Los Santos'un Sefiri Geri Geldi

372 21 21
                                    

Saat akşam 22:38. Uçağım daha 5 dakika önce iniş yaptı ve bende çağırdığım taksinin gelmesini bekliyorum. Uçuşumda pek fazla uyuyamadım, sürekli düşündüm. Başıma belaya sokmuştum. Ve bu belaya artık Los Santos'da dahildi.
Bunları bir kenara koydum da peki ya Eyşan. Onu görmeyi o kadar çok istiyordum ki. Dile kolay 7 sene hiç kimseyi görmemiştim. Ama en çokta Müko yu ve Altan'ı özlemiştim.
Ha bir de Altan'ın oğlu Efecan'da vardı gittiğim de çok küçüktü. Ben de 25 yaşındaydım. Rakamların önemi yok artık 32 yaşındayım. Neyse bunları size anlatırken taksi de gelmişti;
Taksici Ediz: Abi, abi.

Saruhan: Lan oğlum nerdesin sen!?

Taksici Ediz: Abi.

Saruhan: Oğlum karşındayım görmüyo musun?

Taksici Ediz: Abi bi bana doğru baksana foroğrafa bakıcam.

Saruhan: Bak, bakalım ben miyim o?
Böyle bir konuştuktan sonra Ediz beni teşhis etti ve yola çıktık;

Saruhan: Kaç yasındasın oğlum sen?

Ediz: Abi. Yirmi bir.

Saruhan: Yirmi bir mi?

Ediz: Evet.

Saruhan: E, ne bu annen falan arıyor?

Ediz: Arıyor?

Saruhan: Neyse. Makina var mı GPS var mı lan bu arabada?

Ediz: GPS var abi önde, konsolda.

Saruhan: Oo. Gideceğin yeri işaretleyeceğim sana tamam mı?

Ediz: Olur.

Böyle bir konuşmadan sonra işaretlediğim yere bol bol konuşa konuşa gelmiştik. Hava yağmurluydu.
Ediz'i iyice tembihlemiştim beni tanımıyornuş gibi yapacaktı. Biraz salak olsa da çok temiz birisiydi.
Geldiğim yer Hollywood tabelasının olduğu tepeydi. Yazıların hemen arkasındaydım. Altan'a hemen bir mesaj atıp beni almasını istedim. Altan gelene kadar mideyi de bozmuştum. Aradan bi yarım saat daha geçtik ten sonra Altan  bir arabayla yanında Efecan'la birlikte ( Efeca'ın üstüne jilet gibi takım elbise) arabadan indiler. Yaklaşık 7 senenin ardından ben oldukça duygulandım.

Altan: Vay be abi 8 sene oldu.

Saruhan: 7 lan az önce saydım. İş kurdum, bütün hayatımı göz önünden geçirdim senin beklerken. Vay be kardeşim özlemişim seni.
O arada Efecan;

Efecan: Saru amca.

Saruhan: Lan, söyle bakayım.

Efecan: Niye buraya indin, burda daha fazla mı loot var yani ne işin var burda? Anlamadım ki.

Saruhan: Lut ne lan?

Efecan: Benim oynadığım bir oyun varda ondan dolayı.

Saruhan: Ne oynuyon oğlum sen?

Efecan: Pubg.

Saruhan: Haa bilmiyorum lan ben onları. Ulan şimdiki gençlik işte. Buraya geldim, anlatacaklarım var. Burda daha fazla duramayız. Kendi arabanla mı geldin Altan?

Altan: Evet abi.

Saruhan: Hadi hadi oyalanmayalım ,var mı bildiğiniz kapalı güzel bi yer? Kimsenin bizi bulamayacağı.

Altan: Valla...

Efecan: BOL GACILI MI?

Saruhan: Ne ga... Oğlum bu çocuk hangi dilden konuşuyor? Ne bileyim işte ıssız bi yere götür, kimseye denk gelmeyeceğimiz bi yere götür Altan.

Altan: Götüreyim abi , tamam.

Saruhan: Senin canını yerim lan.
Dedim ve istemsiz bir şekilde gaz saldım. E hâliyle Altan ve Efecan da uzaklaştılar biraz. Ama mideyi bozmuştum yağmurun altında biraz fazla beklemişim. Daha sonra arabaya bindik;

EightBorn VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin