( Arkadaşlar ; okuyucu sayısına göre Yağmur karakterinin okuyucu sayısı Nazlının'kine göre az ve bu durum bizi fazlasıyla üzüyor. Bu durumun nedeni sanırım ikisininde aynı günü anlatması. Tabiki de böyle olacağını düşünmüştük ama çok fazla önemsememiştik. Ta kii durum ciddileşinceye kadar... Fakat @hanife arkadaşımızında katkısını unutmamak gerek :) Yani uzun lafın kısası artık 1-2 bölümden sonra zincerleme yapmaya başlıyacağız. Umarım böylesi daha iyi olur. Eğer sizde bize önerilerinizi bildirirseniz mutlu oluruz. :) )
Bölüm 11 : Sade Bir İtiraf
...YAĞMUR...
Can Yiğit'i tanıyor muydu? Yavaşça geri çekildim ve kafamı evet anlamında salladım.Can gözlerini bir yere kilitlemişti içimi eriten o gözler beni şimdi o kadar korkutuyorlardı ki.
''CAn iyi misin?'' diye sordum.Ama nafile cevap yoktu.Onu hiç bu kadar sinirli gördüğümü hatırlamıyordum.
''Can bana bak''diye adeta bağırdım.Kaskatı kesilmişti.
Yavaşça gözlerini bana çevirdi.''Yiğit o serbest iyi de nasıl'' . Şimdide kollarımı tüm gücüyle sıkmaya başlamıştı. Dayanamayacak derceye geldiğimde ''CAn dur sıkma canım acıo''dedim.Kollarımı kurtarmaya çalıştım ama başaramadım. Sonunda çırpınışlarımı farkedince kendine gelip kollarımı tutan ellerini gevşetti.''Özür dilerim o şerefsiz , nasıl inanamıyorum''.
Yine bana bakmadan konuşuyordu.Gözlerimi etrafta gezdirdim herkes bize bakıyordu.Can'a geri döndüğümde gözleriyle karşılaştım...
Galiba midem bulanıyor - bir sürü göz- .Hafifçe başım dönünce can'a daha sıkı tutundum.Sonra Ozan '' Arkadaşlar bölmek istemem ama herkes bize bakıyor kaçsak fena olmaz herhalde '' dedi.
Sonunda Can ' da bana bakmayı kesip Ozan'a dönerek '' Nazlı ? '' dedi. Nazlı nerede?'' OLAMAZ Salak kız. Onu Yiğitle başbaşa olduğunu tamamen unutmuştum. Masanın üzerinden çantamı aldım ve ileriye doğru atıldım.
Adımlarım birbirine karışınca duraksadım. Sonra bir kol belime girip beni sıkıca kavradı ''Dur sana yardım ediyim'' sesle birlikte içim öyle ürpermişti ki.
Neden böyle hisediyordum ki.Yanlış kişi yanlış zaman ve yanlış yer.Kapıya kadar Can'ın yardımıyla gittim.O kadar kısa sürede kalbim o kadar hızlı atmıştı ki bu beni daha çok yormuştu.KApıdan çıkar çıkmaz soğuk havanın yüzüme vurmasıyla kendime geldim.Eğer Yiğit Nazlı'nın saçının teline dokunursa...
Eminim Arda'da Nazlı'yı korumamı isterdi.ASlında hasta yatağında istemişti de onun çok kırılgan olduğunu ve bundan sonra bana daha çok ihtiyacı olduğunu söylemişti.Ama ben dinlememiştim.Ölüm döşeğinde bile onu düşünmesine kızmıştım.Şimdi anlıyorum ben de eğer Can yüzünden ölseydim ondan aynısını isterdim.
Arkamı dönüp Ozan'la Can'a baktım.OZan Can'ı sakinleştirmeye çalışıyordu.Hİçbirşeye yaramadığı burdan belliydi.Birden tiz bir çığlık duyunca.KAfenin yan tarafında ki boşluğa doğru koştum.''Nazlı iyi misin''.Yiğit yere düşmüş kalkmaya çalışıyordu.Şuan Nazlı'la o kdar gurur duymuştum ki.Kafasını evet anlamında salladı.Yürü be kızım.Çıkar şu hergeleden tüm sinirini dememle Can yanımdan fırlayarak Yiğit'e bir yumruk geçirdi.Nazlı'nın tiz çığlığıyla kulaklarımı tıkadım.
OZan'da ikinci hamleyi yapacakken durdu.Nazlı'nın yanına gidip ona zarar verip vermediğini sordum. Kafasını hayır anlamında salladı. Fakat gözlerinin derinliklerine doğru bakıldığında korktuğu belli oluyordu. Can'ın ''Şİmdi defol'' demesiyle irkildim.''Bu iş burda bitmedi''diye parladı.Bence de Yiğit efendi bu iş burda bitmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Tarifi
JugendliteraturYazarlar: Damla Parlak**Semanur Emre Nazlı ve Yağmur ; iki dost hatta kardeş. Yağmur'un aslında geçmişi güvendiği insanların yalanlarıyla doludur. Bunlardan en önemlisi de gerçekten canını bile verebileceği Nazlı 'nın yalanları. Nazlı Yağmur'un k...