J: yanınızda olabilmem için gülüşünüzün güzel olması gerekir.
lala: beğenmediniz mi?
J: idare eder.
lala: fotoğraf makinem pek iyi çekmediğinden dolayı olabilir, bu yüzden kendi gözlerinizle görseniz ve öyle karar verseniz?
J: fikrim değişmeyecektir, lala.
lala: ama fikrinizi açıkca belirtmiş sayılmazsınız
-lala yazıyor...-
J: gülümsediğiniz fotoğrafın bir tane olmasının sebebini şimdi anladım...
J: izninizle gitmem gerek, kendinize iyi bakın!
*görüldü*
Lisa'nın ne kadar egolu biri olduğunu çok geçmeden anlamıştı ve şimdi doğruları söylese egosunu tatmin etmekten başka bir işe yaramayacaktı.
Biraz zaman geçtikten sonra kendisini güzel bulduğunu söylebilirdi.
lala: demek öyle :)
lala: bence baştaki teklifimi gözden geçirin ve gelip kendi gözlerinizle görün.
J: sizinle buluşmam için gerekli sebepleri söyledim.
J: üzülmeyerek söylüyorum ki, bu sebeplerin hiçbirini karşılayamadınız. Bu yüzden, beni rahat bırakın yoksa sizi engellemek zorunda kalacağım ve bunu sizin gibi güzel bir hanımefendiye yapmayı hiç istemem.
lala: kendiyle bu kadar çelişen bir insanı daha önce hiç görmemiştim.
lala: hem güzel değilsiniz diyorsunuz hem böyle güzel bir hanımefendiyi incitmek istemem diyorsunuz.
J: kendinize iltifat olarak algılayın diye 'güzel' demedim, kibar bir şekilde uyarı yapmak için dedim.
lala: neyse, madem beni güzel bulmadınız, artık yazmayacak mısınız?
J: evet, şartları baştan belirlemiştik.
lala: evet, belirlemiştik. Hatta yalan
söylemeyeceğimize dair söz vermiştik!
J: sırf sizi güzel bulmadım diye bana yalancı mı demeye çalışıyorsunuz?!
J: herkes sizi güzel bulmak zorunda değil.
lala: demek istediğim sizin doğruyu söyleyip söylemediğinizi anlamak.
lala: buluşalım ve doğruyu mu söylemişsiniz görelim.
-lala yazıyor...-
lala: amacım gerçekten doğruyu söyleyip söylemediğinizi anlamak çünkü mesaj yoluyla anlamam imkansız, buluştuğumuz zaman hareketlerinize bakarak, biraz olsun anlayabilirim.
J: benimle buluşmak için bahane bulmayı bırakmalısınız.
J: sadece adını ve fotoğrafını bildiğim biriyle, ki o fotoğrafın size ait olduğunu pek sanmıyorum, buluşacak değilim.
J: lütfen, saygı çerçevesinin dışına çıkmadan buradan yazın.
J: çünkü sadece buraya kadar izin verebilirim.
