Lidya'nın anlatımından.. Lidya📞: Alo jen?! ben yanlışlıkla evet dedim! Jen📞: Ne!? kızım sen deli misin?! baban duyarsa kalp krizinden gider adam! Lidya📞: Ya kafe çok kalabalıktı herkes bizi izleyip video çekiyordu. bende hem Jacob hemde kendi adıma rezil olmamak için böyle bir şey yaptım. ben evlenemem ya! Jen📞: Of Lidya ya.. Bir fikrin var mı ne yapıcaksın? Lidya📞: Rahatsızlandım diyip gidicem. yarına kadar bir şey düşünürüm herhalde.. Jen📞: Tamam bende size gelirim bir şey düşünürüz çok panik yapma tamam mı? Lidya📞: Tamam kapatıyorum canım.. Jen📞: Dikkat et kendine görüşürüz. telefonu kapattım tam lavabodan çıkıcakken kolumdan biri tuttu. bu benimle fotoğraf çekilen kadının yanındaki adamdı. Lidya: Buyrun? Taehyung: Ben taehyung. Lidya: Memnun oldum. Elinizi çeker misiniz? Taehyung: Ha pardon.. ben sizin konuşmalarınızı duydum. İstemsizce panik olmuştum. ama belli etmemem lazımdı. Lidya: Eee yani? Taehyung: Evlenmek istemiyorsanız size yardım edebilirim. Lidya: Bakın taehyung bey be- Taehyung: Sadece taehyung de lütfen. Bak ben oyuncuyum. ve sana yardım edebilirim? Lidya: Peki taehyung.. Ben sevgilimi seviyorum. sadece evlenmenin erken olduğunu düşünüyorum. ve bu sadece ikimizin arasında olan bir şey yabancıların burnunu sokmalarına gerek yok. Beni anladığınızı düşünüyorum umarım bir daha görüşmeyiz. Arkamı dönüp giderken arkamdan sadece ; Taehyung: Umarım bir görüşürüz! dediğini duydum. Evet.. bana akıl sağlığı yerinde olan insanlar denk gelmiyor kesinlikle. masaya döndüğümde Jacob yemekleri bitirmiş beni bekliyordu. hiç oturmadan konuştum. Lidya: Bebeğim birazcık midem bulandı da, beni eve bırakır mısın? Jacob: Hastaneye gidelim istersen aşkım. Lidya: Yok hayır diyetteyim ya o yüzden alışamadım henüz eve gidip dinleniyim geçer. Jacob: Tamam aşkım ben hesabı ödeyip geliyorum bir saniye. Hesabı ödemeye gittiğimde karşı masadan Taehyung'un bana bakıp gülümsediğini fark ettim. kafamı başka yere çevirdim. birden telefonum çaldı. "Sekreter" Sekreter 📞: Lidya hanım, Babanız ile görüşmeniz vardı. Lidya📞: Ah o tam aklımdan çıktı. Bir araba gönderip babamı benim evime bırakın lütfen. Sekreter 📞: Tamam Lidya hanım iyi günler. telefonu kapattığımda Jacob yanıma geldi. Jacob: Hadi gidelim bebeğim. Kafeden çıkıp arabaya bindiğimizde gözlerimi kapattım biraz dinlenmek için..
Taehyung'un anlatımından... benim bu kızı bulmam lazımdı. ama nasıl.. ritanın ağzını biraz arasam mı..? Taehyung: Rita bir şey sorucam. Rita: Tabi aşkım. Taehyung: Şu çok istediğin parfüm o kadının parfümü işte. Rita: Eee yoksa alıcak mısın?!! Taehyung: Ha şey.. e-evet evet.. bu istediğin parfüm kadının kendi kokusu mu? Rita: Yok aşkım fotoğraf çekilirken fark ettim kadın gerçekten çok güzel kokuyor ama onun kokusu hiç bir şekilde yok. bu satıştaki parfümleri kendi karışımlarıyla olan bir parfüm. lavanta özlü var.., Orkide çiçeği var. Papatya kokusunu istiyorum ben! bana papatya kokusu ile olanı al! Taehyung: Peki o kadının kokusu hangi çiçek? Rita: Onu kendisinden başka kimse bilmiyor aşkım. ama klasik çiçeklerden olnadığı kesin. Çooook güzel kokuyor. Belki sevgilisi ay pardon yakında eşi olucak adamda biliyordur. Eşi falan olmayacak. Taehyung: Anladım.. Rita: Sorduğuna göre yarın bana papatya kokulu parfümünü alıyorsun. Taehyung: Alırım aşkım. En fazla ne kadardır ki.. Rita: 18.340.858 won. (Araya giriyorum ama Türk parası ile 100.000 lira) Taehyung: NE?! ben o kadar almıyorum Rita nasıl alayım sana! Rita: Ozaman neden sordun!? Taehyung: Bu kadar pahalı olacağını düşünemedim! 18.340.858 won ne yaa.. Taehyung: Hadi kalk artık. Eve bırakıyım seni. Rita: Tamam.. dedi dudaklarını büzerek hiç tatlı olmuyorsun öyle.
Lidya'nın anlatımından.. Birinin beni dürtmesi ile gözlerimi açtım. Jacob: Hadi kalk uykucu güzel. Lidya: Uyumuş muyum ben ya.. Jacob: Evet. Çok tatlı uyuyordun. Gülümsedim. Eve gelmiştik. Jacoba döndüm ve yanağını öptüm. Lidya: Görüşürüz aşkım. Jacob: Görüşürüz bebeğim. arabadan inip eve girdim rahat bir duş aldıktan sonra babam geliceği için ev kıyafetleri giymek yerine daha düz bir şey giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bir kaç dakika sonra kapı çaldı. hizmetli kapıya bakmaya giderken bende koltuğa oturdum. Bay Park: Kızım.. nasılsın? Lidya: İyiyim baba gel otur. babam yanıma oturduğunda ; Lidya: Ne içersin? Bay park: Ben bir tane şekerli kahve alayım. Lidya: Baba! şeker hastası olduğunu ne zaman kabulleniceksin? sen bize 2 tane sade kahve getir. Hizmetli gittikten sonra babam bana baktı. Bay park: Seninle bir şey konuşmak için geldim. Lidya: Tamam Baba dinliyorum. Hizmetli kahveleri koyup gittikten sonra babam kravatını düzeltti. Bay park: Biliyorsun ki.. sen bir süre sonra artık şirketi yönetemiceksin, zorlanıcaksın. Lidya: Bunları konuşmak için daha erken Baba. Bay park: Kızım artık ben senin...........
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Evet.. diğer bölümde görüşmek üzere! lütfen yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum 💙
