"Anlıyor musun? Bu bok da neydi? Bana bunun ne olduğunu açıkla. Kafayı mı yedin? Bir polisi vurdun. "
Sinirle Hoseok'a döndü Jungkook. "Sakin ol! Siktiğimin polisi ateş açtı. Sen olsan ne yapardın? "
Hoseok sinirle uzaklaşırken, Jimin araya girdi. "Başka bir şey yapsaydın. Planı uygulasaydın. Lanet olsun! 400 milyon kez üzerinden geçtik. Hiç kimseyi vurmayacağız dedik."
İçeri Seokjin girdiğinde herkes ona baktı. Odadakilerin aksine oldukça sakindi. "Polisleri götürüyorlar. Namjoon'u arayın."
Taehyung derin bir iç çekip Namjoon'u aradı. Telefon anında açılırken, açıklamayı Seokjin üstlenmişti. "Jungkook polislere ateş açtı. Ah hayır, Taehyung'u kurşun sıyırdığı için ateş açtı. Görünüşe göre sevgililer."
Jungkook başını yerden kaldırıp sinirle Seokjin'e baktı. Yüzündeki bilmiş gülümsemesiyle telefonu Jungkook'a uzattığında sinirle telefonu eline alıp kameralara döndü Jungkook. Namjoon onları izliyordu.
"Doğru mu bu? Taehyung ile ilişkin mi var?"
"Ne diyorsun sen? Hayır. Hayatımın aşkı benim yüzümden öldü. Düşüneceğim en son şey Taehyung ile birlikte olmak. Ortağımı ve kendimi korumak için ateş ettim. Namjoon, ne kadar planlarsan planla evdeki hesap çarşıya uymaz." dedikten sonra telefonu sertçe kapatıp odadan çıktı.
****
Taehyung çantaya malzemeleri yerleştirirken, Seokjin cama doğru yaklaştı ve polislere göz attı. "İşleri uzun. Daha kamp kuracaklar, drone gönderecekler, bina planına bakacaklar, organize olmaları zaman alacaktır." dedikten sonra Taehyung'a döndü. "Hey, neden Jungkook ikinizin birlikte olmadığını söyledi?"
Taehyung dişlerini sıkarak "Çünkü değiliz" dediğinde, Seokjin güldü. "O halde her gece yatak başı neden duvara balyoz gibi vuruyor? Sence sabahın beşinde samba mı öğreniyor?"
"Samba mı öğreniyor yoksa çok mu deli yatıyor bilmiyorum."
Taehyung'un agresif cevabına karşılık Seokjin, Taehyung'a yaklaştı ve onu omuzlarından tutarak kendine çevirdi. "Söyle bana. Suratına yalan söyleyebileceğin bir yavşak olduğumu mu sandın?" dediğinde uzun bir sessizlik oluştu. Taehyung yutkunarak ona bakmaya devam ederken, Seokjin tekrar gülerek "Şaka yapıyorum." diye fısıldadı. "Bende onunla samba yapardım, hatta denerim belki."
Seokjin gidecekken bu sefer Taehyung onu durdurdu. "Bence yanılıyorsun. Onunla ilgili çok ciddiyim."
Fakat Seokjin, ona sadece güldü.
****
Yoongi çadırdan içeri girdiğinde gözü ilk olarak Albay Sehun'a takıldı. Albay Sehun onu görür görmez ona yaklaştı. "Adamlar gelip para basılan yerde ateş saçıyor. Bizim de dahil olmamız gerekli."
Yoongi ona sinirle bakarken, iş arkadaşı ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Chanyeol gelip "Darphaneyi arıyorum." dedi.
Yoongi albaya bir bakış atıp, sandalyeye oturdu. O sırada Seokjin telefonu Namjoon'a bağladı ve Yoongi asıl kişiyle konuşmaya başladı.
"İyi akşamlar." dedi Namjoon. Sesini değiştirmişti ve kartonlardan origami yapıyordu.
"Ben Min Yoongi. Pazarlıktan sorumlu müfettiş. Siz kimsiniz?"
"Soygundan sorumlu adam." Robot sesiyle birlikte çadırdaki polisler birbirlerine bakarlarken, Namjoon devam etti. "Meslektaşlarınız nasıl?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Casa De Papel | Taekook
ActionBu bir soygun yada sisteme meydan okuma değil. Bu bir savaş. Kitap kapağı bana ait değildir. Edit sahibine ulaşmak için; instagram @mindales_