5.2

4K 235 193
                                    

Demişler ki öldü, söyleyin onlara yazarınız geri döndü ödlcldlcşsl selamün aleyküm, iyi okumalar

Basit ama etkili planımız doğrultusunda Tolga Pelin î oyalarken biz yani ben Gökdeniz ve Gözde mekanı tutacaktık. Mehmet, Selen, Anıl ve Almila süsleri alıp konumunu atacağımız mekana geldikten sonra birlikte orayı süsleyecektik. Sabah kahvaltısı için mutfağa güzelce bi sofra hazırladık. Beyleri de çağırdıktan sonra başladık kahvaltıya.

Eşref "bugün Melis i kaçırıyorum."

Gelsin yalanlar.

Memo "yakında düğün var onun için gömlek almam lazım benimde. Selen benle gelsene gömlek seçeriz birlikte."

Selen "olur tabiiki."

Pelin "bizde mi dışarı çıksak acaba?"

Eşref "yok canım siz evde kalın. Geri kalanı da kaçsın." Diyip sırıttı. Fesat.

Oradan bize de bir bahane atın lütfen.

Gökdeniz "sinemaya gidelim bizde Hande olur mu?"

Gözde "abi beni de alacaksınız değil miii?"

Gökdeniz "uslu dur kırmayım bacaklarını."

Herkes bahanesini masada sunduktan sonra kahvaltıyı bitirip giyindik ve evden ayrıldık. Kıyafetlerimizi de hazırlamıştık. Evden çıkarmamız birazcık zor olmuştu ama olsundu.

Birkaç saat sonra buluşup tekne ile açılacaktık bir aktivite bulduk hadi gelin diyerek. Oradan bizim ayarladığımız kafeye gideceğiz. Eşref ve Melis de tekneyi ayarlayacaktı. Çocuk Ankaralı da olsa İstanbul da yazlıkları varmış. Sık sık oraya gider açılırmış. Tabi tek değil tahmin edersiniz ki. Çapkın çocuk. Ah pardon, doğru kızı ararken alternatifler arasında kaybolan çocuk. Çok şükür Melis onu dengelemişti. Bu sefer alkışlar Melis imize gelsin.

Gözde "abi diğer sokaktan sağa sapınca bir yer var. Oraya bakalım önce." Dedi. Elindeki telefondan kafe arıyordu. Gökdeniz dediği gibi yapınca karşımıza çıkan kafeyle dışarıyı süzdüm.

"Küçük burası." Tolga ve Memo burada olan arkadaşlarını çağıracaktı çok olalım daha çok eğleniriz diye. Selen inde burada birkaç tanıdığı varmış ve bir tanesi Pelin in de arkadaşıymış onu falan çağıracaktı. Güzel bir gün olacaktı hissediyorum.

Gözde "doğru." Diyip başka bir adres verdi. Böyle böyle diyerek en sonunda doğru bir kafeyi bulmuştuk.

Melis  (bunun soyadı neydi unuttum)

Eşref marina girişinde durunca kemerimi çıkarıp inmiştim. Yüzüme çarpan şu deniz kokusu hep huzur vermiştir. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes çekerken o kokunun arasına erkek parfümü de karıştı. Bir deniz kokusuna bir de Eşref in parfümüne bitiyordum.

Ona sarılınca ağağağa falan oluyorum. Tıpkı şuanda olduğu gibi.

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama en sonunda Eşref in "bebeğim saatlerce böyle kalabilirim ama biliyorsun yapmamız gereken şeyler var" demesiyle kendine gelmiştim. "İstersen gece yatağımızda bunları daha sakin ve başbaşa konuşuruz."

Karnına dirseğimi geçirip ondan ayrıldım ve kendimi toparladım. Sapık. "Hadi yürü."

Tekneyi bir adam getirecekti. Yazlıktan sorumlu kişilerden biri.

DELİKODU (Bitti.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin