JOKER •MYG• ASKIYA ALINDI

Ė Ï 더 |-| Ť

Kesinlikle yukarıda ki fotoğraf, hikayenin zıttı. Ele ele tutuşmak nedir ya😅

Bu bölümde hem Jimin ve Youra'nın hemde Jaehyun ve Hoseok'un arasında geçen şeyleri okuyacaksınız..

------

Eve girdiğimiz de derin ama huzursuz bir nefes aldım. Montumu askıya astığım da evin havasız olduğunu fark ettim. Sahi sanki 1 yıldır pencere açılmıyordu. Gidip pencereyi açtım. Ohh ne güzel serin hava.

Geri döndüğümde Hoseok'un montunu astığını gördüm. İsmini yolda öğrenmiştim. Eve gelene kadar Jimin ile olan kavgamı anlatmıştım. Ne sapıktan nede başka bir şeyden bahsetmedim.

"Ne içersin? Kahve ister misin?"

"İyi fikir. Bende geleyim." Mutfağa geçtik. En son yıkadığım bulaşık bile yerli yerinde duruyordu.

"Uzun zamandır buraya uğramıyor gibisin?"

"Evet. Ailemin yanına gittim bir hafta önce. Ondan sonra da galiba Jimin'in evinde kaldım."

"Galiba derken..galiba hafıza kaybından bahsediyorsun?"

"Hafızamı kaybetmedim. Sadece aklım karışmış olabilir. Fazla yoğundum."göz teması kurmadan kahve malzemelerini çıkarıp suyu demliğe doldurdum.

"Neden fazla yoğundun?" Cevabını bildiğim halde susmam gerektiğini hissediyodum. Yine de ağzımdan çıktı cümleler.

"Birisi yüzünden günlerim bok gibi geçiyor."

"Jimin mi?"

"Hayır. Neyse." Bunu ona söylemek istemiyordum. Çünkü hastanede olan olay kafamı karıştırmıştı.

"Sen neden hastaneye gitmiştin?" Dönüp ona baktım. Yakalanamanın verdiği his vardı sanki yüzünde.

"Ben arkadaşımı ziyaret etmeye geldim. O sırada kapıları karıştırdım. Ve onun odasının üstünde ismini görmedim." Kaşlarımı kaldırıp cevabını tarttım. İnandırıcı gelmese de sonra düşünmeye iterek işime döndüm. Kahveyi yapana kadar konuşmadık. Masaya bir kaç çerez de koyunca masaya oturdum. O sırada telefonunu kapatıp gülümsedi.

"Ee. İş yapıyor musun?"

"Evet senle karşılaşmadan önce yeni bir barda iş buldum. Şarkı söyleyeceğim. Birde kafede çalışıyorum. Sen?"

"Hmm. Bende şirkette çalışıyorum." Aramızda yine sessizlik olunca kahvemden yudum aldım. Bunu aslında güzel bir duştan sonra yapmayı düşünüyordum. Planım bozulmuştu.

"O birisi dediğin kim? Ne yapıyor ki? Sevgilin mi?"

"Hayır sevgilim değil. Sadece o işler biraz karışık.. yani"

"Bana anlatabilirsin Jaehyun. Bana güven." Güven verici bir şekilde gülümseyince bende ona gülümsedim. Tanımadığım birine söylesem ne olabilirdi ki?

"Bir gün bara giderken birisi beni takip etti, odama mektuplar koymaya başladı. Sapık gibiydi hatta telefonumu bile almıştı. Tabi yere düşürdüm. Sonra Jimin'in evinde kaldım oda beni seviyormuş. Küçüklüğümüzden beri arkadaşımı. Ondan bunu bunu duymak beni üzdü. Çünkü birbirimize söz vermiştik. Asla birbirimize o gözle bakmayacaktık ama o sözünden döndü. Abimden bile fazla seviyorum diyebilirim."

"Abinden bile fazla demek? Abin mi var?" Şaşkın bakışının altında sanki bir şey var gibiydi ama anlayamıyordum.

"Evet, pek konuşmaz, sakin, umursamayan biri. Sanki bizden değilmiş gibi hissediyorum arada." Hmm layıp kahvesini içti.