Ben Mi Suçluyum?! 《MYG》

〰 5 〰

Sabah yine Moon Byul' un sesini duymamla gözlerimi aralamıştım. Bütün gece heyecandan doğru duzgün uyuyamamıştım.
Ve evet, tahmin edebileceğinuz gibi hala çok fazla uykum vardı.

Moon Byul:
"Melek! Melek! Kabul edilmişsin. Bugün oraya gitmen gerekiyormuş. Hemen kalkıp hazırlanman lazım."

"Ne, Moonie sen ciddi misin?"

Moon Byul:
"Evet. Az önce mesaj aldım ve seninle görüşmek istiyorlarmış."

Moon Byul'un dediklerini idrak edince hızla yataktan kalkıp birkaç kıyafet aldım ve banyoya yöneldim.

Giyindikten sonra aşağı indim ve kahvaltı hazırlamaya çalışan Moon Byul'u durdurup:

"Vakit yok. Yolda bir şeyler alırız. Hemen çıkalım."

Moon benim heyecanıma gülerken ben ayakkabılarımı giymeye başlamıştım bile.

Evden çıkıp arabaya yöneldik. Bindikten sonra kemerlerimizi taktık ve yola koyulduk. Giderken bir pastanenin önünde durup bir şeyler de atıştırmıştık. Yol biraz uzundu. Ama şarkı eşliğinde eğlenceli bir yolculuk yapıyorduk.

Moon Byul arabayı yavaşlatırken geldiğimizi anlamıştım. Arabayı park edip devasa ve bir o kadar da şık bir binaya doğru yürüdük.

Binanın tepesinde altın harflerle "Bighit" yazıyordu.

Binanın kapısındaki güvenliğe ismimizi ve iş için geldiğimizi söyleyince bizi içeri almıştı.

İçeri girdiğimizde ağzım açık etrafı süzüyordum. Baya lüks ve büyük bir yerdi.

Büyük bir masanın başındaki kadını görünce o tarafa yöneldik.

Moon Byul:
"Merhaba. Biz iş için gelmiştik."

Kadın:
"Biliyorum. Burdan lütfen."

Diyip bizi yönlendirmesine izin vermiştik.

Bir odanın önüne geldiğimizde odanın kapısına baktım.

Büyük harflerle "CEO/BANG PD-NİM"  yazıyordu.

Kadın eliyle kapıyı gösterip:
"İçeri girin lütfen."

Demesiyle kapıyı tıklayıp içeri girdik.

Odada çok da yaşlı olmayan bir adam vardı. Bize dönmesiyle gerildiğimi hissetmiştim.

"Merhaba efendim. Ben şey yani biz iş için gelmiştik de."

Bang PD:
"İlanda tek kişiye ihtiyaç olunduğunu bildirmiştim?"

"Evet efendim. Ama arkadaşımın da bu işe ihtiyacı vardı."

Bang PD:
"Maalesef. İki kişi olabileceğini sanmıyorum."

Moon Byul üzgünce başını sallayıp kapıya yöneldiği sürede ısrarla adama döndüm.

"Efendim lütfen. Bakın hemen reddetmeyin. Her işi yapabiliriz. Hem iki kişi daha çok işinize yarar. Lütfen."

Bang PD parmaklarıyla bir süre şakaklarını ovup gözlerini kapattı ve bize döndü.

Bang PD:
"Ahh, tamam, tamam. Ama en ufak bir hatanızda kovulursunuz. İkiniz de."

Dedikten sonra masasında duran mikrofon benzeri şeyin düğmesine basıp bir kadını çağırdı. Bu az önceki kadındı.

Bang PD:
"Haneul, kızlara odaları tanıt. Bugün işe başlayacaklar."

Demesiyke kadın başını sallayıp kendisini takip etmemizi istedi.

Başıma gelecekleri bilmeden sadece önümdeki kadını takip etmeye başladım.