Sezione/4/

30 3 0
                                    


12 Eylül 2020

Llali_bon : Biliyor musun? şuan yıldızlara bakıyorum.

Llali_bon : Senin bana cevap verdiğin gün gibi.

Llali_bon : O gün mutluluktan akıyordu gözyaşlarım.

Llali_bon : Bugün ise özlemden.

Llali_bon : Sözlerimden etkilendiğini söylemiştin o gün.

Llali_bon : Bana ilkimsin demiştin.

Llali_bon : Şimdide söyler misin?

Llali_bon : Hala sözlerimden etkileniyor musun?

Llali_bon : Yoksa okumuyor musun sözlerimi?

Llali_bon : Görmüyor musun gözlerimi?

Llali_bon : Ve gözlerimden akan özlemi?

Llali_bon : Evet seni çok özledim jungkook

Llali_bon : O gün adını bilmiyordum ama şimdi benim için nefes alma ile eş değer anlamda.

Llali_bon : Bu nedenle bekleme adını unutmamı.

Llali_bon : Özlemimi anlatmak zor.

Llali_bon : Anlatamam çünkü durduramam onun gözlerimden akışını.

Llali_bon : Ancak sen durdurabilirsin.

Llali_bon : Yanıma gelerek bana hala meleğim diyerek.

Llali_bon : Ama yoksun. Yanıma bakıyorum dizime uzanmamışsın.

Llali_bon : Her zamanki gibi kafan omzumda değil.

Llali_bon : Beni sinirlendirmiyorsun.

Llali_bon : Neredesin şu anda?

Llali_bon : Kabuslarımda mı? Yoksa Hayallerimde mi?

Llali_bon : Nerede olursan ol ben hala varmıyım sende?

Llali_bon : Kalbinde saklıyor musun beni hala?

Mesaj attığınız kullanıcı bulunamıyor.

" Nerede o zaman bulunamıyorsa? Nereye gitti?"

"tık tık tık"

Kapımın çalmasıyla kafamı o yönde çevirdim.

" Lalisa benim açar mısın kapıyı lütfen."

Yavaş adımlarla kapıya doğru gittim. Kilitlemiştim kapıyı. Açmıyordum o gittiğinden beri. Sadece Jennie'yi sokuyordum mezarlığıma. O anlıyordu birtek beni. Diğerlerinin hep söyledikleri yalanları söylemiyordu bana.

Kapının kilidini yavaşça çevirdim ve temkinlice kapıyı açtım. Jennie bana üzgün gözlerle bakıyordu. Anlıyordum onu beni böyle görmek istemiyordu fakat suyu kesilmiş çiçek nasıl solduysa bende öyle solmuştum jungkook gittikten sonra.

Dalgın gözlerle yüzüne bakmaya başladım. Burukça gülümsedi ve neşeli görünmek için kahkaha attı.

" E beni içeri almayacak mısın yoksa?"

Kafamı sallayarak kapıyı yüzüne kapattım.
Dışarıdan bağırışmaları geliyordu.

" Ya kızım açsana kapıyı. Hey lisaaaa!!! "

Daha fazla bağırmaması için kapıyı açtım ve geri yatağıma gidip oturdum. O da içeri girip kapıyı kapattı.
Boş boş yüzüne bakıyordum o ise elindeki daha yeni farkettiğim poşetleri yere koydu. Poşetleri yere koyar koymaz kaşlarını çattı ve ellerini bellerine koyarak ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

" Kızım senin niyetin ne ha Allah bilir kaç gündür yemek yemedin."

" Ölmek mi istiyorsun?"

Kafamı salladım.
Yüzündeki ciddi ifadeyi silip yanıma yaklaştı ve yatağın kenarına oturdu.
Elleriyle saçlarımı okşamaya başladı.

" Kuzum benim anlıyorum seni ama o gitti artık unut onu. "

Kafamı " hayır " anlamında salladım.

" Hayır o gitse bile ben onu unutamam jennie. O benim ilk aşkımdı. Ben aşık olmayı ilk onunla öğrenmiştim. Anlamıştım o sahte aşk kitaplarının alıntı olduğunu. Şimdi söyle bana ben onu o kadar severken nasıl unutabilirim?"

"Haklısın ama....."

Lafını bölerek konuşmaya başladım.

" Yine aynı şeyleri söyleyeceksin jennie biliyorum. Yine o gitti diyeceksin. Ama ben seni beni anladığın için bu odaya sokuyorum bana onun gittiğini söylemen için değil şimdi git lütfen."

" Ama Lisa.... "

" Jennie lütfen"

Kafasını sallayarak yataktan kalktı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

" Tamam ama pencereni kapatmayı unutma. Yemeğinide ye ben tekrar geleceğim Lisa. Ama lütfen sende kendini üzme tamam mı?"

Kafanı yorgunca salladım ve bakışlarımı pencereye çevirdim.
Onunda kapıyı kapatmadan önce derin bir iç çekiş sesini duydum ardından da yanlızlığın sessizliği içinde yankılanan kapı sesini.

|SILENZIO DELLA MORTE | °Liskook°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin