"Yine mi pazartesi ulan yine mi?" Diyerek haftaya başladı. Bugün nedense hava biraz açıktı ama o yine herşeye herkese kapalı olarak başladı güne. Yine yalnız yine kendi dünyası içinde hayal kurarak. Bu durum onu rahatsız etmeye başlamıştı ama her ne kadar rahatsız olsada sonunda hep bu hayallerin içinde kendini koşarken buluyordu. "Harika herşey harika olmalı. Çünkü ben harika şekilde yaşıyorum. Ama kafamda" diyerek yürüyordu. Yürüyordu çünkü yürüyerek hayal kurmak onun için en büyük eğlenceydi ve tabikide yine mandalina kabuğunu soyarak ilerliyordu. Onu nedense mandalina soyarken çok sakin görüyoruz. Sanırım o yüzden kendini dahada iyi hissediyor. düşünsenize bi insanı mandalina soymak mutlu ediyor. En ufak bişeyin bile Alper 'i mutlu ettiği anlıyoruz. Çünkü mutluluğa fazlasıyla aç. Alper artık yürümesine son vererek ağaçlık bir yerde kendini otururken buluyor. Oturma fikri aklında yoktu, çünkü ani kararlar alıp kendini şaşırtmayı seviyor. Çünkü şaşırma duygusunu mutlu olma duygusuna eş değer tutuyor. Ağacın gölgesinde oturken biranda kendini ilkokul zamanındaki Alper'i düşünüyorken buluyor. Alperin kendini en harika hissettiği zaman ilkokuldaki geçirdiği zamanlardı çünkü.
Alper ilkokul zamanında şuanki halinden çok farklıydı. İnanılmaz sıcakkanlı herkesle iyi anlaşabilen tıfıl bir gençti. Çok sosyal ve konuşkandı. Şimdiki hali gibi sessizlik içinde boğulmuyordu, hissizleşmemişti daha o zamanlar. Sanırım bu yüzden o zamanki yaşantısını fazlasıyla özlüyor.