ECEM
Yine günlerden pazartesi ve bugün hava daha kapalı tıpkı benim aklım gibi dün okulun dedikodu sitesinden dolayı uzun zamandır hoşlandığım çocuk olan Tuğra ile bir kızın fotoğrafını koymuşlar ve kız okulun en güzel kızı olan Cansu' ydu ve kızda ne var ben daha çözmüş değilim. Alt tarafı güzel bir fiziği ve sarışın mavi gözlü tipik sarışındı işte. Ve okulun en yakışıklı erkeği olan Tuğra koyu kahve renginde saçı, kahverenginin en açık tonunda göz rengi, beyaz bir ten ve boyu 1.90 olan, beni benden alan iki yanağında da olan gamzeleriydi ve futbol takımın kaptanı olan Tuğra şöyle düşününce okulun tüm kızlarının en yakışıklı bulduğu erkekler sırasının 1. Olarak geliyor .Ondan benimde bu sinirime gidiyor çünkü tek benim değil tüm okulun dikkatini çeken bir çocuk o. Ve ben onun için sadece bir hiçtim çünkü çevresinde o kadar güzel kız ve genelde bunların çoğunda sarışındı ondan daha çok aklım kapanıyor onun yanındaki ve her fotoğrafta sarışın kızla gördükçe .bugün de o günlerde biri işte ve ben yine onu görünce aklımın kapanıp nefes almayı unutacağım oysaki o benim farkımda bile olmadan. Elime geçen ilk pantolonumu ve tişörtümü giyip evden kendimi dar attım. Kendime bakınca siyah pantolon ve beyaz tişört giymişim. Okula doğru yürürken arkamdan bir ses geldi:
"ECEEEM" diye ve bende kim olduğuna bakmadan en yakın arkadaşım olan ve Tuğra'dan sonra yüzümü güldüren Mine olduğunu anlamıştım zaten ve öyle hızlı koşarak üstüme atladı ki dedim bir an düşeceğim zannettim ama bu sersemliği bile beni güldürüyor çünkü üniversiteye kayıt yaptığım sırada o an karşılaşıp 2 seneyi aşkında arkadaşız aslında. Okula doğru yürürken her zamanki pastaneye gidip bizim hep tercih ettiğimiz kuruvasan dan aldık tabi ki Mineninki sade ve benimki de çikolataydı. Küçük bir kahvaltı yaptıktan sonra okula gittik ve bana Mine her zamanki gibi Ahmet ı anlatıp durdu çünkü Ahmet onun okula başladığından beri hoşlandığı tek çocuktu. Ahmet da Tuğra kadar olmasa da bir yakışıklılığı vardı. Mine anlatırken yine aklıma Tuğra geldi ve ben gülerken Mine beni yakaladı ve bana; Oooo aşk kızı yine Tuğra ' yımı düşünüyorsun sen, dedi.
Utanarak bende: Evettt. dedim .
" Hayır anlamıyorum şu çocuğu niye açılmıyorsun baksana 3 seneyi aşkındır onu düşünüyorsun."
Bende olduğum yerde sanki çivilenmiş gibi kaldım ve hemen kendime gelerek laf yetiştirdim:
"saçmalama Mine o kadar güzel kız var etrafında hemde hepsi de sarışın."
"Eee ne yani sende güzelsin işte tek fark sarışın değilsin. dedi beni göstererek."
Evet haklıydı saçlarım simsiyah, düz ve uzun , beyaz bir ten , düzgün ve güzel bir vücudum vardı. Bir de en sevdiğim ise Tuğra gibi gamzelerimin olmasıydı .Gerçi bu vücuda sahip olmamın tek avantacı jimnastik kulübünün başkanı ve en iyileri olmamdı.Gene de Tuğra için yeterli değildim .Ben bunları düşünürken çoktan okulun ana girişine yaklaşmıştık zaten .Bir anda karşımda Tuğra ve Cansu' yu gördüm gülüşüyorlardı bende daha fazla bakmamak için kafamı çevirdim ama beni çoktan Tuğra görmüş ve daha çok gülmeye başladılar. Hayır bu çocuğun benle alıp veremediği ne beni gördükçe daha çok gülüşüyorlar ben böyle düşünürken aniden Mine koluma dokununca olan duygulardan çıktım ve Mine bana ters ters bakarak :
"ne yani hala direniyor musun bu konuda. "dedi kaşlarını çatarak.bende anlamamış bir ifadeyle ona bakarak:
"Ne ,hangi konu?" diyebildim sadece ona gözlerini devirerek:
"Offf Ecemmm bu çocukta senden hoşlanıyor işte baksana sen geldikçe daha çok gülüp sen gidince suratı düşüyor."dedi onu göstererek. Bende telaşla etrafa bakınarak onun kulağına eğilip:
