Mert.

559 104 19
                                    

Multimedia: Mert

En yakın arkadaşım Derin bu kadar heyecanlı olmamı saçma buluyordu. Benim de anlayamadığım bi heyecan vardı içimde.

Sanırım heyecanımın nedeni karşıdan geliyordu. Bu çocuk insan mıydı?

Ateş'in arkamda olduğunu görmüştüm. Ona kendimi ve kararımın ciddi olduğunu göstermek için gelen çocuğa doğru yürüdüm.

"Selam ben Almina."

"Bende Mert ."

Dedi elimi sıkarken. Ateş birden,

"Sen kim oluyorsun da benim sevgilimin elini sıkyorsun?"

Dediğinde kendimden geçmiştim ne hakla bunu söyleyebiliyordu? Mert ne olduğunu anlamadan Ateş'e tısladım.

"Benden uzak dur Ateş yoksa seni pişman ederim. Mert kahveye ne dersin?"

"Tabikii."

Mertle masaya oturduk.

"Almina o çocuğu seviyorsun değil mi?"

Oha çocuğun sadece ismini biliyorum ama bana sorduğu soruya bak .

" Tabiki de hayır."

" Öyle görünmüyordu o zaman sana neden sevgilim diyor."

"Şey o sadece..."

Yutkundum en çok da bunu söylemek koyuyordu galiba.

" O sadece eski sevgilim "

O sadece çocukluğum o sadece herşeyim. İç sesim bunları söylerken kendime onu sevmediğimi vazgeçtiğimi savunuyorum.

"Benimle de onu kıskandırmak için konuştun?"

"Yok hayır. Şey sanırım evet ."

"Benimle çıkarmısın?"

Oha ne diyo bu çocuk ? Daha tanımıyoruz bile nerdeyse birbirimizi.

"Şaka mı yapıyorsun?"

"Sen beni yanlış anladın. Benimle birlikte olacaksın hem kendine hem Ateş'e onu unuttuğunu ispat edeceksin?"

Aslında iyi bi fikir. Ateş'in tepkisini de merak ediyorum.

"Biraz düşünmek istiyorum?"

"Tabiki."

Koşa koşa sınıfa çıktım. Derin'in yanına oturdum. Olanları ona anlatıp anlatmama konusunda karar veremiyorum.

"Derin bişey anlatıcam."

"Anlat bakalım."

Bi an içimden ona anlatırsam karşı çıkacağı fikrini geçirdim içimden.

"Ateş kantinde ne yapmak istedi?"

"Bilmiyorum Almina. Hem sanane ondan."

İçimi bir hüzün kaplarken kapıya doğru baktım. Bi an bütün vücumun yandığını hissettim. Canım yanıyordu. Çünkü Ateş bir kızla el ele sınıfa girdi. Kendi kendimle boğuşuyorum . Hırsla yerimden kalktım ve Ateş'in yanından geçerken,

"Senin kadar adisini görmedim."

"Off gece mesaj atan sen değilmisin yok unuttum bilmem ne."

"Kantin de sevgilim olduğunu söyleyen kimdi peki?"

"Git başımdan sadece dalga geçmek istedim."

Sınıftan çıkarken gözlerim dolmuştu.Hala aynı yerde oturan Mert'e yaklaştım.

"Evet."

"Anlamadım."

"Seninle çıkarım."

İç sesim nereye çıkacağız diye beni sorgularken kafamı dağıtmaya çalıştım. Hepsi o gerizekalı Ateş'in suçu. Cevap vermesine izin vermeden ,

"Okulu asmaya ne dersin?"

"Benim çıkarım ne olacak?"

"Tamam gelme bende tek başıma giderim."

Okuldan çıktım. Deniz kenarına doğru yürümeye başladım. Sonra her zaman oturduğum yere oturup ağlamaya başladım.

Bir el omzuma dokunduğunda sapık olduğunu düşündüm arkama dönmeye cesaret edemedim. Çantamdaki biber gazını döner dönmez sıkmaya başladım.

"Hey dur benim Mert."

Ve işte yerin dibine girmiştim. Formalite de olsa sevgilimin gözlerini yaktım. Ah salak kafam.

"Özür dilerim."

"Bir kere öpersen affedebilirim."

"Saçmalama ben Ateş'i bil.."

"Sürekli Ateş diceksen ayrılalım sevgilim.Yanaktan öp bari."

"Tamam ama kardeş gibi."

"Tamam bende abindim ya."

Yanağına doğru uzandım tam öpecekken o benim dudağımın kenarına bi öpücük kondurdu. Utandım ve suratına tokatı attığım gibi taksiye atladım.

Evin kapısını yumruklamaya başladım.Annem kapıyı açtı.

"Delirdin mi?"

Hiç bişe söylemeden anneme sarıldım ve ağlamaya başladım. Sonra salona geçtik. Koltukta annemin dizine uzandım ve ağlamaya devam ettim. Annemin saçlarımı okşaması beni sakinleştiriyor. Ağlayarak kendimi uykuya teslim ettim.

****

Bu sabah hiç okula gidesim yok. Eski sevgilimin sevgilisini öldürmek istiyorum. Mert'i öldürmek istiyorum. Bunlar yeterli sebepler mi?

Telefonuma mesaj gelince yataktan kalkmak zorunda kaldım.

"Derin: Kapıdayım babamın yeni aldığı arabayı görmek istersin galiba?"

"Tabiki hemen hazırlanıp geliyorum."

Mini çan eteklerimden bordo olanla beyaz göbek dekolteli salaş tişörtümü giydim.

"Ohaaa! Derin bu bebek senin mi yaaa !"

"Hadi okula gidelim."

Dediğinde bi terslik olduğunu anladım.

"Ya servis?"

"İkimizinde kaydını sildirdim."

Bir şey söylemeden arabaya bindim. İçime bi öküz oturmuştu. Servisten ayrılmak önemliydi çünkü Ateş vardı. Ya banane ondan unuttum ben onu diye kendimle çatıştım. Derin'e Mertle çıktığımı bile söylemedim. Her şey ters gidiyordu.

Derin arabadan inerken benim çantamı da almıştı. Anlayışlı çocuk kardeşim gibi olmasa belki onunla çıkardım. Töbe aklımdan geçenlere bak ya delirdim galiba.

En arka sırada Ateş'le o ismini bilmediğim kız oynaşıyorlardı. Galiba sınıfa yeni gelmiş. Belki de bizim sınıfta değildir. Dün okulu astığım için bilmiyorum.Ateşle bian göz göze geldik.

"Neden serviste yoktun?"

"Sanane be salak."

Laf sokmanın verdiği huzurla sırama oturdum. Mert'i merak ediyorum. Verdiğim tepki fazla mıydı? Diye düşünürken Mert sınıftan içeri girdi oha bu çocuk sınıfımı nerden biliyor?

"Aşkım Alminaa ben geldim."

Derin ve Ateş kıpkırmızı oldu. İkisi aynı anda konuştu.

"Almina ne diyor bu çocuk?"

Akşam GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin