında bu soruyu birçok farklı şeye dönüştürerek size sunabilirim ama benim gibi boşluğa düşmenizi istemem.Bu o kadar kötü ki gerçekten açıklamak istesem en basitinden hissizlik derdim.Kendimi Tolstoy gibi hissediyorum.Gerçi bunlar benim duygularım,ben de Tolstoy gibi hissediyorum desem daha olur.Bu sorulara yanıt aramaktan yorulmuşken Tolstoy'un "İtiraflarım" adlı kitabını okudum.İtiraflarım derken bu kadar derin şeyler anlatacağından haberim yoktu.Kitabını okuduğumda okuduklarımın kendi zihnimdekiler olduğunu sandım.Böyle düşünenin tek ben olmadığını kabullenmek biraz zor olduğu için kitabı okuduğum zaman tüylerim diken diken olmuştu.Benziyorduk.Onun da hayatına anlam katan yazıları vardı.
Ben bazen yazılarımı da kaybederim diye korkuyorum.Belki de kaybetmekten değil de hayal ettiğim değerin gösterilmemesinden korkuyorum.Her ne kadar onların değerli olması için başkasına gerek yok desem de biliyorum ki içimde bir yerlerde bu duyguya aç gözlü birisi var.Şu an bunları bile neden yazdığımı bilmiyorum.Zaten diğer insanlar neden benim duygularımı okusunlar ki? Böyle olsa bile okusunlar istiyorum,biraz da olsun değerli olduğumu hissetmek.Ama en çok özgüvenli hissetmek.Artık duygularımı başkasına aktarmaktan korkmak istemiyorum.Şiirlerimi saklamak,okumalarından utanmak istemiyorum.Duygularıma değer verildiğini hissetseydim zaten bunları yaşamak zorunda kalmazdım.Bu da insanların diğer bir suçuydu.İnsanların duygudan ibaret olduğunu bilmemeleri.Neyse ki üzerime yapışmış adımla birlikte bunu gayet iyi anlayabiliyordum.Ben doğruyu yapıyorum demiyorum,anlıyorum diyorum.
31.03.2020
02.30