0.1

71 5 59
                                    

Sabah uyandığımda güneş tam yüzümüze vuruyordu. Biraz doğrulduktan sonra Berk'e baktım. Kıvırcık saçlarından bazıları alnına düşmüştü ve çok tatlı gözüküyordu.

Tekrar yastığa başımı koyup yüzümü Berk'in boynuna gömdüm. Sonra canım sıkıldığı için yüzümü kaldırdım ve Berk'in yanaklarını hunharca öpmeye başladım. Birazdaha uyumak istiyo olacakki kollarını boynuma dolayıp kafamı göğüsüne bastırdı.

20 dakika 17 saniye sonra canım çok sıkılmaya başladı.

"Berk hadi kalk bak canım çok sıkılıyo. "

" Damla lütfen birazdaha uyuyim zaten gece boyunca hiç durmadın bir sağa döndün bir sola "

" Offfffffffffff "

Birazdaha bekledikten sonra Berk'i dürtmeye başladım. 

"Berk hadi kalk"

"Saat kaç?"

Hemen yandaki komidinden telefonuma bakıp cevap verdim.

"09:51"

Yatakta doğrulunca bende yataktan kalkıp konuşmaya başladım.

"Ben odama gidiyorum. Kış bahçesinde buluşalım."

" Tamam kuzum "

Odadan çıkıp aşağı kata indim. Odama girip banyoya ilerledim kısa bir duş aldıktan sonra üstüme siyah bir tayt ve siyah bir sweettshırt giydim ve yine banyoya yöneldim. Saçlarımı kuruttuktan sonra ilk önce banyodan sonra ise odadan çıktım.

Asansöre binip - 1 e indim. Genellikle burdaki mutfağı kullanıyoruz. Mutfağa girdim etrafa bakındım ama Derya ablayı bulamayınca mutfaktaki bir kıza yöneldim.

"Derya Abla nerde"

" Alt katta efendim "

" Kahvaltı nerde "

" Kış bahçesine kurduk efendim " Efendim demesi artık sinirlerimi bozdu ve bir anda bağırmaya başladım.

"Efendim değil Damla!!!"

Kız biraz affallasada başını önüne eğip özür dilerim dedi.

Bende daha da konuşmayı uzatmadan kış bahçesine yöneldim. Berk oturmuş kahvaltıya başlamıştı. Bende yanağına küçük bir buse kondurup solundaki sandalyeye oturdum.

"Bugün dışarı çıkacakmısın ?" dedi.

"Hayır,neden ki? "

"Bugün seninle birlikte holdinge gidelim"

"Neden?"

"Cem amca aradı. Şu devretme işlerini konuşacakmış."

"Daha erken değilmi?"

"İşte 18'i doldurmamıza iki ay var."

"Ünüversite?"

"Bilmiyorum belki okumam."

"Neden okumicakmışsın canım 4 sene daha baksın ne olcak"

"Adam istemiyor. Ben emekli olcam falan diyor"

"Eee ne olcak şimdi"

"Bilmiyorum ki"

"Satsakmı acaba"

"Ne alaka Damla"

''Öff nerden bileyim işte. E şimdi başınamı geçicez."

"Sanırım"

"Biz holding nasıl yönetilir nerden bilelim"

"Cem amca ben size öğretirim dedi"

"Hay onada holdingede"

" Diğer işede yoğunluk vermemiz gerekiyor. "

"Ben o işlere karışmam. Ne yapıyosan yap banane "

" Damla lütfen birazdaha ciddi olurmusun. Hani nerde babasının sözünden çıkmayan kız?"

" Babasının sözünden çıkmayan o masum kız babasıyla öldü. Yerine bütün ailesinin intikamını almak isteyen o duygusuz kız geldi ama daha sersem ve yeni biraz zaman ver de acımıza alışalım."

Şaşkınlıkla bana baktı ve kahvaltısını yapmaya devam etti.

Kahvaltımız bitince odamıza çıkıp hazırlandık. Ben üstüme bebek mavisi tüylü bir kazak altınada siyah kot eteğimi giydim ve kazağı eteğin içine soktum. Kot siyah ceketimi aldım. Siyah bir çantada yanıma alıp içine telefonumu cüzdanımı falan koydum. Siyah kalın tabanlı siyah botlarımıda giyince hazırdım.

Odadan çıkıp asansöre bindim. Ve giriş kata indim. Evden çıkınca Berk'in beni beklediğini gördüm. Yanına gittim ve arabaya doğru ilerledik. Binip Yıldırım Holdinge doğru ilerlemeye başladık.

Hem okul hem mafya hem holding biz bu kadar şeyi nasıl bir anda yürütücektik.

Benim dövüşüm çok iyiydi. Babam belki lazım olur diye bize küçük yaştan beri dövüş öğretiyordu. Biraz daha büyüyünce ise silah, çakı vs. kullanmayı öğretmişti. Ama bunları bu yaşıma kadar hiç kullanmamamıştım. Sanırım bundan sonra kullanmam gerekecekti.

Araba durduğunda yanımdaki Berk'e baktım. İfadesiz bir suratla bana baktı. Bende gözlerimi kaçırıp arabadan çıktım. Holdinge doğru ilerlemeye başladım. Berk'de arkamdan geliyordu. Holding'in önündeki korumalar başlarıyla selam verdi. Bende başımla selam verip holdingten içeri girdim. Direk asonsörlere doğru ilerledim. Bizi gören herkes selam veriyordu. Ben başımla selam verirken Berk sesli olarak selam veriyordu.

Asonsöre binip en üst kata çıktık. Cem abinin odasına doğru yöneldik. Kapısını çalıp Cem abinin sesini bekledik. 'Gel' sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdik.

----

Resmen holdingin başına geçiyorduk. Cem abiyle 2 saat boyunca konuşmuş ve sonuç olarak 2 ay sonra holdingin başına geçiyorduk. Şuanda ise eve gelmiş salona geçmiş mafya ile ilgili konuşuyorduk. Yani Berk konuşuyor ben ise Berk'e boş boş bakıyordum. Bana  babamın ve dedemin durumundan bahsediyordu. Neymiş onlar yer altı dünyasının krallarıymış. Yerine biz geçince Berk'e kral demişler bana kraliçe demişler. O yüzden bizde bişey yapmamız gerekiyormuş. Sonra ailemizi öldüren kişilerden bahsetti. Onlar bizim en büyük düşmanlarımızmış falan filan.

Yarın yıkılmadık ayaktayız demek için bişey falan yapıcakmışız. Ben de Berk'in yanında duracakmışım. Tam dinlemediğim için ne yapacağımızı bilmiyorum. Çünkü çok fazla uykum olduğu için koltukta uyuya kalmışım.

----

Helöööö bu bölüm biraz kısa oldu.

Ama diğer bölümde ekşınlar geliyor bakalım Damla kızımız becerecekmi?









 

Mafya İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin