4. Bölüm

26 2 0
                                    

                              Öykü Savlar...
Uyandığımda yine başımdaydı kurtulamıyacak mıydım ben bu çocuktan o uyuyordu o sırada doktor geldi çıkışımı yapıcağımızı söyledi serumlarımı çıkarttıktan sonra imzalamam gereken kağıtları imzaladım oda dan eşyalarımı alıp çıktım o hala uyuyordu ama kararlıydım burada kalsın hemen çıkıp yürüyerek okula gidecektim ama hastahanenin yakınlarında beni bıçaklayan gerizekalı tacizciyi gördüm hastahaneye girip polis aradım ama bulamadım Rüzgarı uyandırmaktan başka çarem yoktu bir kaö dürtme sonunda uyandı " Rüzgar o kapıda" "kim kapıda öykü" dedi. Beni bıçaklayan adam diyince hemen ayaklandı ve dışarı çıkıp nerde dedi. Doktorlara söylememiz gerektiğini söyleyince bana kızdı adamı gösterdim o adamın yanına giderken ben beni ameliyat eden doktora her şeyi anlattım o hemen polislere haber verdi. Polisler geldiğinde Rüzgar adamın ağzını burnunu kırmıştı ne yaptığının farkında değildi. Adamı , beni ve Rüzgarı karakola götürdüler hepimiz ifademizi verdik. Eğer adam şikayetini çekmezse Rüzgar da yargılanıcaktı ve ben şikayetimi çekmezsem adam da çekmeyecekti. Admın cezasını çekmesini istiyordum ama Rüzgarın da yargılanmasını istemiyordum adama dedim ki " bir daha böyle bir şeye giriştiğini görürsem seni videoya çeker herkese rezil ederim şimdi şikayetimi çekmemin tek sebebi arkadaşım" onaylarcasına kafasını salladı ve ikimizde şikayetlerimizi geri çektik. Rüzgar tüm yol boyunca bana kızınca patladım "istediğin zaman eski kız arkadaşını kıskandırmak için beni öpüyorsun, üstüne yanıma gelip beni sinir ediyorsun ve bu adamla karşılaşıp bıçaklanıyorum bunlar yüzünden sana bağırmıyorum ama ben seni kurtardığım için bir sürü azar yiyorum" dedim. Gerçekten söylediklerim karşısında üzülmüştü çok kısık bir sesle "özür dilerim" dedi. Ama özür dilemek bir şey değiştirmiyordu sonunda okula vardık koşa koşa yatakhaneye gittim kızlat beni görünce üzerime atladılar ve bunu kutlamamızı söylediler böyle gülüşürken sude dedim tanıyor musunuz? Beril hemen cvp verdi " Bizim okulda ki sudeyse evet" "sarışın kokoş bişey" dedim. Nilsu güldü "anlaşılan bizim okuldaki sude" daha başıma ne gelebilirdi. Uzun zamandır annemlerle de konuşmuyordum hemen annemi aradım biraz dertleştikten sonra babamı aradım aradığıma sevinmişti onunlada biraz konuşup telefonu kapattım burdaki dostluğu sevmeştim.

Beril Kibar...
Öyküyü tanıyalı çok az zaman geçmesine rağmen onu çok ama çok sevmiştim çok güzel bir üçlü olucağımızı düşünmüştüm fakat öykü yüzünden akşamları Demirle buluşamıyordum Rüzgar ı suçlamalıyım aslında çünkü Öykü haklı diye düşünürken aklıma bir fikir geldi yakınlarda bir arkadaşımın villası vardı hemen onu aradım " Alo Ozan naber benim sana işim düştü ya bu akşam sizin villaya gelsek olur mu? Gece 4 gibi gideriz" biraz düşündükten sonra "olur tabiki bende seni çok özledim" dedi. " anlatacaklarım var" dedim ve telefonu kapattım derse gitmek için hep beraber hazırlandık ve sınıfın yolunu tuttuk Öyküyle sınıflarımız aynıydı ama Nilsu yan sınıftaydı o yüzden Öyküyle sınıfa ilerledik ve dedikoduları dinlemeye başladık herkes sınıfa yeni bir çocuğun geleceğinden bahsetiyordu hemde Manisadan öykü konuştu "ben gelicek çocuğu tanıyor olabilirim" dedi.

Öykü Savlar...
Bunlar olurken içimden bir his çocuğun Yaman olduğunu düşünüyordu işin tuhaf tarafı Yaman ve Rüzgarın soy isimleri aynıydı ben bunları düşünürken kapıdan yeni çocuk girdi ve arkama oturdu bilin bakalım kim tabiiki de YAMAN SOYLU hemen arkamı döndüm "Yaman burda ne işin var" dedim. " insan sevdiği kızı göremeden çok zor yaşıyor öykü" dedi. Biraz sonra " Tabii ikizinin bu kıza karşı bir şeyler hissettiğini düşününcede zor duruyor olduğu yerde" ağzım açık kaldı ve savunmaya geçtim "Rüzgar sadece arkadaşım ayrıca nasıl ikizsiniz hiç benzemiyorsun hem yanında hiç onu görmemiştim" "Rüzgar annem ve babamdan nefret eder beni biraz seviyor ama az işte o yüzden hep izmirde yaşadı kendi parasını kazandı" "Yakışıklı olduğu kadar zeki de demek ki" ardın hoca girince önümüze döndük beril ne olduğunu sorup duruyordu en sonunda her şeyi anlattım ağzı açık kaldı vay be dedi. " ee öykücüm bu akşam geliyor musun? Şu anlattığım ozanın villasına gidicez nilsuyla" "soru mu bu tabiiki geliyorum" "Güzel"
 
                                Yaman Soylu...
Öyküyle aynı sınıfta olucağım için çok heycanlıydım sınıfa girdiğimde öykünün bir arka sırası boştu hemen oraya oturdum biraz lafladık Rüzgarla ikiz olduğumuza şaşırmıştı ama onun Rüzgardan hoşlandığının farkındaydım ders bitince içeriye bir kız girdi öykü koşarak üzerine atladı kızın NİLSUUU diye bağırıyordu nilsu bana çok hoş gözükmüştü en doğru kelime ne bilemiyorum ama o çok hoştu bir anda öykünün acısını yok etmişti yanına gittim ve "selam" dedim "selam sen yeni çocuksun galiba" dedi evet manasında kafamı sallayıp "öykü biraz konuşa bilir miyiz?" Dedim hemen yanıma geldi "noldu?" "Lütfen seni sevdiğimi Nilsuya söyleme çünkü onu görür görmez aşık oldum" şoka girmiş gibi gözüküyordu "tamam söylemem" dedi ve birine mesaj yolladı

                                  Öykü savlar...
Yamanın sözlerinden sonra hemen Berile mesaj attım sakın yamanın beni sevdiğini söyleme. Çok geçmeden tamam :). Yazdı ve yanlarına gittim Nilsu bir yerde işi olduğunu söyleyip yanımızdan ayrıldı bende her şeyi berile anlattım ağzı açıl beni dinledi sonra odamıza çıktık kabıda bir kutu duruyordu üstünde bir not vardı hemen okumaya başladım.
Senden çok ama çok özür dikerim Öykü sen benim en yakın arkadaşımsın lütfen bu hediyeyi kabul et çünkü öyle uzun duygusal yazılardan hiç anlamam sadece kısa zamanda ne kadar çok anımız oldu görmeni istiyorum sevgilerimle Rüzgar...
Ay çok romantik dedi beril kes sesini diye yanıt verdim. Ve kutuyu açtık. Gördüğüm şey duygulanmama neden oldu bir sürü fotoğrafımızın olduğu bir kutuydu bu merak ettiniz değil mi :) hadi beraber bakalım.

Yeni sayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin