"Yine mi?" dedi umursamaz bir tavırla. Dolunay yüzüne tabiri caizse "şaaaaaaaaaak" diye vururken, Elijah cesetten bulaşan kıp kırmızı kandan gözlerini alamıyordu. Tanımadığı cesetten beslenen kadın görüyorum vesayre, o kadar umursamazım ki size anlatmayacağım bile. Tyler Durden Fight Club gibi olan güçlü vücudumla kadını cesetten ayırdım bana tıslamakla yetinebildi ancak "Ne?, sen vampir değil misin?" dedi ve gözlerinde şimşek çaktı o...o... yılanpir olan yeni bir türdü!!! Bu şok edici detayı iyice sindirdikten sonra "demek öyle..." dedi ve ışık hızıyla saldırdı. Yılanpir, "Ne???" diyebildi ancak ölmeden önce dişlerini geçirebildi, Elijah zehirlenmişti, umursamadı ve yılanpirden biraz zehir aldı sonuçta yılan gibi bir şeydi. Cesedi incelemek için gittiğinde bağırsaklarının parçalanmış ve siyah poşete rakının yanına konulmuş olduğunu gördü. Gece, rakı sofrası kurulacaktı bunlarla da kokoreç yapacak idi! Ağız tadı iyiymiş diye düşünerekten poşeti yanına aldı ve bakkala doğru gitti. Bakkala girdiğinde sol üst köşede olan küçük, tüplü televizyonunda Arka Sokaklar 436.bölüme bakan Hüsamettin abiyi gördü.
Hüsamettin Abi- Hoşgeldin evlat.
Elijah- Abi yine mi gönderme?
Hüsamettin Abi- Çok güzel dizi yapmışlar Eliyeah kardeşim, ne o poşetten kan falan damlıyor?
Elijah- Adım Elijah, El-ay-jah diye okunuyor, adam öldürdüm bağırsakları varda ondan damlıyor kan merak etme.
Hüsamettin Abi- İlahi Eliyeah hep böyle esprilisin, ne vereyim sana?
Elijah- Tuzlu fıstık birde şu şalgamdan.
Hüsamettin Abi- OooOOoo... Akşam rakı mı içiyonuz insan bi bizide davet eder kerata
Elijah- Gelirsen yerim seni abi. dedi ve güldü.
Hüsamettin Abi elini tokat atacakmış gibi yapıp, "la bi git!" diye ekledi. Zaten küpeli olduğumdan eşcinsel olduğumu zannediyor neyse hemencecik bizim kardeşler zindanına gittim. Bizimkilerle bir ufak açtık, kokorecimizi yaptık. Biraz içtikten sonra yılan zehrini çıkardım kankitoşkolarımdan biri sordu "Ne o?" yılan zehri diye cevapladım ve ekledim, bundan çok iyi bir votka yapılıyor adı da Xuan Chu olarak geçer bu Tayvana özgü içkinin. Arkadaşlar bunu içtikten hemen sonra bayıldı, ağır bir içki olmasından ötürü olsa gerek fırsattan istifade bizim Baba'nın yanına uğrayayım diyor ve gidiyorum. Çenesinin önde olmasından olsa gerek dedikleri tam olarak anlaşılmıyor olsa da iyi biridir tam bir aile adamı görünce sanırsın ki sanki manav.
Baba- Hoşgeldin oğlum
Elijah- Baba bir problemimiz var
Baba- Biliyorum oğlum...
Elijah- Peki söylemiyorum o zaman.
Baba- Söyle sen yine de
Elijah- Sırf artistik olsun diye yaptığın şeye bak, bilmiyorsun değil mi ne söyleyeceğimi?
Baba- Ailesiyle vakit geçirmeyen adam gerçek bir 'adam' değildir oğlum...
Elijah- Sırf artistik yapacağım diye neler yapıyorsun... "aşırı öfkenelenerek"
...Seni öldüreceğim
Elijah hızlı bir hareketle elini karnına geçirdi ve organlarını deldi ancak hala yaşıyordu son kelimeleri dökülüyordu ağzından "Dostluk ve para zeytinyağı ve..." diye devam ederken Elijah daha fazla katlanamayıp kalbini söktü. Özenti p*şt diyerek küfretti ve içeri geçip Baba'nın adamlarına seslendi. "Dinleyin ezikler artık buranın sahibi benim." içlerinden biri "Sahibesi mi?" demekten kendini alıkoyamadı ve bu onun kestirme ölümü oldu. Bıkkın bir şekilde korku içinde bakan diğerlerine bir bakış attı ve üfledi. Gözü televizyonu kesiyordu virüs ve tedavi yazılarını seçebildi, göz bebekleri büyüdü ve hemen adamlarını toplama emri verdi ve beklemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pelinsu'nun Salgını!!!
FantasíaYeni çıkan salgının bir aya kalmadan geçeceği düşünülüyordu ancak tedavisinin çıkmayacağı ve bu şekilde yaşayacağımız açıklanmıştı. Toplum ise buna göre şekillenmiş, insanlar buna göre yaşamaya başlamıştı. Peki ya Pelinsu Starbucks olmadan nasıl yaş...
