mesajı görür görmez apar topar evden fırlayan hyuck'un gittiği yer belliydi. mark'ın evi.
kendisi ne kadar yaptığı hareketlerden memnun olmasa da mark'ın intihara meyilli olduğu gerçeği her zaman aklındaydı ve onun yanından asla ayrılmaması gerektiğini biliyordu. yaptığı onca şeyden sonra onunla daha çok ilgilenmesi gerektiğini, içi boş bir özrün mark'ı her şeyden daha çok üzdüğünü biliyordu. yine de mark dışındaki herkesle ilgileniyordu, az da olsa onu kıskandırmak istiyordu. sanki ona aşıkmış gibi.
hyuck koşa koşa mark'ın evine vardığında mark tam da arabasına biniyordu. hyuck'u fark etmedi ama hyuck da hemen koşarak yan koltuğuna bindiğinde ona döndü. yüzünde hiçbir duygu yoktu o an, hyuck bundan çok korktu. ilk kez bir insanı, mark'ı, bu kadar duygusuz görmüştü. sanki ölü birine bakıyormuş gibiydi.
yalancıktan yanımda olmana gerek yok, şu ana kadar olman da yardımcı olmadı.
biliyorum, yine de yanındayken huzurluyum.
mark bir şey demeden arabayı çalıştırıp boş yola doğru ilerlediğinde saat 2'ye geliyordu.