Kim bilebilirdi ki tuttuğum elin beni bir felakete sürükleyeceğini...
Evden çıktım ve Emre ile bulunacağımız yere doğru ilerliyorum şu an. 13:00' da üniversitede olamam lazım ama Emre beni rahatlatmak için buluşmamız gerektigini söyledi. Bir de sürprizi varmış. Yani Emre ile geçirebileceğim 2:30 saat var.Ben tam bulunacağımız yere doğru ilerlerken ummadığım bişey oldu. Hem de çok fena bişey. İlk başta anlamadım ve şok yaşadım.Sokağı ortaladığım yetmiyormuş gibi kemanı da düzeltmek amacıyla havaya kaldırdım ve olan oldu. Arkadan gelen bir motosikletli resmen kemanıma çarptı ve kemandan içler acısı sesler geliyordu, sanırım kırılmıştı. Bu zamana kadar özenle bakımını yaptırdığım, çocuğum gibi koruyup sevdiğim dedemin emaneti göz göre göre gitmişti.Hızımı alamadım ve sinirle motosikletliye bağırmaya başladım. Yani arada küfür de etmiş olabilirim. Ben sinirle motosikletliye doğru ilerken kaskını çıkardı ve saçını savurdu. Ağzım açık kaldı hakkını vereyim çok yakışıklıydı.
"Kendine gel Alin senin bir sevgilin var ve onu çok seviyorsun ve unutma onunla buluşmaya gidiyorsun."
Ben kendime kızarken bana yaklaştı ve kemanı çantasından çıkardı. Yaylarında sıkıntı vardı ve bir kaç yerinde daha... Kemanımı öyle görünce birden gözümden yaşlar akmaya başladı. Hayır Alin! Bu çocuk bunu görmemeli. Bide yetmiyormuş gibi sokaktaki herkes bizi izliyor. Elinde çekirdekle balkondan bizi izleyen bir teyze görüyorum resmen karşımda. Sinirden kendimi tutamadım ve teyzeye bağırdım.
' Teyzecim film mi çekiyoruz burda! hadi herkes işinin başına.'
Ben sinirle suratına bakarken karşımdaki çocuk da özür dilemekten bir hal olmuştu. Allah kahretsin ki bugün konservatuvarda keman çalacaktım. Çocuğa bağırmaya başladım.
" Senin yüzünden emeklerin heba oldu mahvettin kemanımı."
'Bu kadar dert etmene gerek yok. Sana yenisini alabilirim.' Yenisini alabilirmiş. Çocuk remen yüzsüzlük abidesi...Senin gibiler ne anlar maneviyattan! Siz aklınızca parayla herşeyi çözebilirsiniz dimi. Siz güçlüsünüz. Sinirlenince çok hızlı konuşurum ve şu an kelimenin tam anlamıyla 'taramalıya bağlamıştım.'
Çocuk yüzümü eliyle yüzüne çevirdi. Ve bir adım yaklaştı. O an sadece bakmakla yetindim. Ne yapıyordu bu. Konuşmaya başladı.
' Gerçekten cok özür dilerim. İnan bilerek olmadi. Ve sadece sana yardım edebilmek adına keman almayı teklif etmiştim. Sanırım senin için gerçekten büyük bir önemi var. Bak istersen şöyle yapalım. Buna ben sebep oldum. Her ne kadar yolun ortasında sen kemanını havaya kaldırsanda... Ben hatamı düzeltmek isterim.'
Bak bak bak. Aklınca laf sokuyor kemanı havaya kaldırmışım falan. Yani yalan yok şu an fazla tepki gösteriyor olabilirim ama sinirden.
"Bak bugün benim için çok önemli. Saat 12:30' a kadar bu kemanin eski haline dönmesi gerek. Tek bir parça halinde."
'Tamam. Benimle gel.' Sanırım tek şansım buydu daha ilk günden pes edemezdim. Kabul ettim ama bir sorun var. Nasıl gideceğiz." soruyu ona da yönelttim.
"Seninle gelmeyi kabul ediyorum. Umarım hatanı telafi edebilirsin ama nasıl gideceğiz yani motorla mı beraber?"
'Merak etme. İlk kez kullandığım bişey değil ve sen sormadan söyleyeyim ehliyetim de var.Ha bide mecbur motosikletle beraber gideceğiz. Yani farkındayım sonuçta benim gibi birine motosikletle giderken bile olsa sarılmak güzel şey. Heyecanını görebiliyorum.'
Ne kast ediyordu. Sanki ben istedim böyle olmasını. Ama mecbur katlanmak zorundayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEY IŞIKLARI
ChickLitBu bir konservatuvar öğrencisinin şarkılarla aşkını bulma Ve hayallerini gerçekleştirme hikayesi...