NİHORA'YA MEKTUPLAR

37 12 1
                                    


Nihora'ya Mektup (IV)

Yakalandım,

yakalandın,

yakalandık.

Herkes benden bir şey bekliyor.

Konuşma saatim geldi de geçiyor.

Dikkatlice beni izliyorlar, ne bekliyorlar "Üzgünüm efendim, benim mevsimim değil." desem... aptal derler.

   Oysa biz korkmuyorduk Zaman'dan, plansız yapılan işlerden , tesadüflerden öyle değil mi  sevgilim ? Biz böyle bulmadık mı birbirimizi ? Bütün acımızı unutup,  acılara acımadı mı yüreğimiz ? Saat ilerledikçe eriyen mumun ışığında kara bir odayı aydınlatmadı mı gözlerimiz sabahı ?

  Kuşkusuz beklemişiz bizi, amma sen gecenin sarhoşluğuna aldanarak, amma ben seher vaktini çağırarak... Kuşkusuz saklamışız alevimizi...

Şimdi yanma zamanı rüzgara karşı

Rüzgara inat!!!

Yakalanırız efenim, bile bile, seve seve,

göz göre göre yakalanırız hemde..

Nihora.. görüyor musun?

Zamanın farkında değiller...

Sessiz bir hazan.

Birikmişliğim bitkinliğime sebep bu aralar... Senin şu fotoğraflarındaki gülüşün var ya , beter ediyor beni. Tutuluyorum... Bedbahtlığım ise göz bebeklerinin suçu!

Kan olmuş gözlerim kırmızı

Ağaca vuran güneşin gölgesi

Gözlerimden çıkan sözleri duydular.

Sanırım yalnızlığın sesi

Yakalandın Nihora,

Kaldır ellerini ve düş dalımdan.. Bu baharın sonu, sonbahardır..

Beğendin mi bugün ki sessizliğimi ? Özleyişimi, bekleyişimi. Güzel ölürüm ben...


30/03/2020

(Y)ARAMIZDAKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin