Shuhua ileydin bu öğlen de.
Beraber yemek yediniz.
Kıyafet değiştirir gibi kız arkadaş değiştirmen beni de artık çok yoruyor Lucas.
Her gün ağlamaktan ve uykusuzluktan şişmiş göz altlarımı kapatıcıyla kapatmak gittikçe zorlaşıyor benim için de.
Müzik dersinin tenefüsünde sınıftan çıkacağım sırada piyanonun sesini duydum.
Sen ortaokuldan beri piyano çalarsın.
İkimizin ortak bir şarkısı vardı, onu çaldığını duyunca yerimde donakaldım.
Dengemi kaybedip düşüyordum az daha.
Duyduğun sesle hızlı bir şekilde yüzüme bile bakmadan sınıftan
çıkmaya yeltendin.
O an ne oldu bilmiyorum ama gelen cesaretle sımsıkı sardım sana kollarımı, belinden.
Arkan dönüktü ve başım sırtına yaslıydı
fakat haraket etmedin.
Derin bir nefes aldığını işitmiştim.
Lütfen dedim, sesim titrerken.
"Lütfen beni bırakma."
Belindeki kollarımı yavaşça ittirip yüzüme bir kere bile bakmadan çekip gittin.
Ben ise silüetin gittikçe uzaklaşırken, gecenin karanlığına karışıp gözden kaybolmanı izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Only Thinking About Yourself | Luqi
Short StoryWong Yukhei, yalnızca kendini düşünürdü.