Henüz çok erken ama yeniden birlikte

114 13 1
                                    

Günümüz

Güney Kore,Seul

Arhman Tiyatrosu

Provanın ilk günü

Kalabalık kaldırımdan aceleyle yürüyordum ve gerginlikten bedenim terliyordu.

Annemin sözleri kulaklarımda çınladı."Bir beyefendi terlemez Kyungsoo.Işıldar."

Öyleyse anneciğim, bir domuz gibi ışıldıyorum.

Neyse, asla kibar bir adam olduğumu iddia etmedim zaten. Kendime geç kaldığım için "ışıldadığımı" söyledim. Onun yüzünden değil.

Ev arkadaşım ve yaşam koçum Seonghwa benim onu atlatmadığıma ikna olmuş durumda ama bu tamamen saçmalık.

Onu atlattım. Hem de nasıl.

Durdurulması mümkün olmayan Seul trafiğine takılmadan aceleyle karşıdan karşıya geçtim. Birkaç taksi şoföründen küfürler yedim.Ben de onlara orta parmağımı neşeyle kaldırdım, çünkü el hareketi çekmenin bütün dünyada 'canın cehenneme' anlamına geldiğine emindim.

Tiyatroya girip prova odasına yöneldiğimde saatime baktım.

Kahretsin.

Beş dakika geç kalmıştım.

O pisliğin suratındaki gülümsemeyi görür gibiydim ve daha odaya adım atmamış olsam da ona yumruk atmaya yönelik yoğun bir istek duyuyordum.

Kapının dışında durakladım.

Bunu yapabilirim. Onu görüp yıkılmayabilirim.

Yapabilirim.

Oflayıp alnımı duvara yasladım.

Kimi kandırıyorum ki?

Evet, eminim ki kalbimi sadece bir kez değil, iki kez kıran eski sevgilimle tutkulu bir oyunda oynayabilirim.Hiç sorun değil.

Kafamı duvara vurdum.

Eğer aptal insanlardan oluşan bir ülke varsa onların kralı olurdum kesin.

Derin bir nefes alıp yavaşça verdim.

Menajerim, Arhman'a yapacağım etkileyici girişi haber vermek için telefon ettiğinde altından başka bir şeyler çıkacağını bilmeliydim.Bana diğer oyuncunun da seçildiğini ballandıra ballandıra anlatmıştı.O oyuncu, tiyatro dünyasının şu aralar gözdesi, çok yetenekli,ödüllü,hayranlarının çığlıklar atarak taptığı, yakışıklı Kim Jongin'den başkası değildi.

Menajerim tabii ki de geçmişimizi bilmiyordu.Nereden bilecekti ki? Ben Jongin'den hiç bahsetmem.Hatta adı anıldığında bile oradan uzaklaşırım. O dünyanın öbür ucundayken bununla başa çıkmak daha kolaydı ama artık geri dönmüştü ve varlığıyla hayalimdeki işe gölge düşürüyordu.

Her zamanki hali.

Pislik.

Profesyonel bir yüz ifadesi takınmak kolay olmayacaktı ama bunu yapmak zorundaydım. Aynada kendime baktım.

Lanet!

Bir fenerden daha çok parlıyordum.

Bunca yılın ardından ona farklı görünüp görünmeyeceğimi merak ediyordum. Ona iyi görünmek istediğim için bile kendime kızdım. Ben hiç akıllanmamış mıydım?

Gözlerimi kapattım ve onun beni incittiği bütün o zamanları,aptalca nedenlerini,uyduruk bahanelerini düşündüm.

İçimi bir memnuniyetsizlik kapladı ve rahat bir nefes aldım. Ondan kendimi bu şekilde soyutlamaya ihtiyacım vardı. Böyle düşünmek öfkemi gün yüzüne çıkarıyordu. Ben de o öfkeye sıkıca sarılıp içimde yanan bu ateşle teselli buluyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bad Romeo||KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin