Bölüm 5

369 18 28
                                    

^^ Selam😁 bir diğer bölüm ile katşınızdayım. Umarım beğenirsiniz keyifli okumalar 💗

Konağa dönmüştük. Zeynep benim bindallım ile aşk yaşarken ben düşüncelere dalmıştım. Acaba Nergis Hanım vazgeçer miydi? Miran vazgeçmezdi, öyle demişti çünkü. Acaba Nergis Hanım vazgeçmesi için oğlunu ikna etmeye mi çalışıyordu?

Tüm bu sorular içimi darlamıştı. En son kalkıp avluya çıktım. Derin bir nefes aldım. İçimden kendimi avutmaya çalışıyordum. "Her şey güzel olacak. Miran vazgeçmeyecek." 

"Miran seni seviyor kızım, insan sevdiğinden vazgeçer mi?" bu ses Zeynep'e aitti. Arkamı döndüğümde bana öyle sıcak, öyle ikna edici bakıyordu ki söylediği lafa inanmamak mümkün değildi. "Öyle mi dersin? Ya hadi inşallah..." 

"Tabi kızım kendimden biliyorum. Bak gör az sonra Nergis Hanım ve Gönül şu kapıdan içeriye girecekler. Demedi deme." Zeynep'in sözü üzerine yüzüme gülücükler yerleşmişti. Biz avluda oturmuş sohbet ederken Bedirhan geldi yanımıza. Arkama oturup saçlarımla oynamaya başladı.

"Benim prensesim kuş olup uçacak mı bu yuvadan? Ben seni çok özlerim ama ablacım. Prens prensesi olmadan nasıl yaşar?" Bedirhan bunu söyleyince duygulandım. Gözlerim doldu. Bedirhan'a sarılıp ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ancak nafile. Gözlerimden 2 damla süzülüp aktı. "Ablam o nasıl söz hele? Hiç öyle şey olur mu? Tabi birbirimizi sürekli görmeye geleceğiz. Ben konağa gelirim ara sıra. Siz İstanbul'a bizi görmeye gelirsiniz." 

Bedirhan ağladığımı görünce "Yo yo yo! Ağlamak yok. Şşşş. Tamam ablacım ağlama." dedi. Birden gülme geldi. Allah'ım sanki bebeğe anlatıyor. Alemsin Bedirhan ya ahaahah!

"Ablacım ben yeni doğan bebeğin değilim sende hayatında ilk defa baba olmuş, hiçbir şeyi bilmeyen, bebeğini susturmaya çalışan babam değilsin. Ahaahahahh!

"Ehehehe!"

Biz sohbet ederken kapı çalındı. İçimden bir ses müstakbel kayınvalidemin ve görümcemin geldiğini söylüyordu.

Melike hızla kapıya gidip açtı. Ve Nergis Hanım'ı gördüm. Vazgeçmemişlerdi. Evet. Miran benden vazgeçmemişti.

Annem hoşgeldiniz demek için hemen yanlarına ilerledi. E tabi bende. Yanlarına gelince annem af buyurdu. "Nergis Hanımcım dünkü olay için Azat'ın adına ben özür dilerim. Lütfen affedin. Dünden beri Reyyan'ım siz vazgeçeceksiniz diye öldü."

"Aaa dünürcüğüm aşk olsun. Sana da aşk olsun Reyyan kızım. Tatsız bir olay yaşandı diye neden senin gibi bir kızdan vazgeçelim? Tertipli, düzenli, güzel, akıllı. Biz daha ne isteyelim?" dedi Nergis Hanım.

"Sağ olun Nergis Hanım." dedim utanarak. "Ha bu arada bana artık Nergis anne dersen sevinirim kızım. Resmiyetliği bırakalım. Olur mu?"

"Tabi Nergis anne."

***

Oturma odasında sohbet ederken gözüm hep kocaman kutudaydı. Toz pembe, kocaman bir kutu getirmişlerdi. Acaba içinde ne var diye düşünmeden edemedim. Nergis anne fark etmiş olacak ki konuyu kutuya getirdi.

"Miran'ın hediyesi." dedi. Anlamadım sansın diye tekrar sordum. "Anlamadım? Ne Miran'ın hediyesi?" kutuyu gösterdi. "Aç bakalım ne var içinde?" ben kutuya yöneldim, açmaya çalışırkrn Nergis anne konuşmaya devam ediyordu.

"Miran da gelecekti ama acil bir işi çıktı. Bu yüzden şirkette. Reyyan'a selam söyle dedi. Kendi verecekti ama gelemedi işte. Umarım beğenir dedi."

Benim Mucizem (ReyMir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin