Saatlerce karaya bakıyordum ve yaptığım salaklığı düşünüyordum bir insana güvenmiştim. Aptaldım hemde aşırı aptal! Sonunda güneş doğmaya başlamıştı denizin aşağısına gitmem gerekiyordu bir aptalık daha yapmak istemiyordum. Denizin içine girmeden önce son defa etrafa bakındım kimsenin olmadığından emin olduktan sonra suyun içine daldım.
~Yazarın Ağızından~
Deniz kızı olan He ran her şeyden habersiz karayı seyrederken onu seyreden gözlerden habersizdi. Jin gitmemiş ve bir kayığın arkasına geçerek He ran'ı seyrediyordu. Genç oğlan gözlerine inanamıyordu, saatlerce kız olduğu yerde duruyordu. Sonunda güneş doğmaya başlayınca deniz kızı gözlerini karada etrafta gezdirmişti Jin olduğu yerde biraz daha eğildi görmesini istemiyordu izlendiğini. Ve kız bir anda suya atladı. Jin hala gözlerine inanamıyordu şaşkın bir şekilde evine doğru gidiyordu sadece. Kızın daha ismini dahi bilmeyen genç adam ne yapacağını şaşırmıştı. Ama tek bildiği bir şey vardı Jin kızı yine görmek için denize gidecekti.
~He Ran'ın Ağızından~
Sonunda denizin derinliklerine inmiş balıkları seyrediyordum bir anda yanıma gelen arkadaşımla irkilmiştim.
"Hey! He ran bu kadar saat neredeydin?"
"Yüzüyordum Min su."
"Aish biliyorum yüzdüğünü başka ne yapabilirsin zaten ama nerede yüzdün?"
"Aramızda kalacağına söz ver."
"Ah salak kimse söyleyeceğim? Neyse söz veriyorum ki söylemeyeceğim dost sözü."
"Karaya çıktım."
"SEN SALAK MISIN!"
"Ya sus bağırma sakin ol."
"Of salak ya konsey bunu öğrenirse ya da daha kötüsü bir insan seni gördüyse!"
"Şey.."
"Hayır hayır hayır... yoksa!"
"Ya deniz kızı olduğumu görmedi ama bir insanla konuştum."
"Bir insanla mı sen salak mısın bizi katledicekler!"
"Hayır hayır o öyle biri değildi."
"Nerden biliyorsun He ran!"
"Çünkü o çok masum... o çok iyi kalpli biri."
"Ya sana öyle gösterdiyse kendisini ha?"
"Sanmıyorum."
"Aish bunu konsey öğrenirse var ya of He ran ne halta çıkarsın ki karaya!"
"Dolunay vardı."
"Şu son üç gün boyu dolunay var He ran."
"Anladım."
"Çıkmayacaksın He ran karaya!"
"Ama..."
"He ran dedim!"
"Of tamam."
"Ne konuştunuz o insanla? İsmi ne? Yakışıklı mı He ran?"
"Ağlıyordu."
"Neden ağlıyordu? Onun da mı göz yaşları parlıyor bizim gibi?"
"Hayır göz yaşları parlamıyor. Hayvanını kaybetmiş çok seviyormuş onları. Ve yakışıklıydı çok güzel bir yüzü vardı dudakları... dudakları çok dolgundu. Simsiyah saçlara sahipti v..ve biz sarıldık Min su."
"İnanamıyorum He ran!! Aşık mı oldun yoksa?"
"Saçmalama bir saate gördüğüm adama nasıl aşık olayım Min su?"
"Öyle bir bahsettin ki ondan birde gözlerin dolunca ister istemez aşık oldun sandım He ran sakin ol."
"H..hayır aşık değilim."
"He ran."
"Efendim?"
"Çıkıcak mısın yine?"
"Bilmiyorum."
"He ran dikkat etmen lazım."
"Benim uyumam lazım görüşürüz."
"Seni seviyorum dostum."
"Bende seni seviyorum."
Kendi kayama doğru yüzmeye başladım uyumak şuan benim için en doğru şeydi.