Covid-19 namıdeğer korona... Tüm dünya üzerinde yarattığı siyasi,sosyal,ekonomik cart curt etkileri sizlere anlatabilecek ne bilgiye ne yetkiye sahip biri olmadığım için ben evde geçirdiğim bu süreyi değerlendirmek adına hazırladığım "çöpçatan uygulamalar üzerinden kendini eğlendirecek kadar flörtleş, işler ciddiye biniyor gibi olursa engelle ve kaç " planımda başıma gelenlerden bahsetmek istiyorum.
Şuan için kendimden ne kadar bahsetmem gerekiyor bilmiyorum. 21 yaşında bir hanım kızım. Sosyal medya üzerinden flörtleşmeyi gayet doğal ve mantıklı buluyorum. Şöyle bir düşünelim tüm dünya üzerindeki erkekler bizim evrensel kümemiz kendi kriterlerimize göre filtreleyerek gerçek hayatta ulaşabileceğimiz alt kümeyi oluşturalım. Öncelikle Türkiye'de yaşadığımız ve başka hiçbir yere seyahat etmediğimiz için Türkiyeli olmayan erkekleri eledik. Sonrasında X bir ilin Y bir ilçesinde yaşadığımız için Türkiyeli olan ama Y dışındaki yerlerde yaşayan erkekleri de eledik. İki adımda geriye bir avuç erkek kaldı gördüğünüz gibi. Y'de yaşayıp benim çevremde olan erkekler ise iki elin parmağını geçmiyor çünkü buraya sonradan taşınmış ve asosyal bir bireyim. Bu noktada elinde olanlarla yetinmek devreye giriyor ki sosyal medya gibi dev bir güce sahipken bu en son seçenek olur. Sosyal medya ile isterse dünyanın bir diğer ucunda yaşıyor olsun ulaşılmak isteyen herkese ulaşabilirsiniz. Amacınız sadece bir nevi mektup arkadaşlığı ise hiçbir sakıncalı yanı yok önünüze gelene yazın hello mello ar yu kola gibi bir şekilde yolunuzu bulursunuz. Sizlere de mantıklı geldiyse ki gelmemiş de olabilir ama benim için fark etmiyor bu macerada ilk adımımı attığım zamandan bahsedelim.
ımmm şöyle bir problemimiz var ki ilk adım dediğimiz adım ne onu hiç hatırlamıyorum. Tabiki ilk kullandığım sosyal medya platformu Facebook idi. Hey gidi hey şimdi yüzüne bakmıyoruz hatta kullananlarla dalga geçiyoruz. Buradan belirli fan grupları olarak sayfalar oluşturur bu sayfalar aracılığı ile de sosyalleşirdik. Çoğu kez bu sosyalleşme, diyelim ki biz falanfilan fanıyız, anti-falanfilan sayfasına girip kavga ederek olurdu. Orada yazılan kötü yorumlara karşılık verirken kah negatif enerjimizi boşaltır kah bizimle beraber kötü yorumlara savaş açmış yoldaşlarımızı tanırdık. Güzel ve eğlenceli zamanlardı. Hatta aklıma gelmişken facebook üzerinden tanıştığım bir arkadaşımla gerçek hayattaki bir arkadaşımı tanıştırıp gerçek hayatta yaşanacak musmutlu(mu?elbette ki hayır) bir aşk hikayesi yaşanmasına vesile olmuştum ama konumuz bu değil bunu ilerleyen zamanlarda konuşuruz.
Geçmişten kopup günümüze hatta direkt karantina sürecindeki günlere gelelim. Bir akşam vaktiydi...Kız vatsap grubumuzda konuşulacak konu edilecek gıybet kalmamıştı. Instoş ve tivikır tavaf edilmiş gönderiler neredeyse ezberlenişti...Birden aklımda o ampül çat etti. Evet çat. Gogul amcaya koşarak planımın birinci adımını başlattım. En çok kullanıcısı olan çöpçatan uygulamaları yazıp arattım. Of neden bu kadar detaylı anlatıyorum acaba. Sıkıldıysanız lütfen yorumlara ne boş yaptın bre mübarek yazar mısınız? Aynı zamanda like atıp kanalıma abone olmayı da unutmayı lütfen. Burada böyle şeyler var mı emin değilim ama yutupta herkes yaptığına göre vardır bir bildikleri yada siz burada ne yapılabiliyorsa onu yapın veya yapmayın keyfiniz bilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karantina Günlerinde Aşk
Teen FictionAşk,sevgi,flört... Gün geçtikçe ilerleyen teknoloji ile birlikte bu gibi kavramlar da evrim geçiriyor. Küçük kardeş ile gönderilmeye çalışılan kokulu öpücüklü mektupların yerini daha siz gönder tuşuna basıp basmadığınızı idrak etmeden gidiveren mesa...