Ailemin ölümünün üzerinden 8 Ay geçmiş fakat ben hala şoku üzerimden atamamıştım.
Annem, babam ve kardeşim ile orman gezisine çıkardık. Annem ormanların huzur kaynağı olduğunu söylerdi. İçerisindeki çiçeklerin bile ilham kaynağı olduğunu söyler ve her çarşamba günü daha öğlen olmadan buraya gelir ve tablosunu çizmeye başlardı. Annem bir ressamdı.
Yine o orman gezilerinden birinde önümüzü bir kurt sürüsü kesmişti. Dört siyah bir beyaz kurdun üzerimize atlaması ile annemin kolunu koparmaları bir olmuştu. İki kürt babama, bir kurt anneme ve bir diğer kurt ise kardeşime saldırmıştı. Beyaz olan burnunu üzerimde gezdirdi. Ben hala şoktaydım. Hareketsiz kalmıştım.
Kurt bir süre sonra derin bir nefes verip uzaklaşmıştı. Ormanın içinde parçalanmış üç bedenle sadece duruyordum.
________Bu olayı ne kadar polise veya doktora anlatsam da hiçbiri bana inanmamış ve hatta "uzun bir şok geçirdin. Psikoloktan randevu alıp tedavi olmalısın" gibi cümleler kurmuşlar, beni yanlarından uzaklaştırmışlardı.
O günden beri tek başıma kalırım. Ailemin bana bıraktığı sadece tahta bir ev.
_______________________________________Kitap okumaktan sıkılmış ve kitabı da bir köşeye fırlatmıştım. Karnımdan gelen sesler ile acıktığımı anladım.
Mutfağa gitmek için ayağa kalktığım vakit telefonumun sesi ile tekrar geri oturdum.
Tek arkadaşım olan seokjin arıyordu.
Edey: Alo!
Seokjin: merhaba prenses nasılsın?
Edey: iyiyim seokjin sen nasılsın?
Seokjin: beni boşver. Sorumun cevabını düşündün mü?
Edey: bak seokjin ben seni sadece arkadaşım olarak görüyorum. Fazlası olamaz.
Seokjin: Edey! Eğer benim sevgilim olmayı kabul edersen seni çok mutlu edebilirim!
Edey: SEOKJİN! Ben seninle arkadaşken den beni mutlu ediyorsun!
___________Ona cevap hakkı vermeden telefonu kapattım ve bu sefer gerçekten mutfağa ilerledim.
Dolaba yönelmiştim ki çöpün yeterince dolduğunu düşündüm. Atmam gerekliydi fakat ilk önce yemek...
Dolabı açmam ile dışarı bir sinek çıktı. Dolap boştu. Dolabın kapağını örttükten sonra kapakta asılı olan notu gördüm.
"Not: Acil bir market alışverişi yap!♡"
Bu notu nasıl unuturum. Neyse hem çöpü atarım hem de alışveriş yaparım düşüncesiyle üzerimi giyindim. Montumu ve notlarımı da giydikten sonra telefon, anahtar ikilisini cebime koyup çıktım. İlk çöpü atmam gerekliydi.
Aralık ayında Kore'nin bu bölgesi cidden çok soğuk.
Çöpü attıktan sonra marketin yolunu tuttum.
____________İhtiyaçlarımı aldıktan sonra eve geldim. Poşetleri içeri bıraktıktan sonra tam kapıyı kapatacaktım ki bir çığlık sesi duydum. Kapıyı kapatıp tekrar dışarı çıktım.
Ormanın içinden gelen çığlık sesleri bana ailemi hatırlarsa da bağıran kişinin sonunun öyle olmasını istemediğim için ormana doğru koşmaya başladım.
Ormanın içindeydim fakat çığlık sesleri bitmişti. Biraz daha yürüdüm.
Bir kurt cesedi bir küçük çocuk cesedi ve başlarında ise siyah tüylü bir kurt duruyordu.
Kurumuş bir dal parçasına basmam ile kurdun gözleri bana döndü. Sarı gözlerinin içinde öfke parlıyordu.
Geri geri giderken ailemin ölüm zamanında beni koklayan beyaz kurt, siyah kurdu iterek bana yaklaştı.
Siyah kurt kendini toparladığı an beyaz kurdun üzerine atladı. Yine ailemin ölümü gözümün önüne gelmişti.
Beyaz kurt bulunduğu ortamı terk edince siyah kurt da beni koklayıp gitmişti. "O" beni kurtarmıştı.
Ama bu ailemin ölümüne neden olmasını değiştirmez.
Kurdun pati izlerini takip etmeye başladım. Bir süre sonra pati izleri ayak izlerine dönüşünce donup kaldım. NASIL?
Düşüncelere dalmışken kafama sert bir cisim ile vurulması ile gözlerim karardı ve yere yığıldım.
_____________________İlk bölüm ile karşınızdayım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Sevgilerimle....