"hmm iyiymiş fakat benim gezmelerle işim olmaz sadece Selin ile takılıyorum yani ben olmam yarın" o sıra yüzü değişti ve konuştu
"iyi" bumu yani dedim içimden bulduğun tek cevap bu mu o sıra elektrikler kesildi hemen Eser'in kolunu tuttum bana döndü
"korkma" dedi ve o anın şokuyla hemen indirdim elimi
"pardon bir an korktum da"
"sorun değil güven desin"dedi ve bana baktı o an fark ettim ki gözleri ela ama ela'nın en güzel tonu elini uzatıp elimi tuttu
"korkma" dedi bir kez daha o sıra Gökay'ın elinde fenerle mutfağa doğru geldiğini gördüm hemen Eser'in elini bıraktım şaşkınlıkla bana doğru bakarken kafamı yere eğdim Gökay seslendi
"hadi gelin salon da oturalım" tüpü kapatıp salona doğru yürüdüm ben önde Eser arkada yürüdük ve içeri girdik iki kişilik koltuğa oturduk ikimizde aynı anda birden şimşek çaktı ben hemen Eser'e doğru kaydım koltukta telefonu ile ilgilenen Selin kafasını kaldırdı ve konuşmaya başladı
"bakma sen onun böyle korktuğuna normalde hiçbir şeyden korkmaz böyle bir havada elektrikler kesik iken yan komşuları öldürülmüş o yüzden korkuyor" hemen lafa atladım
"ne yani bundan anormal bir şey mi var ? kadının çığlığını duysan sen böyle sakin oturmazdın"o Eser'in dudağı yana doğru kıvrılırken tekrar konuşmaya başladım
"dördümüz de bugün burada olduğumuz yerde yatacağız yani lütfen" Gökay konuşmaya başladı
"tamam baş belası tamam" ortamı yumuşatmaya çalıştı Eser dibin de oturan bana döndü ve gülümsemesini saklayarak konuşmaya başladı
"tamam o zaman birbirimizi tanıyalım benim adım Eser 18 yaşındayım aynı okulda okicaz bu sene ve gitar çalmayı çok seviyorum sevgilim veya hoşlandığım biri yok sıra sende" bana bakarak söylediğinde bu sefer ben konuştum
"adım Birgül 17 yaşındayım kitap okumayı seviyorum asosyalimdir"
"adım Gökay 19 yaşındayım okumuyorum hayalim jandarma olmak"
"adım selin 17 yaşındayım telefon ile oynamayı seviyorum telefon benim hobim " onun sözünün üstüne hepimiz güldük eser devam etti
"doğum günleriniz benim 14 şubat"ben devam ettim
"30 eylül"
"yaklaşmış" dedi Eser gülümsedim başımı evet dercesine salladım Gökay devam etti
"4 nisan"
"29 eylül"selin pis pis sırıtarak demişti bunu
"ne yani bir gün mü var aranızda"Eser bunu derken Selin gülerek başını salladı tekrar şimşek çaktı ben biraz daha yaklaştım Eser'e
"hadi yatalım" ayağa kalktı Gökay o sıra
"Nereye"dedim titreyen sesim ile
"korkma kızım burada yatacağız hepimiz ama battaniye ve yastık getircem" bu sefer de Selin kalktı
"sen sormadan ben söyleyeyim Gökay'a yardım edicem siz oturun burada "ikisi de üst kata çıktı Eser bana döndü bende sinirle ona döndüm
"ne" dedim
"neden mutfakta birden elimi bıraktın "
"salon'a geçmek için" devam etti
"Gökay 'dan mı hoşlanıyorsun?" bana döndü merakla
"ne ne alaka" başını döndürüp pencereyi izledi bana döndü tekrar
"hadi uyu korkma ben yanındayım" ve dizlerini gösterdi eliyle
"hadi"dedi bir kez daha dizlerine uzandım ve yarı uyanık bir şekilde Selin ile Gökay'ın aşağıya yanımıza geldiklerini duydum
"uyudu mu ?" diye sordu Selin
"Evet"dedi Eser hepsi yatmak için bir yer buldu o sıra Eser beni örttü kokusunu içime çektim doyasıya telefonu ile oynadı bir an hiç beklemediğim bir şey oldu ve Eser'in elini saçımda hissettim beni uyandırmamaya dikkat ederek saçımı okşadı sonra elini çekip uyudu ben de uyuya kaldım...
DEVAMI GELECEK YORUMLARINIZI , BEĞENİLERİNİZİ VE TAVSİYELERİNİZİ BEKLİYORUM :)