Balodan döneli az bir zaman olmuştu. Bana bu elbiseyi vermeleri üzerine balo salonunda öfkeden kudurmuştum. Evet! Sadece kudurdum.
Başka ne yapabilirdim ki. Onlar yarı insan yarı kurt.
Üzerimdeki elbise beni fazlasıyla bunaltmıştı. Karşımda kafasını önüne eymiş bir jimin ve bilmiş bir şekilde koltuğa yayılmış taehyung bulunmakta.
Edey: YAH CİDDEN ADAMA REZİL OLDUM JİMİN!
Jimin: bizim kızlardan almıştım edey.
Edey: sizin kızlarınıza sıçayım jimin.
Taehyung: ağır ol! Yakışmıyor ağzına.
Edey:ne kadar umrumda.
Jimin: Edey biraz dinlenip sakinleşmeyi denesen. Hem jungkook senin bunu bilinçli yapmadığını anlamıştır.
Edey: gerçekten mi ?
Taehyung: Edey! Git zıbar.
Taehyung'a kendimce kötü düşündüğüm bakışlarımı göndermeye başladım. Fakat bu beyefendinin umrunda değildi.
Jimin: gerçekten jungkook zeki adamdır. Hadi git dinlen ve sakinleşmeye bak.
Edey: pekala deneyeceğim.
İkisi odadan çıktığında ilk işim elbiseyi üzerimden atmak oldu.
Banyoya ilerleyip suratımı incelemeye başladım. Dejavu yaşamış gibiydim. O gün de aynaya bakmıştım. 'Harap olmuş suratımı incelemiş kendime ve zavallı aileme acımıştım. Ne kadar vahim bir durumdu.' Artık kardeşimle bir sakız için tartışamıyor, babama para için yalvaramıyor, annemin de acıktığım zaman yaptığı kurabiyelerden yiyemiyordum.
Gözlerim dolmaya başladığında kafamı sağa sola sallayıp kendime gelemeye çalıştım. Banyoda işlerimi hallettikten sonra kıyafetlerimi giydim ve yatağıma uzandım.
***
Sabah dışarıdan gelen sesler ile uyandım. Ne bu gürültü ?Yataktan aniden doğrulup ayağa kalkınca başımın dönmesiyle yatağa geri oturmak zorunda kaldım. Tekrar ayağa kalktığımda bu sefer iyiydim.
Banyoya ilerleyip yüzümü yıkadım.
Üzerime de bir pantolon ve kazak geçirdim. Saçımı toplamaya başladığımda bu sefer sesler koridordan geliyordu. Biraz boğuk geliyordu.Yavaşça kapıyı açtım ve koridora baktım. Jungkook ve yanında ona yaklaşmaya çalışan bir kız. Olduğum yerde onları izlemeye başladım.
?: hadi ama jungkook!
Jungkook: çekil Minâ!
Minâ: Hayır istediğimi almadan çekilmem!
Jungkook: ne istiyorsun?
Minâ: öpücük...
Jungkook: sen mi gidiyorsun ben mi gidiyim ?
Minâ: seni seviyorum anlasa!
Jungkook: ama ben seni sevmiyorum!
Bir anda yakamdan tutulup öne doğru çekilmem ile ağzımdan bir çığlık kaçtı.
Minâ: selam minik fare. Bak jungkook bizi dinliyor.
Gözlerimi jungkook'a çevirdiğimde bana ifadesiz bir şekilde bakıyordu.
Hoseok: yah so jae bırak kızı!
So jae: Minâ hanımın kesin emri hoseok!
Jungkook hızla Minâ'ya döndü.