Feyza'nın kesin geleceği için duşa girip çıkmıştım. Üzerime beyaz tişörtümü altıma siyah kot şortumu giymiştim aynanın karşısına geçip siyah saçlarımı tarayıp kuruturken merdivenlerden gelen sese kulak verdim. Evet yukarı böyle sesli bir şekilde çıkan tabiki de Feyzaydı.
Kapıyı direkt açınca ters bakışlarıma maruz kaldı.
"Ne bakıyorsun kızım bön bön kapatsana şu kurutma makinasını kankan gelmiş şurda sen koşup sarılma hiç öpme de " diyerek burun kıvırdı ben onun bu hâline anlam verememişken gülmeye başladım.
"Feyzacım hangi vitrinde ki çanta veya ayakkabı hoşuna gitti ve babanı tam toplantı sırasında arayıp babanın iğneleyici sözlerine maruz kaldın"
"Hiçte bile Yağnurcum " dedi tavır almış şekilde.
" Ben bu kadar nazı hak edecek ne yaptım ya rabbi" dedim ellerimi yukarı açarak.
" Tamam ya evet haklısın tutamadım napim kırmızı rugan bir ayakkabı görmüştüm aradım. Aramışsam nolacak yani 2 dakika izin almak için aradıysam yani bu kadar tepki mi yemem lazım canım anlamıyorum ki hiç" dudağını sarkıtıp bana bakınca kendimi tutamayıp yanına oturup onu gıdıklamaya başladım."Kanka valla kusura bakma yeni yaptırdım saçlarımı dağılmaması gerek" dedi kahkahalar atarken.
Gülerek aşağı indik. Nesin teyzeye dışarı çıkacağımızı söylediğimde yüzünde hafif bir şaşkın ifade belirdi ama tekrar kendini toparlayarak başını sallayıp beni onayladı. Gündüzleri pek dışarı çıkmayı sevmezdim elimde olsa okula bile akşam vakti gitmek isterdim.
Şoförümüze söyleyip bizi gideceğimiz yere kadar bırakmasını rica ettim."Ne yapıyoruz bugün alışveriş mi yapsak ya da yok yok sen uzun zamandır cilt bakımına gitmiyordun değil mi cilt bakımına gidelim önce işimiz bitince yemek yeriz sonra şöyle güzelce kuaföre gider ben saçıma bakım yaptırırım sende saçlarına şekil yaptırırsın belki biraz kes-" onu dinlerken bile içim bir fena olmuştu sözünü kesmek zorunda kaldım. "Kızım sen bunları söylerken şimdiden yoruldum eve dönelim bence biz yoksa seninle işimiz var."
"Napim ama kankiştomla zar zor böyle dışarı çıkıyoruz tadını çıkarsak fena mı olur hem bence sende biraz dışarıya bak etrafına gün yüzü gör biraz için daralmıyor mu sürekli evdesin zaten bugün gününü bana ayırsan fena mı olur?"
Gözlerimin içine kedi yavrusu gibi bakarken gülümseyip peki dercesine başımı salladım oda ellerini birbirine vurarak sevincini gösterdi. Feyza şoföre gideceğimiz avm'yi tarif ederken bende dışarı bakarak seyre daldım. Uzun zaman olmuştu alıcı gözle gündüz vakti dışarı bakmayı psikolojik bir tramva mı bilmiyorum ama babam öldüğünden beri dışarı doğru düzgün çıkmıyordum. Gözlerimin dolduğunu fark ettiğimde belli etmeden göz yaşlarımı sildim.
Gökyüzü hep böyle mavi mi bulutlar bu kadar yoğun mu güneş hep böyle parl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GÜNEŞİ
Roman d'amour... sevecektik her ne olursa olsun. Bu bataklıktan ya birlikte çıkacaktık ya da birlikte batacaktık. Her şeyi göze alarak bu yolda birlikteyiz ve her engele rağmen ilerliyoruz. Elimi tuttukça.