first met

344 24 6
                                    

"Belki de en iyisi buydu." sıkıntıyla, oturduğum sandalyede gerilirken elimdeki kahveyi bir kez daha yudumladım. Lalisa, dediklerinin farkına vararak başını olumsuzca sağa sola salladı, kendine inanmıyormuş gibi.

İki yıldır, ağabeyimin en iyi arkadaşı ile çıkan güzel arkadaşım Lalisa, ilişkisi hakkında endişelenirken benim aklımdan bin bir tane tilki dönüyordu. Ki anlattıklarının hiçbirini dinlememiştim. Son zamanlarda ailem ile yaşadığım olaylar aklımı karıştırıyordu, artık işimi bile yapamaz hale geliyordum.

Kanser hastası olan babam birkaç ay önce ölmüş, geriye ise koskoca yönetilmesi gereken bir şirket bırakmıştı.

Benden 5 yaş büyük olan ağabeyim şirketin başına oturmuştu. Benim şirketteki konumum ise değişmemişti, şirketin avukatıydım. Taehyung benden izinsiz hiçbir anlaşma imzalayamazdı. Eğer ben yoksam toplantıya dahi giremezdi.

Görünüşte şirketin başında Taehyung olsa da aslında her şeyin başında halam vardı. Babam öldükten sonra şirketin geleceği için durmak bilmeden çalışıyordu. Ağabeyim, Taehyung, şöhreti severdi, parayı, kadınları, içmeyi severdi.

Babam hayattayken en azından onu dizginleyebiliyordu. Babamdan aldığı terbiye, onu bir-iki sene daha idare eder sanıyorduk ama ona birkaç hafta bile yetmemişti...

Eğer yaptığı şey, ortaya çıkarsa biterdi, biterdik.

"Jisoo, beni dinliyor musun sen?" o kadar düşüncelere dalmıştım ki, Lalisa' nın sesini duyunca birden yerimde sıçradım.

Ben korkunca o da korkmuştu, elimi tuttu.

"Ah, çok özür dilerim Lalisa, son günlerde keyfim pek yerinde değil." Lalisa, içimi ısıtacak bir gülümseme bahşedip daha sıkı tuttu elimi.

"Önemli değil, arkadaşım..." diğer elimi de tutarak söylediklerine devam etti, yüzündeki gülümseme gittikçe soluyordu. "...sadece senin için endişeleniyorum, bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun, değil mi?" beklentiyle bana baktığında onu rahatlatmak için zorla gülümsedim.

"Ben iyiyim Lalisa, sadece babam öldükten sonra omuzlarıma çok fazla sorumluluk yüklendi." Lalisa anlayışla başını salladı ve kahvesinden bir yudum aldı.

Aramızda kısa sessizliği Lalisa' nın telefon sesi bozdu.

"Jeongguk arıyor, birazdan geliyorum." tamam, anlamında başımı sallayarak sırtımı sandalyeye yasladım.

Hava neredeyse kararmıştı, kışın en soğuk zamanlarındaydık ve dışarda hafif bir kar yağışı vardı. Nedense bir an o kadar huzurlu hissetmiştim ki gülümsememe engel olamadım. Dikkatim, içinde bulunduğumuz kahvecinin kapısının hızlıca açılmasıyla dağıldı. Kapı açılıp kapandığında üstündeki zilin kulakta oluşturduğu eski his bana bir şeyleri hatırlatmıştı. İçeriye giren siyah kabanlı adam tam karşımdaki masaya oturdu. Gözlerim nedensizce hala adamı gözetliyordu. Yanına gelen garsona bir şeyler söyledi ve boynundaki atkıyı çıkardı.

Dikkatimi adamın yüzüne verdim. Gözleri küçüktü, çekikliği bir kediyi anımsatıyordu. Soğuktan pembeleşmiş burnu ve dudakları, dışarıdaki kar nedeniyle siyah saçlarındaki beyaz kalıntılar ortaya bir şaheser koyuyordu.

Birden başını biraz daha sola çevirince göz göze geldik. O kadar büyüleyiciydi ki göz göze gelmemize rağmen hala başımı başka yöne çeviremiyordum.

Kapıdaki zilin tekrardan çalmasıyla kendime geldim ve başımı kapıya doğru çevirdim. Jeongguk siyah montuyla bana doğru ilerlerken ben de ayağa kalkıp atkımı boynuma doladım.

"Jisoo, Lalisa burada, değil mi?" başımı evet anlamında sallarken çantamı omzuma taktım. "Seninle konuşmak için lavaboya gitmişti." Jeongguk anladım diyerek bir sandalye çekti.

"Onunla konuşmalısın, Jeon." Jeongguk, " Bunun için geldim zaten." diye mırıldanırken gülümsedim ve kapıya doğru ilerledim. Dışarı çıkmadan önce bir daha bakmak için başımı sola çevirdiğimde tekrardan gözlerimiz birleşti. Bu sefer hemen kendime gelip kafenin kapısını açtıktan sonra kendimi dışarı attım.

Soğuk havanın beyaz tenime çarpmasıyla tuttuğum nefesimi dışarıya verdim. Ağzımdan çıkan buhar gecenin en güzel tonuna karışırken çantamı omzumda sağlamlaştırdım eve doğru yol aldım.

Ama eve doğru yürürken aklımda sadece o adamın olması, tuhaftı. Değil mi?

© luvvia

born again , yoonsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin