Bölüm 1

35 4 7
                                    

'' Ruh ölmez. Sadece kötülerin ruhları kötü olur ve onları yukarı almazlar. Onlar reenkarne olmaz. Tekrar dünyaya gelenler iyi ve en iyi ruhlardır.''

Bazı zamanlar yaşadığımız her şeyin, iyi ve kötü her olayın başımıza gelme nedenini düşünürüz delirircesine sorgularız. Tabiki de hiçbir zaman aradığımız nedeni bulamayız. Başımıza gelen şeyler ya önceki hayatımızda yaptığımız şeylerin küçük bedeli veya ödülüyse? Önceki hayatınızı hiç düşündünüz mü? Şuanki hayatınız da size ait olmadınığını sandığınız anılar hiç canlandı mı gözlerinizin önünde?

Aniden girdiği sessiz ortamın gerginliğiyle dudak kıvrımlarını her zaman yaptığı gibi esir aldı. Buraya sık sık gelse de üzerinden atamadığı gerginlik artık onun çantası olmuş gibiydi. Boyundan bir hayli uzun olan boşluk olmadan dolu olan raflara baktı. Ardından burnuna dolan eski kitap kokularıyla nefes alabildiğini hissetti. Gözleri bu sefer sevdiği dünya klasiklerinden birini değil de gördüğü halüsinasyonlara, karmakarışık rüyalarına çare olcak bir kitap arıyordu. Bu tür kitaplar konusunda pek bilgisi yoktu bulamayacağını anlayarak derinden bir iç çekti. Eline aldığı kalın kitabı yerine yerleştirecekken kitap yere gömülmüştü. Yine sakarlık yapmadan duramamıştı. Her zaman eğer bir film ya da romanın içinde olsaydı aklı bir karış havada olan , sakar yetmezmiş gibi itici olacak bir karaktere hayat vereceğini düşünürdü. Etraftakiler yine duyarlı pozu vererek kaşlarını çatmış bakıyorlardı. Gözlüğünü düzelterek ayağa kalktı ve hızlı adımlarla terk etti kütüphaneyi. Kütüphanenin gergin havasını atmaya çalışarak tenine tenine değen rüzgarı hissetmeye çalıştı. Adımlarını ritimlendirirken kalabalık caddeye baktı bu kadar kalabalık oluşundan pek hoşnut olmasa da günün birinde bu kalabalığı özleyeceğini de bliyordu.

Etrafta dans eden insanlar, eskilerden beri bir şeyler anlatmaya çalışan ama çaresiz olan pandomim oyuncuları vardı. Bazı kimselerin aksine o pandomim oyuncularına hayranlık duyardı. Onları izlerken şen bir şekilde hareketlerini taklit etmeye çalışırdı ardından onlarla göz göze gelip selamlaşırdı. Böylesine dalmışken bir anda sert bir çarpışmayla üzerinde hissettiği sıcaklıkla bağırmadan edememişti. Acı çeken gözlerini pandomim oyuncularından alarak karşısındaki adama dikti. Eli ıslak bacağına değerken karşındaki adamdan ufakta olsa bir özür bekliyordu. Adam sadece afallamış, durmadan gözlerini büyütüyordu. Genç kız kaşlarını çatıp gözlerini kaçırarak elini bu seferde ensesine atıp kısık sesle konuştu. ''En azından özür dileyebilirdiniz.'' Genç kız konuştukça adam daha çok şaşırıyordu. İçten içe bu adamın neyi var derken daha fazla katlanamayarak bir şey demeden hızlı adımlarla yoluna devam etti. Adamın böyle durması onu ürkütmüştü. Üstelik kıyafetleri de pek garipti ama yine aldırış etmemeye çalıştı çünkü bu sıralar vintage modasına uyan çoktu onun da onlardan biri olduğunu düşündü. Arkasına bakma ihtiyacı duyduğunda tekrar o adamın gözleriyle karşılaştı hala neden böyle baktığını çözememişti ancak yeterince ürkmüştü. Koşarak çalıştığı yere yetişmeye çalıştı.

************

''Park Chaeyoung teslimat sırası sen de elini acele tut bugünde bir hata yaparsan daha fazla dayanamam.''

Başını mahçup bir şekilde öne eğerek ''anlaşıldı efendim.'' dedi. Patronun elindeki siparişleri aldı ve acele ederek kaskını taktı. Aslında paraya ihtiyacı yoktu dramatik bir aile hayatı da yoktu. Sadece çalışmayı seviyordu ve kazandığı parayı ondan daha yoksul insanlara veriyordu kendine kalırsa da odasına kütüphane yapmak için bir çok kitap alıyordu. Şu koca dünyadaki tek zevki kitap okumaktı. Daha fazla oyalanmadan motora binerek gazladı. Rüzgar estikçe her zaman rahatlardı ama bu sefer tedirgin oluyordu takip edildiğini hissediyordu. İçindeki korku büyürken sertçe yutkundu. ''Düşünme Chaeyoung düşünme sadece fazla takıntılısın bu aralar düşünme.'' Kendini avutmaya çalışırken bir anda başlayan yağmurla neye uğradığını şaşırmıştı.

Bir süre sonra adrese varınca motorunu müsait bir yere park ederek inip binaya vereceği sipariş ile giriş yaptı. Asansörün olduğuna şükrederek güçlükle bir şekilde kapısını açark bindi. Aynadan haline baktığında fazla darmadağın olduğunu gördü. Islak saçlarını düzeltmeye çalışırken birden asansör takılıyor gibi olmuştu ve ışıklar korku filmindeymiş gibi art arda yanıp sönmüştü. İmkansız olsa da gerilmemeye çalışarak durmadan gideceği katın düğmesine bastı. Sonunda geldiğinde kata hemen asansörün açılan kapısıyla indi. Nefes nefese kalmıştı daire nosuna bakarak zile bastı.

Kapı açılır açılmaz karşılaştığı yoğun erimiş mum kokusuyla burnunu tutmamak için zor durdu.

''Buyrun efendim siparişiniz.''

Garip görünüşlü kadın önce uzuncana süzdü daha sonra paketi alarak gülümsedi ardından parayı vererek Chaeyoung'un kulağına fısıldadı.

''Dostlarınla birlikte gelmişsin onları bana yönlendirdiğin için teşekkürler.''

Eliyle bir şeyleri çağırır gibi yaptığında Chaeyoung kadının verdiği parayı alarak koşar adımlarla kaçtı. Binadan dışarı zor atmıştı kendisini bugün tamamen felaket geçiyordu sonununda öyle olmamasını umuyordu. Saçlarını derin nefes eşliğinde karıştırdı.

''Önceki hayatımda bugün kesinlikle çok kötü şeyler yapmış olmalıyım... Tanrım cidden bugünün neyi var böyle.'' Oflamaları bitmeyerek kaskını taktı ve motora bindi.

Uzun bir gün -oldukça sıradışı olan- bir gün daha sona ermişti. Evine giderek yatmak istiyordu. Bugünü tek kurtaracak şey kitap okuduktan sonra uyumak olacaktı. Kasadaki paraları sayıp hesap ettikten sonra gerilerek esnedi artık hallettiğine göre çıkabilirdi. Üzerindeki önlüğü çıkartıp anahtarları aldı. Tam adımlayacağı sırada küçük dükkanın içerisinde toz karmaşası olmuştu etraf deprem oluyor gibi sallanıyordu. Chaeyoung çığlıklarını tutamıyordu tezgahın arkasına geçerek çömelip yüzünü dizine gömdü. İçinden Tanrıya dualar ederken bir süre sonra sallantı durmuştu buna rağmen kafasını kaldıramıyordu. Duyduğu adım sesleride korkusunu katlamıştı şimdi ne yapacaktı? Bütün bunlar rüyamıydı yoksa bugün ölecek miydi?

''Sen küçük başını kaldır. Beni görebiliyor musun?''

Kaldırmak istemese de ne olduğunu anlamadan kaldırmıştı gördüğü suratla gözleri yerinden çıkacak gibi büyümüştü.

                                                          Devam  edecek...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 31, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Drowning in an undying time;Mark Tuan+RoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin