6

50 4 0
                                    

10 Eylül'

Esila'dan

Asena kaleden inip gittiğinde arkasından seslenmiştim ama duymazlıktan geldi tabikide . Nasıl olsa Ares arkasından gitmişti . Eninde sonunda yine ona kıyamayıp Elele gezeceklerdi. Bunları düşünürken rüzgar yanıma oturmuş soluklanıyordu. O istemeden yanımdaki suyu ona uzattım . Gözlerimin içine bakıp gülümsedi ve suyu içmeye başladı. 3 saniyede şişeyi bitirmişti tabikide . Sonra bir anda ayağa kalktı ve beni de elimden kaldırıp hadi dedi. Nereye diye sormadım, 10 metrekare okuldu zaten. Onunla cehenneme bile giderim dememi beklediniz değil mi? Ben mina veya ulaş değilim. Sonra okulun içinden üst bahçeye çıktık. Arka tarafa doğru giderken potada basket atmaya çalışan Asena ve ona gülen Ares i gördüm. Sonra futbol sahasını gören arka tarafa geçip oturduk. Biraz vakit geçtikten sonra ona baktım . Ona her baktığımda belli etmesemde içim eriyordu. Romantikliği veya insanlara onları sevdiğimi söylemeyi sevmezdim. Yapım böyleydi. Rüzgarda pek romantik değildi ama son 3 gündür biraz değişiyor gibiydi. Tabiki rahatsız değildim hatta hoşuma gidiyordu böyle yapması. Sonra kafasını bana çevirdi bende gülümsedim. "Çok güzel gülüyorsun" dedi. "Eğer böyle konuşmaya devam edersen eski halinin kaçırılıp romantik bir klonunla konuştuğumu düşünmeye başlayacağım" dedim. "Neden romantik olmama bu kadar şaşırıyorsun ki? İçimden geliyor söylüyorum işte."
"İçinden gelenleri 2 yıl içinde tuttuktan sonra insan şaşırıyor " dedim ve gülüştük. "Eee ne yapıcaz burda sıkıldım ben" dedim.
"Futbol oynayalım mı?"
"Emirleri sahadan kovacaksak neden olmasın?" dedim ve sahaya doğru ilerledik.   Emirlerde kibarca(?) Söylememizden sonra sahadan çıkmışlardı. Sonra rüzgar kaleye geçti ve "en iyi atışını yap çaylak" dedi . "Hah! Görürsün şimdi çaylağı!" Dedim ve tüm gücümle topa vurdum. Tam kaleye girecekken rüzgar sağ elini ruhsuzca kaldırdı ve güzel şutumun gol olmasını engelledi. "Neden elini koyuyorsun gayette giriyordu fileye !"
"Attığın topları tutmak için kaledeyim zaten, tabi ben burda olmasam da atamazsın da neyse" dedi.
"Hıhı " dedim ve tekrar tüm gücümle topa vurdum. Ama top kaleye değil rüzgarın karnına gelmişti. rüzgar karnını tutup eğilmişken dayanamamış ve kahkaha atmaya başlamıştım. Kahkaham bittiğinde elinde topla bana doğru gelen bir rüzgar beklemiyordum tabiki. sakın diye bağırıp koşmaya başladım. Sahanın sonuna gelip arkamı döndüğümde tam arkamdaydı . Kollarımda başımı tutup kafama topu atmasını beklerken top bir anda yere düştü ve rüzgar kollarını bana sardı. Topu bana atmasını bekliyordum ama sarılması da gayet güzeldi. Bana sarılmak için eğilmişti, bende kafamı boyun girintisine doğru gömdüm ve görsel sınıfına doğru bakmaya başladım. Rüzgarı soran kızda mutsuz mutsuz bize bakıyordu. Eheheh yazık tabi . Sonra ayrılmış ve şut atmaya devam etmiştim. Dersin bitmesine 5 dakika falan kalmıştı. Bizi bu mutlu anımızdan ayıran şey ise emirin "RÜZGAR SUYUMU SEN İÇTİN DEĞİL Mİ PİSLİK " diye bağırarak sahaya girmesi olmuştu.

Eylül'den

felsefe dersi muhteşem sıkıcı şekilde ilerliyordu ve Ali'nin uyuduğuna emindim. Bende kafamı masaya koyup uyumaya çalıştım. Bi 10 dakika geçtikten sonra tam uyuyacaktım ki Ali'nin kalktığını hissettim. Tam kalkacakken saçlarımdaki elini hissettim. Bu hissi dünya üzerindeki hiçbirşeye değişmezdim. Bir anda 9. Sınıfın ilk gününden bahsetmeye başladı. Ali; "okulun ilk gününü hatırlıyorum, seni ilk sıradayken gördüm. O anda tutulmuştum sana. O an ne kolumdan çekiştirip sıramızı bulmak isteyen efeyi, ne konuşma yapan müdürü dinleyebilmiştim. Sonra bir anlığına kesişti gözlerimiz. Bana baktın ama sadece gözlerini etrafta dolaştırırken denk gelmişti. Sonra transtan çıkmış gibi oldum . Efe beni sınıfa sürüklerken de , matematik sınavında kopya çekerken de hep aklımda sen vardın. O günden beri hayatımdasın ve seni bir gün görmeden günüm geçmiyor"dedi. Sonra kafamı kaldırıp ona gülümsedim. "Hepsini duydun değil mi?"
Hepsini dedim. Tam ona onu ne kadar sevdiğimi söyleyecektim ki Ayşe hoca "Ali Anlatmayı bu kadar çok seviyorsan buraya gelip izlediğimiz filmdeki konuyu anlatmaya ne dersin ?" Demişti . İki romantik an yaşayamıyorduk ya.

LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin