Yine her zaman ki gibi gözlerim şiş bir şekilde okula gitmek için hazırlanıyordum. Zil çaldığı için annem gidip kapıyı açtı.
"Hoş geldiniz kızlar kahvaltı yaptınız mı?" Demişti.
Annemde "Kızım Azralar geldi." Diye seslenmişti.
"Yapmadık ama okulda yaparız. Zeynep hazır mı?" Dedi Azra.
Annem "Siz çıkın yanına daha hazır değil." Dedi.
Azra ve Sıla merdivenleri çıkıp yanıma geldi. Kapım açık olduğu için konuşmalarını duymuştum. Azra ve Sılanın ayak seslerini de.
Azra önden Sılada arkadan odama girdi.
Azra girerken "Günaydın." Diye cırlamayı ihmal etmedi.
"Size de. Siz burada bekleyin üstümü giyinip geliyorum." Dedim ve kıyafetlerimi alıp lavaboya girdim.
Üstümü giyinip lavabodan çıktım ve Sılaların yanına indim. Annemin kurbanı olmuşlardı. Annem onlara zorla yemek yedirirken beni gördü.
"Kızım gel sende ye. Bir deri bir kemik kaldın." Dedi.
"Anne okula geç kaldık okulda yerim ben." Dedim ve kapının yanındaki çantamı aldım.
Sıla ve Azra da ayağa kalktı ve çantalarını taktılar. Sıla anneme dönüp "Görüşürüz Melek teyze. Kahvaltı çok güzeldi." Dedi.
"Sağol kızım. Hadi size iyi dersler." Dedi Annemde.
Evden çıkıp durağa doğru yürümeye başladık. Otobüs durağına geldiğimizde Furkanlar oradaydı.
Evet biliyorum o günden sonra onlara kötü davrandım ama artık kimseye güvenim kalmadı.
Onlar hiç bir şeyi bilmiyorlar. Neler yaşadığımı bilmiyorlar. O günden sonra Azralar sadece onlarla konuştu aslında onlarda konuşmuyolardı. Ama benim yüzümden onlar sevdiklerinden vazgeçmesin diye onlara konuşmasını söyledim.
Aslında onlara güveniyorum ama konuşamıyorum.
Sıla bana dönüp "Zeynep istersen başka durağa gidelim yada taksi çağıralım. Yoksa senin üstüne gelebilirler." Dedi.
"Boşver. Kulaklık takıcam." Dedim bende. Oda kafasını sallayıp önüne döndü. Ama bilmiyor ki her şeyi duyucam. Çantam dan kulaklığımı çıkardım. Kulaklığı takıp durağa öyle yürüdüm.
Durağa geldiğimizde Furkan'ın bakışları üstümdeydi ama ben hiç birisinin yüzüne bakmıyordum. Ya da bakamıyorum.
Duraktaki oturakların en ucuna oturdum. Furkan yanıma gelip oturdu ama ben onun yüzüne bakmamıştım.
Furkan'dan
Yine uzaktı bana sadece bana değil bütün erkeklere. O gün annesi ile gittikten sonra hiç konuşmamıştı sadece Sıla ve Azra'la konuşuyordu.
Bizi gördüğü zaman ya bizden uzak durur yüzümüze bakmaz ya da kulaklık takardı.
Azralara her sorduğumda konuyu değiştiriyorlar. O yine benim yüzüme bakmıyor.
Bu gün olmazsa yarın öğrenecektim ne olduğunu.
Ayağa kalkıp yürümeye başladı. Bizden uzaklaştı. Elleri ile yüzünü kapattı. Kulaklığının teki düştü kulağından.
Azra yanına giderken bize dönüp "Siz gelmeyin." Dedi.
"Neden?"
"Şimdi olmaz Furkan." Dedi.
Neden olmaz neden anlatmıyorsunuz hiç bir şey.
Zeynep önümde ağlıyordu. Ve ben nedenini bilmediğim şey yüzünden ondan uzak duruyordum.
Ayağa kalkıp yanına gitmeye başladım. Aramızda 3-4 adım kalmıştı. Bir adım daha atacak iken Azra bana dönüp "Git, Furkan git. Şimdi olmaz." Dedi.
Sıla yanıma geldi "Furkan şimdi değil. Zeynep daha kötü olabilir. Şimdilik uzak dur ondan." Dedi.
Kaya da "Ben gidiyim. O bana bir şey demez." Dedi.
"Olmaz. Şu anlık kimse gitmesin." Dedi Sıla.
Azra ve Zeynep bir şeyler konuşurken Sıla yanımızda gitmememizi söylüyordu.
Otobüs geldiğinde Sılada onların yanına gidip Zeynep ile bindiler otobüse. Bizde onlardan sonra binip boş yerlere geçtik.
***
Teneffüse girdiğimizde Zeynep sınıftan çıktı. Bende arkasından çıkıp onu takip etmeye başladım.
Tuvalete girdi. Bende koridorda dolanmaya başladım.
Tuvaletten çıktığı zaman yanına gittim. Yüzüme bile bakmadı. Benden uzak yerden yürümeye başladı.
Benden uzak duruyordu hep. O günden sonra hiç göz göze gelmedik.
O sınıfa girdiği zaman bende peşinden girdim.
Sıla ve Azra sırada oturuyordu. Azra beni arkasında gördüğü zaman ayağa kalktı. Yanıma geldi ve "Gelsene bir." Dedi.
Sınıftan çıkıp koridorun sonuna gittik.
Azra bana bakıp "Ondan uzak dur. Onunla konuşmaya falan çalışma. Kimseyle konuşmayacak o. Biraz zaman ver ona."
"Neden?" dedim. Azra dan cevap gelmeyince "Azra söylesene neden bizi görünce bizden uzak duruyor. Benim yüzüme bile bakmıyor. En uzak köşeden yürümeye başlıyor. Neden?"
"Babası." Dedi ve sustu.
"Babası annesini aldatmış. Zeynep aradığında yalan söylemiş. Artık eve gelmicekmiş. Terk etmiş Zeynep'i. Furkan artık onunla konuşmaya çalışma. Artık hiç bir erkeğe güvenmiyor."
"Ne?"
"Uzak dur ondan." Dedi ve yanımdan gitti.
***
Kantinde oturmuş mesajları Kayalara gösteriyordum. Telefonumu alıp okumaya başladılar.
Kaya bana bakıp "Ee yazsana ona. Neden yazmıyorsun."
"Neden acaba engelledi."
"O yüzden mi profil fotoğrafı var." Dedi ve telefonu bana uzattı.
Telefonu alıp profil fotoğrafına baktım. Gerçekten kaldırmıştı engeli.
Bende direk yazmaya başladım.
Küçük Civcivim: O güzel kalbin dayanamadı değil mi?
(Görüldü)Dakikalardır cevap vermesini bekliyorum ama yazmadı hiç bir şey. Yine büründü o güzel sessizliğine.
Telefonu kapadım ve cebime koydum. Kayalar'la konuşurken Zeynepler girdi içeri.
Yine o gözleri dolu ve kızarık. Dokunsam ağlamaya başlayacaktı.
Kantinin en uç köşesine oturdular. Zeynep ayağa kalkıp kantin sırasına girdi. Şuan onun yanında olmak isterdim ama onun kötü olmasını istemiyordum.
Sıradan çıkıp Azraların yanına gitmeye başladı. Önünde çocuk durdu. Zeynep onun yüzüne bakmıyordu. Yanından hızlıca geçip, çıktı kantinden.
Azralar da peşinden koşmaya başladı.
Önümde mahvoluşunu izliyorum.
Allah kahretsin ki elimden hiç bir şey gelmiyor..
O benim dokunulmazım. Ona dokunmaya kıyamıyorken o önümde mahvoluyor ve ben sadece izliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Civcivim
Teen Fiction"Zeynep benim ailem olur musun?" "Ben senin ailen olurum. Peki sen benim korktuğumda sığınacak evim olur musun?" "Ben zaten hep senin evindim. Sen sadece yeni geldin o eve."