İKİNCİ BÖLÜM

91 4 1
                                    

Kilişe olay

Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtığımda saat daha 6.00 ydı bilerek erken uyanmak istemiştim. Yeni bir şehirde yeni bir okul sezonu neyse artık istemeye istemeye o okula gidecektim. Yataktan kalktığımda banyoya doğru yürüdüm ve girip sıcak suyu açtım.  Su ısınana kadar bu gün giyenmek istediğim kıyafetleri seçmek için dolabımın kapağını açtım elime bir tane dar kısa kollu siyah bir t-shirt aldım altına ise dar siyah sadece diz kapakları yırtık olan bir kot aldım ve yatağımın üstüne koyup banyoyo girdim. Güzelce yıkanıp çıktıktan sonra üstümü giyinip saçlarımı kuruttum. Makyaj çok fazla yapmayı sevmiyordum ama dışarı çıkarken azda olsa her zaman yapardım . Biraz turuncu kahverengi gibi karışık bir far sürdüm ama çok az sadece dikkatlice bakıldığında belli oluyordu sonra kirpiklerim için maskara  sürdüm kirpiklerimin uzun gözükmesini seviyordum. Büyük olan gözlerimi daha dikkat çekici yapıyordu çünkü. Sonra açık renk pembe  bir ruj sürerek makyajımı tamamlamıştım. Güzel olmuştu. Sonra iyice kuruyan saçlarımı düzleştirici ile kıvarmaya çalıştım zaten saçlarım kısaydı çok bir şey yapmama gerek yoktu o yüzden uçlarını hafif kıvırdıktan sonra düzleştiricinin fişini çektim. Çantamı alıp mutfağa gittim.Bir bardağa su doldurduktan sonra bardağı kafama diktim bir kerede hepsini içmiştim ne kadar susamışsam artık. Annemin evde olmadığını biliyordum dün hastanede nöbetçiydi. Doktor olması en çok bana yarıyordu çünkü onu çok fazla görmüyordum nöbetçi olduğu günler de genellikle dışarı çıkabiliyordum bu konuda çok rahatım o yüzden işini seviyordum. Mutfaktan çıkıp koridorda ayakkablığın kapağını açıp bir ayakkabı seçtim. Beyaz puma ayakkabılarımıda giyinerek evden çıktım aslında servis gelecekti ama ben servisi beklemeden yola çıkmıştım. Dersin saat 8.20 de başlaması gerekiyordu ama saat daha yeni 7. 00 olmuştu. Bu yüzden bende biraz  değişiklik olsun diye sahilde  yürümeye karar verdim. Okulum aslında evden 4 sokak aşağıdaydı ama annem ne olur olmaz diye beni servise vermişti. Hiç gerek yoktu oysaki yürümeyi çok seviyordum. Yeni gideceğim okulun adı Çağdaş koleji. ismi çok kötüydü hiç sevmemiştim gerçi isimlere takılmazdım ama gerçekten kötüydü. Okulum sahile çok yakındı. Okuldan biraz aşağı inince  tam karşıda sahili görüyorsunuz. galiba yeni okulumu tek bu yüzden bile sevebilirim. Okulu geçip sahile geldiğimde karnımın guruldadığını duydum biraz ilerisinde bir kafe vardı oradan gidip kendime kahve almak istedim . Sahili yürürken denizin kokusu burnuma geliyordu. En sevdiğim kokuydu bu. İçime çeke çeke yürürken kafeye geldiğimi fark ettim. Adı Petek kafeydi. Buraya tatil yapmaya geldiğimiz zamanlarda da bu kafeye gelip otururduk. Oldukça şık ve modern bir yapıya sahipti çok güzel bir kafeydi. Gidip şipariş vermek için içeri girdim ve bir tane Caramel Macchiato söyledim. En sevdiğim buydu o yüzden her zaman bunu içerdim. Kahve hazır olana kadar ücreti ödemiştim zaten kahve oluncada alıp dışarı çıktım. Saate baktığım da sekize geliyordu yavaş yavaş okula yürümeye başladım tabii ki sahil yolundan yürüyordum. Okula varana kadar kahvemi içip bitirmiştim bile. Okulun dışı  komple camdan oluşuyordu dışı şık gözüken bir okuldu. Annemle kayıt yaptırmak için geldiğimizde ben dışarıda beklemiştim içeri gitmemiştim ama şuan keşke girseydim iki yer öğrenseydim diye söylenmedim değil . Okula girdiğim de öğrenciler içeri giriyorlardı. Bende bir sınıfın arkasına girerek içeri girdim. İçeri dışarısından daha iyiydi gerçekten. Ne yalan söyliyim ağzım açık kaldı. Neyse ben müdür yardımcısın odasına gitmeliydim çünkü sınıfımın hangisi olduğu bilmiyordum. okulu gezerken sarışın uzun boylu yeşil gözlü bir çocuk geldi. Okulun üniforması ona çok yakışmıştı bacaklarına tam oturmuştu paltolan. Fiziği gayet güzeldi bana
"hangi sınıftasın?" dedi bilsem zaten direk sınıfıma giderdim demi yarım saattir müdür yardımcısının odasını aramazdım derdim de ilk günüm diye kabalık yapmak istemiyordum
"Bilmiyorum ben müdür yardımcısının odasını arıyordum" dedim açıkcası şuan muhabbet etmek istemiyordum kimseyle kısa kesmeye çalışacaktım yoksa peşimi bırakacağını zannetmiyorum.
"istersen seni götüreyim müdür yardımcısının odasına" dedi
"ahh hiç gerek yok kendim hallederim" dedim ve yanından yürümeye devam ettim. Ve sonunda hocanın kapısının önüne geldiğimde ders zili çalıyordu. Odanın kapısını tıklayıp girdiğimde hoca ilk başta bana baktı ve
"A sen yeni gelen kız olmalısın adın neydi neydi Feza 'ydı değil mi?" dedi bende başımı evet anlamında salladım insanlarla pek konuşmayı sevmiyordum yani gereksiz muhabbet kurmayı ama ben bazen abarta biliyordum. Hoca bir kağıt inceledikten sonra bana dönüp
" gel seni sınıfına götüreyim" dedi sonra ayağa kalkıp kapıyı açıp çıktık. Sınıfın önünde durduğumuz da kapıda 12 - B yazıyordu. Alanım sayısaldı ama hiçbir hedefim yoktu açıkcası sınava girdiğim zaman karar veririm diye düşünüyordum. Hoca kapıyı tıklayıp benim önden içeri girmem için bir eliyle işaret etti. ben içeri girerken hoca arkamdan
"Hocam okula gelen yeni öğrenci diyip beni gösterdi ve iyi dersler hocam" diyerek çıktı sınıftan. Sınıftaki hoca
"Hoş geldin kızım ben matematik hocası Ziya bu yılki derslere ben gireceğim. Sınıfa ve bana şimdi kendini tanıtır mısın?  " dedi en nefret ettiğim şeydi sınıfın önüne çıkıp kendimi tanıtmak o sıra hocaya bakmayıp öğrencilere taraf döndüğümde cam kenarında oturan birini gördüm olamaz hayır böyle bir şans olamaz bana bakarak sırıtıyordu şuan o çocuk iki gün önce benimle o çıkmaz sokakta öpüşen çocuk inanamıyorum şuan. Bu kilişeyi yaşadığıma inanamıyordum. İki gün önce sokakta tanımadığın bir adamla öpüşürsün ve iki gün sonra okulda aynı sınıfta olursun şaka gibi ama gerçek galiba şuan rüya falan olmasını diledim hatta bacağımı cimcikledim uyanmanmadığıma göre bu yaşadıklarım gerçekti.
"Evet seni dinliyoruz" dedi hoca o an ve kendimi toparlayarak
"Adım Feza Kaya memnun oldum" dedim ve hocaya döndüm şuan şok içerisindeyim ne dedim az önce ben hatırlamıyordum.
"Bizde memnun olduk şu cam kenarında ki boş yere oturabilirsin"  o çocuğun arkasındaki boş yeri göstererek dedi. Ben hala inanmayan gözlerle ona bakerken o hala sırıtıyordu. Arka sıraya geldiğimde yanında oturacağım kız ayağa kalktı bana oturacağım yere geçmem için ve bana gülümseyerek
"Merhaba ben Gizem" dedi gayet güzel bir kızdı ve tatlı bir şeydi ama kimseyle arkadaş olmak gibi bir derdim yoktu açıkcası o yüzden bende sadece başımı salladım ve yerime yerleştim önümde oturan çocuk bir anda arkasını döndü ve taklidimi yaparak "Bence bir daha karşılaşmayalım mümm-künse" dedi m harfini bastırarak söylemesi hoşuma gitmemişti yanında oturan çocukda bana döndüğünde koridorda benle konuşan çocuk olduğunu fark ettim.
" Cem siz nerden tanışıyorsunuz?" dedi o an öğrendim adının Cem olduğunu. Tam Cem cevap verecekken araya girip
"tanışmıyoruz" dedim sonra kıvırcık saçlı  çocuk dönüp bana "Bu arada ben Giray koridorda karşılaşmıştık" dedi
"Evet öyle oldu" diyip konuyu kapattım. Çok konuşmak istemiyordum. Hoca ders anlatmaya başlamıştı zaten bildiğim konuları tekrardan dinlemeye başladım yapacak başka bir şeyim yoktu çünkü.

KİRAZ ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin