Alper başına gelen ve kendi kafasına göre kurgulayıp yanıldığı olaydan sonra kendinde biraz değişme hissetmişti. Anlık olan duyguları sanki anlık olmaktan çıkıp hayatına yeniden bulaşmaya başlıyordu.
Duygusuz, hissiz ve tepkisiz olarak tanınan Alper değişme sürecine giriyordu sanki. Kendinde azda olsa bi değişme olduğunun farkına vardığında ise kendini harika hissetmişti. Kendini harika hissettiği gün ise herkese gülüyor ve herkesle iletişim kurmaya çalışıyordu.
Alper 18 yaşında olduğundan haliyle üniversite telaşı bütün yaşıtındaki öğrenciler gibi onuda sarmıştı. Alperin kaybetmediği tek duygu malesef telaşlanma duygusuydu. En çok kaybetmek istediği şeyde oydu. Ama yaşadığı olayların çoğunda bu duygu en büyük aktördü. Kahrolası telaşlanma duygusu kimin canını sıkmaz ki.
Bugün günlerden çarşamba. Alper Rıfkı ya su vererek güne başladı. Bugünün çok iyi olacağını hissediyordu. Rıfkı mı Rıfkımız 10 yaşında sevimli yaramaz ve Alper kadar yalnız olan bir papağan. Ayrıca Alperin dinleyicisi. Alper hakkında kimsesin bilmediklerini Rıfkı bilir. O yüzden Rıfkı çok önemli birisi Alper için. Su verdikten sonra onu eline alıp gagasından öptü. Rıfkı bu samimi jesti karşılıksız bırakmadı ve Alperin eline pisledi. Alper biraz güldükten sonra elini temizleyip hazır olan kahvaltı masasına oturdu. Ve annesinin hazırladığı herzamanki gibi nefis olan kahvaltıyı muazzam bi şekilde yedi. Ve annesine ödül olarak onu ensesinden öptü.
Otobüste ayakta yolculuk ederken demirlere tutunursunuz. Belli bi zaman sonra elinizin ısındığını farkeder ve demirin soğuk kısmını tutarsınız. Soğuk kısmına değdiğiniz andaki rahatlık paha biçilemez. Bugün Alper içinde böyle bir rahatlık hissediyordu.
Dershanesine gitmek için evden çıktı tabi herkesle vedalaştıktan sonra. Metro durağına yürümeye başlamıştı. Durağa doğru ilerlerken hissettiği sıcak simit kokusu onun fırına girmesini sağladı ve kendine sımsıcak simit aldı. Durağa gelmişti. Müzik dinleyerek metroyu bekliyor ve yine hayal kurmaya başlıyordu. Metro gelene kadar Alper kafasında hemen aksiyon filmi senaryosu gibi bi bir bölüm kurguladı. Tam metro gelecekken durağa saldırır gerçekleşir ve herkes ordan oraya kaçışır. Bunu gören Alper saldırıyı gerçekleştirenlerin üstüne gider ve onları durdurur. Alper halkın kahramanıdır artık. Bu düşünceler onu tebessüm ettirmişti. Alper zaten kendinin kahramanıydı bunu bildiği için kurduğı hayaller onu artık fazla etkilemiyordu.
Metro artık gelmişti kalabalık insan topluluğu herdefasında Alperin dikkatini çekiyordu. O topluluktaki insanların hayatını, sorunlarını ve başına gelmiş olabilecek müthiş olayları düşünüyordu. Metroya bindi. Çok aşırı kalabalık olan metro Alperi biraz kötü hissettirmişti. Çünkü kendini diğer insanlar gibi görmeye başlıyor ve onların arasında kaybolup gideceğinden korkuyordu.
Sonunda inmesi gereken durakta inmiş ve dershanenin yolunu tutmuştu. Yolda eski arkadaşlarını görmüştü ve onlarla eskiden yaşadığı anıları gözünün önüne getirmiş ve Alper duygulanmıştı ama belli etmemişti.
"Sadece kendisini düşünen insanların davranışlarını ve kafalarındaki düşünceleri anlamayı isterdim" Alper bunu kendisine söyledi. Ve dershaneye girdi.
Onun samimiyetsiz ve basit insan olarak nitelendirdiği insanlar yine küçük sınıfının içinde anlamsız hareketler yapıyordu. İçinden "dünyaya sadece bikere geliyosak bu kadar basit ve sığ düşünmemeliyiz" diyordu. Ama artık bu düşüncelerini kendi kendine söylemekten sıkılmaya başlamıştı. Tarih,felsefe Alperin en sevdiği derslerdi. Çünkü bu derslerin insanı hem bilgilendirceğini hemde kültür seviyesini arttıracağını düşünüyordu. Ona göre matematik ve diğer derslerin sadece hayatın belirli zamanlarında gerekli olacağı görüşündeydi oysa tarih ve felsefe öyle değildi. Tabiki herkesin görüşünün farklı olduğunu bildiği için diğer insanların sevdiği dersler hakkındaki düşüncelerine saygı duyuyordu.
Dersin başlamasına 5 dakika kalmışken Alper kantine kahve almaya çıkmıştı. Kahvesini almaya giderken biraz heyecanlıydı çünkü kantinci Necmi abiye selam verip hatrını soracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kişisi
Roman pour AdolescentsKendi dünyasında yaşamaya çalışan garip bir kişi.