MAVİ BULUT

1.BÖLÜM

Sabah alarmın sesiyle kalmak istemesemde kalktım sonuçta işe gitmem lazımdı.
Oflayarak giyindim ve mutfakta birşeyler atıştırarak arabanın anahtarını alıp evden çıktım.

Arabayı çalıştırdığımda bugün ne çeşit pastalar yapacağımı düşünmeye başladım ve pastaneye doğru sürmeye başladım.

Pastanem vardı benim küçük,sevimli bir pastane adı da mavi bulut'tu bu ismi seçmemin nedeni bana çocukluğumu hatırlattığı içindi çocukken bulutları mavi zanneder mavi çizerdim onları.

Sonradan öğrenmiştim ki asıl mavi olan gökyüzüydü yıkılmıştım resmen çocuk halimle aslında pastacı değil sıcak mutfakta çalışan bir şeftim ama pastane açma fikri aklıma gelince hiç beklememiş ve biriktirdiğim yüklü miktarı oraya harcayarak açmıştım Mavi Bulut'u.

Pastaneye gelince kenara çekerek durdum ve elimdeki nalzemelerle içeri geçtim. Yardımcım olan selma çoktan açmıştı pastaneyi.onu görünce gülümseyip

-Günaydın. Dedim

-Günaydın Merve abla.

diyerek yerleri silme işine devam etti bende hızlıca ellerimi yıkayıp pastanenin sabah yıldızı olan susamlı,kaşarlı poğçaları yoğurmaya başladım. Biraz hızlı olmalıydım birazdan kahvaltı için gelirlerdi.

Yoğurma işim bitince hızlıca şekil verip fırına attım ve geri yaslandım yetiştireyim derken yorulmuştum.

Elime en sevdiğim kitaplardan biri olan Sevda Sözleri'ni alıp okumaya başladım.Tam dalmış kendimi kitabın akışına dalmıştım ki fırından gelen sesle yerimden sıçradım ve kitabı bırakarak hızlıca fırına ilerledim poğçaları çıkarmaya koyuldum.

Bütün poğaçaları güzelce dizmiş ve selma ile içeri taşımıştık.Tam beraber çay,poğça yapıyorduk ki insanlar gelmeye başladı. Selma kalkmadan ben kalktım ve

-Otur sen çayını iç ben bakarım dedim

Hızlıca tezgahın arkasına geçerek siparişleri sordum

-Buyurun ne istemiştiniz?

-Sizin şu meşhur peynirli poğcalarınızdan üç tane, iki adette karışık meyve suyu.

Tebessüm ederek başımı salladım ve hızlıca siparişleri hazırladım

-Teşekkürler.

-Yine bekleriz.

Bir kaç kişi daha benzer siparişleri vermiş ve gitmişti ama daimi müşterimiz katagorisine girebilecek kişiler kahvaltılarını burda yapıyorlardı.

Selma ile el birliğiyle onların siparişlerinide servis ederek nihayet çayımızı içmeye vakit bulmuştuk.

-Merve Abla?

Selmanın sesi ile ona döndüm

-Efendim Canım?

Bana utana sıķıla baktı ve

-Öğleden sonra gelemsem olurmu? kaan ile buluşacağızda.

Dedi onun bu utangaç haline gülüp

-Peki peki bugünlük izin veriyorum

Dedim. Bana masanın üzerinden sarılıp yanaklarımı öptü

-Canımsın be ablam!

Onun bu hallerine gülüp

-Hadi bakalım öğleden sonra izinlisin ama şimdi değil iş başına.

Diyerek onu boşları toplaması için gönderip kendim mutfağa pastaları yapmaya geçtim.

Öğlene doğru sipariş olan pastam bitmiş ama oldukça yorulmuştum.
Bu pasta bir okula istenmişti ve siparişi biz götürüyorduk.

Siparişi götürmesi için Ali yi çağırıcakken onun sabahtan izinli olduğu aklıma geldi ve üzerimdeki önlüğü çıkarmaya başladım iş başa düşmüştü ben götürecektim.

Elimde pasta kutusu ve anahtarla mutfaktan çıktığımda selma masaları siliyordu.

-Selma ben siparişleri götürmek için çıkıyorum geç kalırsam sen öğlen çık çıkarken de kapıyı kitle ben gelince açarım.

Dedim selma olumlu anlamda başını sallayıp

-Tamam abla.

Diyince hızlıca pastaneden çıktım okula gidecek pasta haricinde teslimi beklenen iki pasta daha vardı önce onları teslim edecektim.

Hızlıca arabaya binerek sürmeye başladım iki siparişi de ulaştırdıktan sonra diğer sipariş için az bir vakit kalmıştı hızlıca onu götürmeye başladım.

Okula vardığımda öğrenciler yoktu büyük ihtimal ders vaktiydi ve ben geç kalmıştım verilen bilgilere baktığımda şans eseri sınıfı da buldum.

Hızlıca okula girip sınıfı aramaya başladım bulduğumda ders olduğunu düşünemeden pat diye sınıfa girdim ve bana şaşkınlıkla bakan bir sınıfla ne yapıyor bu kadın diyen kahve gözlerle karşılaştım ve o an düştüm aşkın pençesine...