heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu.olağanüstü bir yakışıklılığı vardı.
bir an cennete düştüm sandım.ben aval aval ona bakarken çocuk gülümsedi.hayatımda gördüğüm en güzel gülüştü.duru ise hayvan gibi yemeye devam ediyordu,bense çocuğu gözlerimle yiyordum.çocuk bizim masaya doğru yürümeye başladı ve ben hala mest olmuş bir şekilde onu izliyordum.bir anda kulağıma doğru eğildi.
çocuk:çantan düşmüş.
rima:b-ben de tam onu alıyordum.
çocuk gülümsedi ve yanımızdan gitti.duru o gidince bir anda çığlık attı.
duru:KIZIM SANA BAKIŞINI GÖRMEDİN Mİ??İŞTE BULDUN DELİBALINI!
rima:ya ne bakışı saçma sapan konuşma.
duru:ya kızım tam senin tipin işte,bu çocukta o ışık var kızım ben gördüm.bu senin delibalın olacak.hikayeniz öyle olacak.
rima:hayır sonu farklı olacak.üff ne diyorum ben ya?yok işte çocuğun ismini bile bilmiyorum.
üzerinden 15 dakika geçti ve ben hala 36 numaralı masayı izliyordum,iki önümüzdeki masa.bir anda garson geldi.
garson:buyrun,afiyet olsun.
rima:biz bir şey istememiştik,yanlış oldu herhalde.
garson:hayır efendim,36 numara size gönderdi.
benim ağzım bir anda yere kadar açıldı.
duru:ş-şey,teşekkürlerimizi iletin lütfen.
garson:efendim içinde bir not var isterseniz onu okuyun,ben de ona göre davranayım,belki numara falan yazıyordur ya.yanlış anlamayın beni lütfen.
rima:yok,sorun değil.
notu okumaya başladım."ben batu kandemir ,çok merak ediyorsan diye söyleyeyim dedim.0(5**)*** **** ,belki teşekkür etmek istersin diye düşündüm."
rima:tamam,bize hesabı getirir misin?
garson:tabii efendim.
duru:YAAA,BEN DEMİŞTİM.BU SENİN DELİBALIN!
rima:lütfen sus.
duruyu susturmuştum ama biliyordum,o benim delibalım...