^^Selamm yeni bir hikaye ile karşınızdayım. Uzun zamandır bir ReyMir hikayesi yazmak istiyordum. Lise Hayatı'na devam edeceğim ancak kısa zamanda bitireceğim tam karar vermedim. Umarım bu güzel olur ve beğenilir. Keyifli okumalar 💖^^
---------
"Zeynep?"
"Zeynep??"
"Zeynep kalksana?"
Birkaç defa dürtüp uyanmasını bekledim. Bir gözünü açıp "Sabahın köründe yine ne oluyor Reyyan?"dedi.
"Ben yine uçurumun oraya gideceğim Mavi'yi alıp. Beni idare et ne olursun. Anneme falan söyle de meraklanmasın."
Zeynep yataktan doğrulup "Reyyan bak yine aynısı olur diye korkuyorum. Sabahın bu saatinde tek başına ne edeceksin orada? Nefes mi almak istiyorsun öğlen beraber çıkarız hem gezeriz hem dedikodu yaparız. Ha ne dersin? Gözünü seveyim git yat uyu şimdi başına tekrar bir şey gelmeden."
"Zeynep biliyorsun babamı, dedemi, abimi, Azat'ı falan. Asla dışarı çıkmama izin vermezler. Allah aşkına gidip geleceğim. Lütfen idare et beni olur mu?"
"Off tamam. Sen git gez. Yalan söylemek benden sorulur."
"Birtanesin sen canım kuzenim! Görüşürüz."
Sıkıca sarılıp çıt çıkarmadan konaktan çıktım. Ahıra gidip Mavi'yi aldım.
Burası Şadoğlu Konağı. Bu konağın tam 14 odası var, 4 de avlusu. Başkaları için bir saray olabilir burası, benim içinse bir hapishane. Ben burada doğdum. Bu konakta büyüdüm. Halam hariç herkes sever beni. Sultan halam, beni hiç sevmedi. Halamın hiçbir zaman bir yeğeni olamadım.
Ben Reyyan Şadoğlu.
Hazar, Zehra Şadoğlu'nun kızı, Nasuh Şadoğlu'nun torunu.
Ekin Şadoğlu'nun biricik kardeşi, Bedirhan Şadoğlu'nun kraliçe ablası.
Ben Reyyan Şadoğlu. Konağın en küçük kızı.
***
Benim dışarı adımımı atmam yasak. Daha doğrusu dedem ve babam kızıyorlar. Nadiren çıkabiliyorum, ancak yanımda aile bireyi olmak şartıyla.
Ben 18 yaşımdayken izin alıp konaktan çıkmıştım. Her zamanki gibi uçurumun oraya gidiyordum. Gün doğumunu, gün batımını orada izlemeyi çok severdim -hala da seviyorum- uçurumun oraya vardığımda tanımadığım, zaten tanısam bile yüzlerini görmediğim için kim olduklarını bilmediğim 2 adam beni bayıltıp kaçırmıştı. Böyle kötü bir olay yaşamıştım. O günden bu yana benim tek başıma konaktan dışarı çıkmam yasak. Özgürlüğüm konağın duvarları arasında.
Bu yüzden sürekli gece 4'te konaktan kaçıp gidiyorum. Gün doğumunu izliyorum, horozlar ötmeye başlayınca da geri dönüyorum. Beni bu durumda can kuzenim Zeynep idare ediyor.
***
Sonunda uçuruma vardığımda Mavi'yi bağlayıp her zamanki yerime gidip manzarayı seyrettim. Arkamdan bir ses duydum. Sesin sahibine döndüm.
"Selam, sende bendensin galiba."
"Anlamadım?"
dedim. Çokta iletişim kurmak istemiyordum. 4 yıl önce yaşadıklarımı hatırlayınca korkmaya başladım.
"Diyorum ki güzelim, bende kaçıp kaçıp buraya gelirim galiba sende öylesin?"
"Evet ama ben hep buraya gelirim. Sorun olmazsa ya da sorun olsun banane gitmeni istiyorum. Ben gidince gelirsin."
"Korkma benden sana bir zarar gelmez. Tanıyorum ben seni. Dedeni ve babanı da tanıyorum. Onlarda beni. Güvenilirim yani."
dedi ve sırıtmaya başladı tanımadığım adam.
"Ben seni tanımıyorum ama?"
"Tanışırız güzelim. Ben Miran, Miran Aslanbey. Şadoğlularıyla iş yapıyoruz."
"Ben de Reyyan, Reyyan Şadoğlu."
Miran yanıma gelerek oturdu. Bir süre sessizce manzarayı izledik. Daha sonra horozların sesini duyunca ayaklandım.
"Nereye gidiyorsun?"
Cevap vermeyip Mavi'nin ipini açtım.
"Cevap bekliyorum eğer vermezsen bende seninle gelirim gideceğin yere."
"Sanane sana hesap mı vereceğim? Ailem seni tanıyor diye herşeyimi bilmek zorunda değilsin." dedim ve Mavi ile yola çıktım.
Hemen gitmeliydim. İnşallah kimse uyanmamıştır diye dua ediyordum çünkü geç kalmıştım.
***
Konağa varınca sadece Handan yengemin, annemin ve Zeynep'in uyanmış olduğunu gördüm. Annem beni görünce
"Kızım neredesin sen? Başına ya bir şey gelseydi tekrar. Hem baban ve deden uyanacak diye ödüm koptu. Ne diyecektim uyansalardı?"
"Ya annem valla kimse uyanmadan dönecektim. Annem kızma ne olur. Valla çok bunalıyorum o kadarcıkta gezmeyeyim mi? Hem olmadı işte bir şey."
"Öyle deme Reyyan. Yarın bir gün ne olacağını bilemezsin."
annemi öpüp odama çıktım. Üzerimi değiştirdim ve tekrar aşağı indim. Handan Yengem ile annem koyu bir sohbete dalmışlardı. Ben gelince sustular. Hemen ardından
"Ne konuşuyorsunuz siz öyle fısır fısır. Böldüm mü sizi?" dedim sırıtıp yanlarına otururken. Handan yengem anneme
"Zehra ben dayanamayacağım söyleyeceğim Reyyan'a..." dedi. Annemin gözleri kocaman açıldı. Telaş içinde yengeme fısıldayarak "Handan sakın ha. Babam duyarsa biteriz." dedi. Annem benim duymadığımı sanıyordu ancak ben duymuştum. Meraklı gözler ile Handan yengeme
"Ne o yenge neyi söyleyeceksin bana?"
"Zehra Reyyan'ın bunu bilmesi lazım." dedi yengem. Annem ise "Evet ama babam söyleyecek bunu babamdan duyması lazım. Biliyorsun." dedi.
"Babam duymayacak Reyyan'a söylediğimizi değil mi Reyyan?" dedi yengem. Ben meraktan ölecektim. Başımı sallayark onay verdim. Konuşmalarını bekliyordum ancak ikiside susuyordu.
"E yeter ama! Söyleyin artık meraktan öleceğim." dedim. Yengem anneme bakarak bir iç çekti ve anlatmaya başladı.
"Reyyan kızım, Aslanbeylerden Miran seni istemeye gelecekmiş. Dedene ve babana söylemişler. Deden asla seni istemediğin birine vermez biliyorsun. Ama bunu o kendi söyleyecekti sana. Bak yengem sakın ola bunu bildiğini belli etme. Deden sana anlatırken sahteden şaşkınlık yap. Deden duyarsa haşlar bizi valla."
Şaşkınlıktan dilim tutulmuş, hiçbir şey diyememiştim. En son kendime geldiğimde kekeliyordum.
"Na-nasıl ya-yani? Mi-mi-miran beni mi istemeye ge-gelecek?"
-----------
Bölüm Sonu! Az oldu ama olsun ❤️ unarım beğenilir sizi çok seviyorum 💚 diğer bölümde görüşmek üzere 💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Mucizem (ReyMir)
Short StoryBen Reyyan Şadoğlu. Sadece bir mucize bekliyorum. Kimse inanmasın isterse, ben o mucizenin geleceğine inanıyorum. Dua ediyorum her gün, kuşu karıncayı bile unutmayan Allah beni mi unutacak diyorum. Biliyorum ben insan gerçek olamayacak bir şeyi h...