friday [ağlama]

1.7K 192 6
                                    

"Jungkook iyi misin?"

"İyiyim Jimin. Sadece biraz dinlenmeliyim"

"Hayır Jungkook. İyi değilsin. Hasta olacaksın. Otur şöyle"

Jimin beni kolumdan tutup oturttu. Ne kadar ona belli etmek istemesem de 2-3 gündür halsizdim. Belli etmememin sebebi ise bana çok yüklenmesiydi. Bütün günü benimle geçiyordu. Bir de hasta olursam ona daha fazla yük olacaktım.

Yatağımda oturuyorken Jimin'in yanıma geldiğini duydum. Elinde paketler vardı.

"Bir yerin ağrıyor mu? Nasıl hissediyorsun?"

"Sadece biraz halsizim Jimin. Bir sorun yok"

"Rengin solmuş Jungkook. Resmen ölü gibisin. Vitamin alman lazım"

Tahminimce vitamini paketinden çıkarıp bana verdi.

"Bunu şu suyla iç bakalım"

Elime bir bardak tutuşturdu. Vitamini  suyla birlikte mideme yolladım.

"Şimdi uzan biraz. Ben yemeğini buraya getireceğim."

Bacaklarımı yatağa uzattı. Kafamın altına yastık koydu ve eliyle ateşimi ölçtü.

"Yanıyorsun sen"

Gittiğini adım seslerinden anlamıştım. Çok abartıyordu.

Geri geldiğinde su sesi duymuştum. Bezi sıkıyordu sanırım. Alnımda ıslaklık hissedince tahminlerimin doğru çıktığını anlamıştım.

"Sabit kal tamam mı. Ben bezi arada yenileyeceğim."

Sessizlik olunca gittiğini düşündüm. Gerçekten uyumaya çalıştım. Biraz bekledim fakat uyuyamıyordum. Sanırım sadece duracaktım.

"Jungkook"

Burada mıydı? Gittiğini düşünmüştüm.

"Jimin? Bir an gittiğini sandım."

"Hayatta gitmem. Sabaha kadar buradayım"

Gülüp onun bedeninin olduğunu düşündüğüm tarafa kafamı çevirdim.

"Her şey için teşekkürler Jimin"

Kafamı elleri arasına alıp çevirdi.
Kıkırdamıştı.

"Bir daha mı söylemeliyim?
Her şey için teşekkürler Jimin"

Bir elimi tuttu. Ellerinin benimkilerden küçük olduğu anlaşılıyordu.

"Jungkook. Eminim ki uygun kişiyi bulacağız. Geçen hastaneye gittiğimizde çok yüksek ihtimalle senin için bir umut olduğunu söylediler."

Ona bakıyordum. Umarım.

"Sana söylediğim gibi. Her zaman bir umut vardır. Lütfen umudunu kaybetme"

Ağlayacaktım. Jimin bana neler yapıyordu böyle.

"Hey, Jungkook ağlama. Bunları ağlaman için söylemedim. Bak beni de ağlatacaksın"

Elimi okşadı. Sanırım gerçekten ağlıyordum. Göz yaşlarımı sildi.

"Yemek getireceğim"

Sesi titriyordu.

Park Jimin ağlıyordu.

...

two week' √ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin