Denekler, II. Dünya Savaşı sırasında yakalanmış siyasi tutsaklardı. Ve deneye başlamadan önce, onlara 30 günün sonunda hayatta kalan kişinin özgür bırakılacağı söylenmişti. Deneyin amacı ise; bir insanın ne kadar süre uykusuz kalabileceği ve bunun insan üzerinde nasıl etkiler yapacağını belirlemekti.
Odada 5 kişiye 1 ay boyunca yetecek yiyecek ve su bulunuyordu. Ayrıca deneklerin uyumamaları için odaya sürekli uyarıcı gaz ve oksijen veriliyordu. İlk 5 gün her şey yolunda gitse de sonrasında işler değişecekti.
Mahkumlar birbirleriyle konuşmayı keserek, mikrofonlara fısıldamaya başladılar. 9 günden sonra bir denek çığlık atmaya başladı ve saatlerce bağırmaya devam etti. Ardında ikinci deneğin çığlıkları duyuldu.
Diğer 3 denek ise mikrofonlara fısıldayarak, küçük gözlem camlarını kitap sayfalarıyla kapattılar. Sonrasında çığlıklar tamamen kesildi. Bu sessizlik günlerce sürdü. Nihayet araştırmacılar, ne olup bittiğini görmek için odaya girmeye karar verdiklerinde, içeriden “artık özgür olmak istemiyoruz” cevabını aldılar.
Deneyi bitirme kararı alan yetkililer, içeri girdiklerinde korkunç bir manzarayla karşılaştılar. Deneklerden biri ölmüş, zemin kana dolmuş, yiyeceklere neredeyse hiç dokunulmamış, diğerleri ise deyim yerindeyse insanlıktan çıkmışlardı.
Derileri paramparça olan deneklerin, iç organları gözüküyordu. Şoku atlatan yetkililer, denekleri dışarıya çıkartmaya çalışsa da onlar bunu istemiyordu.
İşte bu mücadele sırasında, askerlerden ve deneklerden biri ölürken, bir diğer askerin de testisleri koparıldı. Sağ kalan 3 denek, tıbbi merkezlere kaldırılıp tedavi edilmeye çalışıldı. Fakat hepsi de uyanık kalmak istiyor, daha fazla uyarıcı gaz almak için ısrar ediyordu.
Deneklerden bir tanesi verilen anesteziyle günler sonra uykuya daldı ve bir daha uyanamadı. Bir diğer denek ise ameliyat sırasında birkaç kez gülümsedi ve hemşirelerden biri onun “kesmeye devam et” dediğini duydu.
Tüm bu olanlara rağmen askeri yetkili, araştırmacılara 2 deneğin yeniden odaya kapatılmasını emretti ve bu emri üzerine emri verdiği araştırmacı tarafından vuruldu. Bu deneyin amacını çoktan aştığını düşünen araştırmacı, daha sonra da denekleri öldürdü.
Ama hala konuşabilen deneği öldürmeden önce ona, ne olduğunu sormayı da ihmal etmedi. Denekten aldığı “Bu kadar kolay mı unuttunuz? Biz sizleriz…” ile başlayan cevabı ise en az kendisi kadar korkutucuydu.