"Lisa sakin ol derin nefes al tamam mı?""Olamıyorum unnie bana yaptığını görmedin mi? Ben onu o kadar çok severken onun yaptığını görmedin mi?"
Jisoo unnie derin bir nefes aldı ve gözyaşlarımı silerek bana sarıldı.
" Anlıyorum seni geçecek kuzum hem sen daha iyilerini hak ediyorsun."
"Ama o zaten en iyisi o benim yaşama sebebim unnie"
Sözüm biter bitmez tekrar ağmaya başladım.
"Tamam kuzum hadi sen biraz dinlen sonra konuşuruz tamam mı? Hem gözlerin mosmor olmuş bir herif yüzünden."
Konuşma sesinde bir kızgınlık vardı. Anlıyordum benim için üzülüyordu. Onu daha fazla üzmemek için kabul ettim.
"Peki unnie"
Bana son kez gülümseyerek odadan çıktı. Bende kafamı yastığa gömerek ağlamamı sürdürdüm. Unutamıyordum yaptığı şeyi. Gözlerimi kapattım ama halla o anlar canlanıyordu aklımda gitmek bilmiyordu aslında aklımda değil kalbimde canlanıyordu. Çünkü ben bu anı aklıma değil sevgiyi tadamamış kalbime kazımıştım.
Flasback
Sabah ilk defa gerçekten mutlu kalkmış ve yüzümde ki kocaman gülümsemeyle okula gelmiştim. Daha önce inceleme gereksinimi görmediğim okulu ilk defa baştan sona inceledim. Yoktu daha gelmemiş olmalıydı. Daha alışamamıştım aynı okulda okuduğumuz gerçeğine. O sormasa bilmeyecektim bile. Bugün onunla yüzyüze görüşecektim. Heyecanlıydım. Hemde çok bu öğlen arasını beklemeden ölmezsem iyidir.
××××××××××××××××
Öğle zili çalar çalmaz hemen arkamda oturan Jisoo ve jennie unnieme döndüm Rose de hemen aldığı ceza nedeniyle oturduğu kızın yanından kalkıp yanıma geldi.
" E heyecanlı mısın?"
Rose ' nin sorusuna karşılık kafamı salladım. Biliyorlardı söylemiştim onlara. Her şeyi baştan anlatmıştım. İlk öğrendiklerinde şaşırmışlardı çünkü hiç belli etmemeye çalışmıştım ama sonra benim adıma sevindiklerini söyleyip kutladılar.
" Hadi gidelim ben çok merak ettim enişteyi ya"
Jisoo Unnie Jennie Unnie ' nin kafasına bir tane geçirdi. Jennie Unnie de yalandan kendini yere attı.
" Ah kafamı hissetmiyorum."
Ellerini kafasına koymuş ve yerde öylece yatıyordu.
"Kalk yalancı seni o kadar da sert vurmadım."
Oflayarak ayağa kalktı ve Rose ile bana kızgınca bakmaya başladı.
" Sizde varya demek ki gerçekten vursa acımıyacakmışsınız bile."
Jennie Unnie' nin söylenmesine hepimiz güldük.
"Hadi hadi kalkın gidelim artık."
Jennie Unnie ' nin tarifsiz heyecanını daha fazla bekletmemek ve mucizemi görmek için sınıftan çıkıp arka bahçeye doğru yürümeye başladık. Arka bahçeye geldiğimizde kimse yoktu oysaki çoktan gelmiş olacaklarını düşünmüştüm.
Biz etrafı incelerken önümüze birkaç kız çıktı tam olarak 8 kişiydiler. Üzerimize doğru yürümeye başladılar. En önde olan sarışın kız bize ezikçe baktı.
" Lalisa kim?"
Ne istiyordu ki? Beni bu okulda tanıyan çok azdı hatta unnielerim dışında yok bile diyebilirim. Yinede ne söyleyeceğini merak ettiğim için bir adım öne atıldım.
" Benim"
Kız sırıtarak bana doğru yürümeye başladı ve tam önümde durdu.
"Demek Jungkookuma mesaj atıp onu rahatsız eden SÜRTÜK sensin."
Sürtük kelimesini bastırarak söylemesi sinirimi bozmuştur birde jungkookum diyordu. Hem jungkook ' a mesaj attığımı nereden biliyordu ki bu. Jennie Unnie birden atılarak kızı itmeye başladı.
"Sen kime sürtük diyorsun ?"
" Yanındakine"
Diye beni gösterdi. Daha sonrada iterek jennie unniemi yere düşürdü. Biz tam jennie unnie ' yi kaldırmak için hareket ederken kız Jennie unnieme tekme atmaya başladı. Diğer kızlarda bizim üstümüze gelince Jisoo ve Rose unnie onları halletmeye başladılar. Jennie unniem yerde acıyla bağırıyordu. Ona yardım etmem lazımdı. Hemen kızı bütün gücümle yere ittim ve üzerine çıkıp yüzüne bir yumruk geçirdim. Kız cırlamaya başladı. Jennie Unnie de zorda olsa yerden kalkıp yanıma geldi. Hemen ona dönüp buradan gitmesini söyledim. Kafasını olumsuz anlamda sallayınca kızın üstünden kalkıp jennie unnie ' nin yanına gittim ve bileğinden tutarak ön bahçeye doğru sürüklemeye başladım.
Ön bahçeye gelir gelmez karşımda onu gördüm o tapılası yüzüyle bana bakıyordu. Gözlerinde alaycı bir ışık vardı.. Etrafında birkaç kız ve 6 erkek vardı. Birden üzerime doğru yürümeye başladı. Bana bakıyordu yüzündede bir sırıtış vardı. Tam önümde durdu ve yüzüme doğru eğilmeya başladı. Tanrım ah düşündüğüm şeyi mi yapacak. Gözlerimi kapattım ve beklemeye başladım. Ama düşündüğüm şey olmamıştı. Gülme sesleriyle gözlerimi zar zor açtım etrafı iyi göremiyordum. Un . Un dökmüştü üzerime. Herkes bana bakarak gülüyordu. Daha sonrada üzerime yumurta atmaya başladılar. Bir yandan da alay ediyorlardı. Jungkook yüzüme doğru tekrar eğildi ve gözlerini gözlerimle buluşturdu.
" E rezillik nasıl bir hismiş lalibon? Dur yada şey diyim sana ım kek ha ne dersin hazır üzerinde yumurta ve un varken."
Gözümden ne zaman akmaya başladığını bilmediğim yaşı sildi.
"Ben böyleyim senin gibi kızlarla işim olmaz. Bir daha karşıma çıkma."
Yere çömelip hıçkırmaya başladım. Şaşkınca bize bakan Jennie Unnie de kendine gelerek yanıma çömeldi ve bana sarıldı. Herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. O da gitmişti. Beni bu duruma düşürüp ardına dahi bakmadan gitmişti. Hayatımda ilk defa gerçekten sevmiştim. Zaten sevginin nasıl bir his olduğunu onu ilk defa gördüğümde tatmıştım. Ama tattığım o his bana üzgün gözüken güler yüz gibi sahte bir kişi olarak geri dönmüştü. Artık onu eskisi kadar sevebilir miydim bilmiyordum. Artık hiçbirşey bilmiyordum. Şuan yaşananları unutabilirmiydim bilmiyordum.
Jisoo ve Rose unnie koşarak yanımıza geldiler. Beni o halde görünce hemen yanıma çöktüler. Jisoo unnie saçımdaki unları yavaşça yere dökerek konuşmaya başladı.
"Ne olduğunun sormak istemiyorum ama tahmin edebiliyorum. Kendini üzme birtanem değmez hadi gel eve gidelim."
Ne kadar kolay bir kelime olanları unutup hadi eve gidelim. Ama unutulmuyor ki aklına kazılmış olanlar unutulur fakat kalbine kazınmış olanlar yıllarca seninle kalbinde yaşar.
Jisoo ve Jennie Unnie beni iki kolumdan tutup kaldırdı ve çıkış kapısına doğru götürmeye başladı. Rose ise çantalarımızı getirdi. Yolda sessiz bir şekilde ağlıyordum. Acı çekiyordum. Demek ki aldatılmak hissi buymuş. Öğrendim bu hissi de öğrendim. Tek öğrenmediğim his artık sevgi. Ben sevgiyi senden öğrenmek istemiştim jungkook ama sen bana sevgi harici başka hisler verdin. Yinede teşekkürler bana yeni bir his öğrettiğin için. Sana ömrüm boyu minnettar kalacağım.
Flasback end
......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|SILENZIO DELLA MORTE | °Liskook°
FanfictionBen senim; Ben aynaya baktığında hep seni gören bir benim. Bıkmadan usanmadan her zaman seni sevebilecek bir senim. Umarım anlatabilmişimdir. Çünkü kendimi ifade etmekte iyi değilimdir. En azından öyle düşünüyorum. Biliyor musun? Bazen gökyüzünü ke...