Eve gidip "ders" çalıştım , türkçe dersi için" etüt aldım " ben çok değiştim, cidden şu an gece yarısı uyumamak için mücadele vererek ,yarına yetişmasi gereken ödevi yapıyorum . Bitince ki , umuyorum vaktim kalır uyuycam !..
Evet yine erkenden yer kapmak için çıktım .O sırada karşı apartmandan çıkmakta olan Ken'i gördümm . Size söylemedim , bu arada karşı binada oturuyor :). O beni farkedince onu yeni farketmiş edasıyla " Günaydın " dedim. Oda yola bakarak "günaydın "dedi, bir yandan . Bu arada beraber yürüyoruz .Sonra,
" Tamam seni de anlıyorum ama ;bıktım artık dedi."
Yine yola bakıyo gözlerini mi kaçırıyo acaba benden? Ben ne yaptım ki :( .
"Ne olduki niye böyle söylüyosun?" dedim .Sesim ağlamaklı çıktı yine rezillik . Oda
"Ya geldiğimizden beri bi rahat bırakmadın nefret ediyorum senden" dedi . Ben titrak sesimle
" Nerdeyse ağlıycam şuan yani . Başardin ağlıyorum işte mutlumusun ? " dedim ve okul çantamı tam kafasına geçircekken kulaklığını çıkardı ve telefonunu kapadı sonra bana bakıp
"Bişey mi dedin" dedi . Durumun vahimliğini çaktırmadan hayır ,dedim ve sormassam çatlardım
"Kim di o" dedim . Hesap sormalar falan yani kendi kendine gelin güvey olan Emily sendromu . Oda "Babam pastaneden arıyo işi varmış okuldan sonra pastanede durmam lazım mış mış çok sıkıcı ,nefret ediyorum"
dedi ve somuttu. Şu an bir ilke şahit oldum açıkcası , babasının arkasından atar yapan Ken :). Aslında şimdi wattpad Hikayelerinin birinde olsaydık ve böyle bir durum olsaydı okuldan sonra pastaneye onunla giderdim ama malesef biraz ağır olmam lazım değilmi canım . Sınıfa ilk ben sonrada o girdi aynı dünkü gibi oturduk .
Gerisini hiç anlatmıyorum ders edebiyat çok sıkılırsınız :) ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pasta
ChickLitEvin yakınındaki pastanenin yeni çıragı ile ,umuyorum Emily 'nin hikayesini beğenirsiniz.