unknown number :::::: markhyuck {tr}

.8.

Donghyuck odasında koşturup giyebileceği düzgün bir şey arıyordu. Bugün Cumartesiydi, şu 'Lee' denilen çocuğa kafesine geleceğini söylediği gün. Tabiki yalnız gitmiyordu. Küçük Jaemin de peşinden geliyordu ki bu daha da iyidi çünkü eve geldikleri zaman Donghyuck'un yeni arkadaşı hakkında konuşabileceklerdi. Fakat şuan önemli olan bu değildi sadece kıyafete ihtiyacı vardı.

Sonunda saatlerdir aradığı sarı kazağı buldu ve altına siyah yırtık pantolon ile beyaz spor ayakkabı giydi. Kazağı onun için biraz büyüktü ve azıcık köprücük kemiğini gösteriyordu. Görünüşünü sevdi, telefonunu cüzdanını ve anahtarları aldıktan sonra Jaemin ile buluşmak için hızla evden çıktı.

Neredeyse kafeye gelmişlerdi ve Donghyuck gittikçe geriliyordu. Aynı mahallede yaşadıklarını biliyordu ama hala nasıl biri olduğundan emin değildi. Biraz ürpermişti.

İki çocuk kafeye girdiklerinde çalışanlara müşteri geldiğini haber veren zil çalmıştı. Donghyuck Jaemin'i oturmaya gönderip sipariş vermeye gitmişti çünkü Jaemin'in ne istediğini çoktan biliyordu. Her kafe americano yapabiliyordu.

Kasaya yaklaştıkça tatlılar dikkatini çektiğinden kasanın arkasındaki çocuğu farketmemişti bile.

"Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?"

Gelen ses dikkatini dağıttı ve hemen yukarı baktı. Gözleri o çocukla buluştu. Kalp atışlarını kulağında duymaya başladı ve küçük kelebekçikler karnında uçuşuyordu.
Evet sevdiği çocuk.

Mark Lee.

"Hey, kapşonlu çocuk?" Mark ne diyeceğini bilemeyen çocuğu işaret etti. Donghyuck derin bir nefes aldı ve gülümsedi.

"sanırım o benim" genç çocuk gülümseyerek konuştu.

"Senin için ne yapabilirim?" Mark diğer çocuğa sordu ve ellerini masaya yerleştirdi.

Parayı masaya yerleştirirken konuştu,
"Orta boy Americano ve bir Frappe alabilir miyim?"

"Siparişin hemen hazır olacak. "

Donghyuck Jaemin'in yanına geri gitti.  İçeceklerini içip bir süre sohbet ettikten sonra kafeden gittiler.

Donghyuck'un planı başarısız olmuştu ama en azından sevdiği kişi ile daha fazla konuşma şansı bulmuştu