Kaderden Kurtuluş - IV

3 0 0
                                    

Kalabalığın içinden güçlükle çıkarmıştı güzeller güzeli henüz tanımadığı kadını. Ufak bir tanışmadan sonra, elini uzatır ve ayağa kaldırıp ufak bir tebessüm eder Mete. Pelinsu ise ne olduğundan habersiz bir şekilde ayağa kalkıp Meteye doğru baktı, tam olarak gözlerinin içine doğru baktı. Mete, romantik bir filmden fırlamış olan bu anı ise değerlendirme niyetini belirtmek için önce davrandı.

M- Bir şeyin var mı küçük hanım?

P- Hayır sadece Burberry deconstructed panelled trench coat'um kirlendi onun dışında bir şeyim yok.

M- O ney ki? 

P- Üstümdeki pahalı kaban odun herif        "gözlerini devirir."

M- Nereden bileyim kızım? Milyon tane kıyafetiniz var. 

Pelinsu ufak bir kıkırdadıktan sonra adını sorar. Mete cevabını aldıktan sonra bu ismi hiç unutmayacağını bilmeden teşekkür edip hedefine doğru tekrar yürümeye başlar. Mete takip eder ve sorar "Nereye gidiyorsun bu karmaşada?" Pelinsu arkasına doğru bir bakış atar, bıkmış bir şekilde üfler ve cevap verir "Starbucks'a tabi ki, nereye olacak?" Mete önce savsaklar ardından ise yüksek bir kahkaha attıktan sonra koşarak kolundan yakalar. Pelinsu'nun yakarışlarına kulak asmayan Mete  biraz konuşarak, ikna ederek onunla gelmesini sağlar ve soluğu Baba'nın mekanında alırlar girmeden önce çıkan patırtıları duymuş olacak ki Pelinsu'nun elini bırakıp hemen mekana doğru koşar ve kapıyı açtığı gibi Elijah'ı görür. 

M- Baba nerede? 

E- O öldü, yeni Baba benim!

Mete sinirli bir bakış atar ve tam o anda umursamaz bakış atıp omuzlarını döndüren Elijah, Pelinsu'yu görür. Işık hızıyla yanına gidip hafifçe belini büküp dudağına kısa bir öpücük kondurmasının ardından hızlıca kucağına alıp içerideki bar masasına oturtur. Pelinsu şaşırdıktan sonra bağırmaya başladı "Sen nasıl beni öpersin??" diye söylenirken Elijah tebessüm edip tekrar öpmeye başladı, bu sefer Pelinsu'nun çırpınışlarını kendini teslimiyete bıraktı. Elijah onu üç buçuk dakikacık öptükten sonra bıraktı ve "bu sefer hoşuna gitti değil mi?" dedi. Pelinsu saçını arkaya attı, gözlerini devirdi ancak yanlış tarafa devirdiğini fark ettikten sonra birde diğer tarafa doğru devirdi gözlerini ardından "evet" diye cevap verdi kıkırdayarak. Tabi Mete şok! Sen git o kadar kızı kurtar, güvenli yere getir, insanlardan koru! Mutasyona uğramış köpek dişli herif öperek taciz etsin. Mete atarlı bir şekilde ileriye doğru atılır ve aynen şöyle der "step back lan, step back.. Bu kıza bundan sonra kimse dokunmayacak..." Pelinsu, ne kadar şaşırmış olsa da kendini çabucak toparladı, ne kadar korumacı bir erkek diye düşündü. Tam birbirlerine girecekleri esnada kapıdan sesler gelmeye başladı...

E- O geldi...
M ve P - Kim?
E - O...

Kadim...
Luppo...
Toplayıcısı...

Cümlesini bitirdiği anda kapı şiddetle kırıldı, yere düştü elini hafifçe uzattı ve tuhaf bir şekilde ingilizce konuşmaya başladı

Hand it over. That thing, your luppo... 




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Pelinsu'nun Salgını!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin