1

168 8 5
                                    


'9 Eylül'


"... söylediğim bu kurallara uyarsanız, bu yılki eğitim öğretim hayatını da başarıyla tamamlayabileceğinizi düşünüyorum. ..."

Müdür, dinlemediğim konuşmasını bitirmeye çalışırken , omzuma kafasını koymuş, eliyle güneşi gizlemeye çalışan Asena'nın kafasının üstünden Rüzgâr'ı bulmaya çalışıyordum. İlk gün klasiği olarak okula gelmeyen Ulaşla  mesajlaşan Mina ve Dorukla cilveleşen Rüya iyice sinirlerimi bozuyordu. Rüzgar'ın okula gelmediğini anladığımda müdür sonunda iyi dersler diyerek konuşmasını bitirmişti. Beden hocası istiklal marşı için bize komut verirken Asena kafasını kaldırmak için savaş veriyordu. 

İstiklal marşı bittiğinde nereye gitmesi gerektiğini bilmeyen dokuzuncu sınıflar herkesin yolunu kapıyordu. Hocalar onları yönlendirirken biz de kaplumbağa gibi kısa kısa adımlarla yürüyorduk. Kafasını tekrar omzuma koyan Asena'yı kolumun altına alarak;

"Salak bırak artık şu telefonu düşüceksin şimdi." dedim Mina'ya.

"Sen Rüzgar'ın yanına gitsene be"

"Gelmiş olsa giderdim zaten"

Mina bana omuz silkip tekrar telefona dönünce önümüzde sarmaş dolaş yürüyen Rüyalara sataşmaya karar verdim.

"Hava 100 derece abi biraz uzaklaşın lan"

"Sana ne ya"

" Sizi görünce ben terliyorum be. O ona sarılmış o ona bağlanmış bu ne"

"Rüzgar nerde ya?"

Onlara da göz devirip bu sefer Asena'ya bulaşmaya başladım.

"Dün sabaha kadar konuştunuz dimi lan?"

"Niye bildiğin soruları soruyorsun?"

" Of çok sıkıcısınız be! "

"Rüz-"

"Rüzgarınıza başlicam ama şimdi he! Gelmemiş işte Allah Allah! Kime bulaşsam Rüzgar diyo"

"Gerizekalı rüzgar biraz bile esmiyo dicektim."

"Niye rüzgar diyosun"

"Rüzgar eser çünkü genelde."

"Lan üç lafınızdan beşi rüzgar, başka kelime bilmiyo musunuz?"  diye araya giren, nerden geldiğini bilmediğim Toygar'dı.

"Sana ne" dedik Asenayla ikimiz. Sonra da klasik 'evren' bakışması falan..

Sonunda boğucu kalabalıktan çıkıp ilk kattaki sınıfımıza gittik. Hepimiz sayısal seçmiştik,

ben, Rüzgar, Emir,Mert, Ayaz ve Dolunay  11/E sınıfındaydık. Asena, Ares,Alp, Rüya, Doruk, Ege ve Toygar 11/D ; Ulaş, Mina,Anıl,Eylül, Ali ve Emre 11/B sınıfındaydı.

Sınıfa geçip duvar kenarını doldurmuştuk. En arkaya Mertle Emir, önüne ben (ve Rüzgar)

önüme de Dolunay ve Ayaz oturdu. Yanımı boş gören sülük Baran;

"Eee günaydın, yanın boş sanırım oturabilir miyim?"

"Günaydın kardeşim. Hayır yanı boş değil." diyerek yanıma çamtasını attı Rüzgar.

Ben salak salak gülümserken dün kavga ettiğimiz ve trip atmam gerektiği geldi aklıma. ( Evevt bizimkilere söylememiştim) Hemen yüzümdeki gülümsemeyi silip somurtmaya başladım. Kollarımı da önümde kavuşturup huysuz kız moduna geçiş yaptığımda;

LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin