Bölüm 1 ♤

629 75 25
                                    

Bu sabah kalktığımda , güneş doğmuş, her taraf bahar çiçeği gibi kokuyordu. Sanki hayatımın en güzel günü bugünmus gibi hissettim bir an. Hergün olduğu gibi yine o anlam veremediğim halsizlik üzerimdeydi.Ama benim için bu kadar güzel bir güne uyanmak o halsizligi üstümden çekip almıştı. Keşke hergün bugün gibi olsa..

Kendimi bu düşüncelerden arındırıp, zor olsada sıcacık yatağımdan kalkabildim. Her sabah olduğu gibi doğruca aynaya bakmaya gittim. Yine o meymenetsiz suratla baş başa kalmıştım. Aynaya bakarak;

"Sen, dünyanın en şanslı kızısın !"

Dedim kendimi avutarak. Gerçekten ne kadar yalancı bir kızım ben, kendime bile çok iyi yalan atıyorum.

Neyse.Karnimdan gelen sesler gerçekten çok ürkütücüydü. Resmen karnımda bir aslan kukruyordu. Bu sesler daha fazla artmadan mutfağa gittim ve eski, paslanmis, içinde kuflu yemeklerin bulunduğu o güzel buzdolabimi açtım. Icine baktigimda yenilebilecek tek birşey bile yoktu. Bu nedenle ailemin her ay gonderdigi 200 TL'yi bankadan çekmek için oturdugum semtin merkezine inmem gerekiyordu. Üstümü degistirmek için odama geri döndüm ve dolabimi açtım karşımda gördüğüm görüntü hiç hoşuma gitmesede, giysiler arasından gri bir kazak ve siyah bir kot çıkartıp giyindim.

Tam kapıdan cikacakken telefonumun alarmı çaldi.

"Aaaa inanmıyorum nasıl unutabildimki?"

Bu halsizligim hızlı kilo vermeye başlamam vb. Durumlar yüzünden bir hastaneye gitmiştim. Bugunde tahlil sonuçları açıklanacaktı, gerçekten bu rahatsizliklarimin neden olduğunu merak ediyordum. Aceleyle üstüme salaş v yaka bir bluz ve siyah bir kot giyinerek hastahaneye gitmek için hazırlandım. Kapının yanında asılı olan anahtarlıktan anahtarımı alarak hiç vakit kaybetmeden Koşarak sokağa indim ve gelen ilk minibüse binerek hastaneye kısa sürede yetişmeye calisiyordumki, her zamanki gibi minibüste bulunan kişilerden biri sarımsak kokuyordu ve bu koku ter kokusuyla karısınca gerçekten çok iğrenç kokuyordu. Midem alt üst oldu hemen minibüsü durdurarak indim ve ilk gördüğüm ağaç dibine kustum. Biliyorum bu iğrenç bir durum ama malesef elimde olan birsey değil.

Hastaneye kadar yürümeye karar verdim ve yolda yürürken bir simitci gördüm ,tezgahına yaklasarak simidin fiyatini sordum.

" 1 tl"

Cebimde olan tüm parayi avucuma aldım ve saydigimda sadece 50 kuruş vardı gerçekten kendimi bir asalik gibi hissettim simitciye;

"Neyse ben birazdan gelip alırım, şu anda yetişmem gereken bir yer varda"

Bu asalik duygudan arinarak yoluma devam etmeye başladım. Yol üstünde gördüğüm lokanta ve Restoranlar gerçekten canımı yakiyordu, açlıktan bayilcak hala geldim.

Açlığımı düşünmemem gerekiyordu. O da ne saat geldi ve geçiyor hemen hızlanmam gerekiyor.Elimden geldiğince hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ettim.Evet, sonunda hastaneye varmistim. Hastaneye girdim, koridorlarında hastalar ve hastane kokusundan başka birşey yoktu. Bazı hastalari görünce her ne kadar gözlerimden yaş gelmeye başlasada burada 1-2 saat daha kalmam gerekiyordu.

Sonuçları alacağım odanın önüne gittim ve beklemeye başladım. Gerçekten çok uzun süre geçti tam yarım saatten beri burada bekliyorum gerçekten artık çok sıkıldım burada.

Koridorun sağ tarafindan yanıma doğru bir adam yürüyordu aman tanrim gerçekten çok iyi, resmen hayalimde ki beyaz atlı prens gibiydi bir saniyelik bir hayale daldım hayalimde bir yemekte bana evlenme teklifi ettiğini gördüm. Sonuçta bu bir hayal gerçek değil.

Dur bir dakika o nereye geliyor? İnanmıyorum o benim yanimami oturdu? Bu olamaz. Dikkatini çekmek için hafif bir şekilde öksürdüm. Amacıma ulaşıyorum galiba, o da ne bana doğru döndü. Ve...

DermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin