Sonunu getiremediğim savaş kalıntıları arasında boğuldum. Sırtüstü yattığım zaman dilimleri kadar çok savaş açtım kendime. Sonuçsuz kalmaya mahkum savaşlar.. İnan. Çok yorgun düştüm. Kendime ait bir ceza sistemim olsa bu gerek. Yoksa neden bunlar mümkün olsun ki? Emin olduğum tek konu bu belirsiz döngüde netsizlik ile sıkışmış olduğum. Zihnimde bilmediğim, bilinmeyenliğini de bir o kadar benimsediğim bir ezgi tıngırdıyor. Alıştığım. Hayır alıştırıldığım. Belki de seviyorum artık. Bu yüzden ezgisiz kalmamak için çabalıyorum. Aynı ezgiden farklı anlamlar çıkarabilmek için çabalıyorum. Her gün aynı şeyi yaşamak gibi. Bilirsin. Şikayet ettiğim kadar benimsediğim bu durumu. Bu kısır döngüden kurtarılmak isterken aynı zamanda kurtarılacağımı anladığım da alıştığımı anlayıp' esir düşmek için ne denli çabaladığımı. Kendime kördüğüm bağlı olmamın giderleri günlerimden oluk oluk akıyor. Neden seçeneksizlik seçenek değil ki?
YOU ARE READING
Hat-denlerim (Hatalarım ve Denemelerim)
AcakZamanın kuytusuna sakladığım anıların küf kokusu oradan da duyuluyor mu? Tepkisiz kaldığınız zaman dilimleri ile onaylayın beni.