İşte salı günü. Sabah kalktım özensiz giyinmiş gibi gözüküp aslında 1 saat boyunca ne giyeceğimi düşünďüm. Servisi kaçırmamak için apar topar çıktım ve bindim. Okula geldiğimde ise o akşam yurda gelmeyen yine bizim tayfadaki kizlara anlattim.
Şok geçirdiler.
Daha sonra 4. Saate geldik ve tenefüstü.
Ben: "hüseyiiiiinn.."
Seda: "geldi mi rumeysaa?"
"Evett geldiiiiii geldiiii gördüm geldiiiiii."
"Inanmiyorumm sakin ol sakin heyecan yapma"
Haticeyi tuttugum gibi cektim
"Gel aşağıya iniyoruz"
"Geldi mi yoksa?"
"Soru sorma gell"
Merdivenlerden inerken sıkı sıkı tembihliyordum "hatice gülerek konuşalım ki sonradan fark ediyormuşum gibi yapicam tamam mi?"
"Tamam kardo"
Vee en alt kattaydik karşımda hüseyinn artist artis dikilmeler telefonla konusmalarrr.
(biz ayrildiktan sonra vücut falan yapmış baya degismis kerataa)
Neyse çok tatlıydı.
Birden bire agzimdan kacti
"Hoşgeldin hüseyin"
"Hoşbuldum rümeysa"
"Nasılsın nasil gidiyor?"
"Iyiyim oyle geldim işte sen neler yapiyosun?"
"Iyi yaptin" diyiverdim. E ama öyleydiii. Iyiki gelmişti kiiii biz de barışmıştıkk :)
Sonra ders bedendi bahceye kizlar valeybol oynamak icin ciktilar. Sonra bende oturdum onlari izledim. Izlerken caktirmadan huseyine bakiyordum
Bi ara goz goze gelmistik.
Çok ezikmişim gibi geldi.
Benim için tükürdüğümü yalamak gibiydi ve resmenn öyleydi..
Ama hayat insana tükürdüğünü yalatıyor gerçekten.
Sonra kizlarla hep birlikte oturduk huseyin de kizlarin yanina geldi ve ben yavaş yavaş sorular sordum
"Derslerin nasil ygsye çalışıyor musun?"
"Çok değil. Ozel ders aliyorum ama birakicam."
"Aa neden kiii bence faydasi olur"
"Oluyor da calisasim gelmiyor. Sen dersaneye falan gidiyor musun? "
Gozlerinin icine bakarak konuşuyordum.
"Evet gidiyorum bu yil ciddiye almamiz lazim nihayetinde gelecek planliyoruz"
"Evet.. gelecek diyosun"
Mânâlı mânâlı baktık, ben güldüm ve ekledim
"Çok üşüdüm kızlar gitsek mi sinifa?"
Feyza: "otur işte kızım diğer derslerde hep siniftayiz zaten cikmiyoruz dogru durust"
Ellerimi birbirine geçirerek etrafa boş boş bakıyordum.
Huseyin feyzaya fisildiyarak; "hırkamı şuna ver de ellerini içine koysun"
Feyza beni dürttü ve aldım siritarak.
"Teşekkür ederim hüseyinnn"
Kokusu cok guzeldii.. oyle ozlemişim kiii gözlerimden yaş aktı ama çaktırmadan silmiştim. Sonra
Kokladim ve resmen tutup sarildim.
O an dalmıştım ve feyza:
"napiyorsun kanka ellerini isit diye verdi onu"
"A-Aa evett bende oyle yapacaktimm"
Afalladim ve ellerime sardim
Ara sira eğilip sorular soruyordum çünkü muhabbet etmek istiyordum.
"Facebook hesabindaki ikinci adini neden hiç kaldırmadın?"
(Hayat seninle güzel..)
"Bilmem hep dursun istedim"
"Sevindim"
Gözlerimm doldu, doldu, doldu artik tutamiyordum.
Hirkasini kafam başka yöne dönükken uzattım.
"Al teşekkür ederim"
Hizlica ciktim lavaboya ve boşalttim icimdekileri..
Bagirarak "aptalim beeeeeen"
Nasil birakir insan canini? Canindan birr parcasini? Ben biraktim iste.. bi-rak-tim.
(Ağlayınca yüzüm adeta domatese dönerdi öyle de oldu.)
Soranlara göz nezlesi oldum dedim
Bizim kizlar anladi tabikii sinifa geldik neyse haticeyle konusuyorduk
Yanimiza geldi ve "Hatice naber ya"
"Iyi huseyin senden"
"Iyiyim bende, rumeysa az gelir misin arka siraya?"
Şaşırarak geçtim ve anılarımızdan konuştuk güldük eğlendik hiç böyle olacağını tahmin etmiyordumm.. mutlu oldum!
Daha sonra bizim dersimize girdi. Hocalar hüseyini çok severlerdi. Derste, sanki 10. Siniftaymisim gibi beni cagirmalar pişttt baksana filan. 2 yil geriye gittim. Oyle guzeldi ki...
Son saat gelmişti, gidecekti.
"Rümeysa numarani verir misin?"
Hiç beklemiyormuş gibi baktım ve neden diye sordum.
" sen verr dedim"
Yazdim verdim.
"Okuldan ciktigim gibi mesaj atiyosun"
Sırıtarak kapıya kadar geçirdim.
Ilk işim feyzadan telefonunu alıp ona mesaj atmak oldu.
(Fakirliğin gözü çıksın sms paketi yapmiyordum)
Konuştuk ve servisimle eve geldim aptal aptal gulmeye başladım.
Ona dairr ne varsa hepsi zerresine kadar duruyordu.
Açtım fotoğraflarımıza baktım mutluluk ve pişmanlık duygularim kabarmıştı.
En çok da mutluluk ağır basıyordu.