Yalandın. Koskocaman bir yalan! Klasik bir ayrılık senfonisiydi gidişin. Yaprakların sararmış ve hafif kahverengileşmiş tonlarıydı. Uzunca bir yolda yürüyordun. Bastığın kalbimin çıtırtısını duyuyor musun? Güzel sestir ya o hani, aklıma gelmişken bir de kahve yapayım sana. Gönlümden koptu..!
Umudumu yaktım ve cezveyi koydum üstüne
Biraz gözyaşlarımdan doldurup ömrümden koydum
Orta şekerli bir hayat kaynattım sana
Belki kırk yıl hatrı olmaz belki de istemem zaten
Bir ömürlük kahve bu sevdiğim..
Ağzın yanar, içemezsin!
Senin gidişine acı bir kahve yaptım, kendime gelmem lazımdı.
Ayrılığın son baharı,
Canımı kimse Eylül gibi acıtmadı.
Hiçbir zaman hissetmedim de
Boşluğunu kimse kapatamadı.
Hiç unutur muyum? Yarım yaşanmışlıkları..
Soğuk savaş dedikleri şey bu olsa gerek. Seninle benim aramda. Bir savaş vardı, evet soğuktu. Soğuktun. Bir savaş vardı evet! Kaybetmeyi göze almıştım. Seninle mücadelemde yenik düşmüştüm. Artık gazi bile sayılmazdım. Yara almıştım ve bu yara hiç kapanmayacaktı. Oysa çok isterdim acı çekmeden "Ellerinden Ölmek"...
Unutulmaz bu aşkın savaşı
Kadın, adamı sınadı
Hiç laf etmedi soğuk ellerinden
Adam, ölmeyi göze almıştı
Kendini buldu bu savaşın içinde
Her şey göründü farklı biçimde
Ölmeyi çok istedi adam
Beter oldu ölmekten, kadın gidince
Aşkından kör adam, savaşı bitmez
Ağır yaralı acısı dinmez
Ömür boyu gelsin diye bekler
Sevgiyi bilmeyen kadın, yolda düz yürüyemez
Ayrılık ne sonuydu baharın ne de soğuğuydu savaşın. Ayrılık acıydı, ayrılık kahveydi.
06/04/2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Y)ARAMIZDAKİLER
RomanceVe sonsuza dek mutlu yaşadılar... Demek istiyorum ki Her sevenin ardından söylenecek söz bu olsun Mutlu sonsuzluklar olsun Sonsuzluk daima muhtaç kalsın mutsuzluğa... "Bir adamın ayık kaleminden seyirler"