VIII.

2.1K 101 113
                                    

Hermione Draco'ya birşey diyemiyor sadece öylece oturuyordu. Draco ise halinden gayet memnun bir şekilde onu izliyordu.

Kapı çaldığında rahatsız olmadan kalktı ve altına boxerını geçirdi.

"Senin giyinmen uzun sürer. Ben bakarım."

"Kapıyı bu şekilde açman hiç iyi olmaz."

Draco onu dinlemeden aşağı indi.
Hermione de biran önce kalkıp toparlanmaya çalıştı.

Kapı açıldığında Otis Draco'yu o şekilde görünce bakakaldı.

"Ne istiyorsun?" Dedi Draco.

"Sen kimsin? Bu şekilde ne yapıyorsun burada?"

"Seni üzmek istemem ama Hermione seni sevmiyor. Sadece benden intikam almak için teklifini kabul etti.
Ama tekrar birlikte olduğumuzu anlamışsındır. O yüzden defolup gidebilirsin."

Otis Draco'ya sağlam bir yumruk atmayı istemişti ama o böyle biri değildi. Sakin kalmaya çalıştı. Hermione'yi dün gece ve bu sabah aramıştı ama açmamıştı. Merak ettiği için buradaydı.

"Hermione'yi görmek istiyorum."

"Ah şuan duşta. Ve sana defol dediğimi hatırlıyorum. Birdaha seni Hermione'nin yanında görmeyeceğim."

Draco yukarı çıktığında Hermione duş alıp giyinmişti bile. Nasıl bu kadar hızlı olduğunu anlamadı.

"Kim gelmiş?" Dedi sinirle.

"Eski sevgilin."

"Otis'ten mi bahsediyorsun?" Dedi Hermione endişeyle. Böyle olması hiç hoş olmamıştı. Draco evet anlamında başını salladı.

Telefonunu alıp Otis'i aradı. Bir açıklama yapması gerekiyordu.
Ama Otis meşgule aldı.

"Ona ne söyledin?"

"Birşey söylemedim. Herşey gayet net bence."

Hermione onun hala iç çamaşırı ile durduğunu farketti.

"Banyonu kullanmam da bir sakınca var mı?"

Hermione cevap vermeden aşağı indi.
Draco bunu girebilirsin olarak algıladı. Otis meselesi kapandığı için kendini rahatlamış hissediyordu.

Aşağıda dalgın dalgın oturan Hermione'nin yanına geldi. Konuşmaları gerekiyordu ama Hermione istemiyor gibiydi.
Yanına oturdu ve Hermione'ye birşey demeyecek misin der gibi baktı.

"Ne bekliyorsun?" Dedi Hermione.

"Beni hâlâ istemiyor musun?

"Draco. Bana biraz zaman ver."
Hermione'nin üzgün olduğu her halinden belli oluyordu.

"Yani artık benimle sabaha kadar sevişmek istemiyor musun?" Dedi Draco onu güldürmek istediği için.

"Draco!" Dedi Hermione ve omzuna yumruk attı.

"Senden sadece zaman istiyorum."

"Peki. Bekliyor olacağım."
Draco ona tebessümle gülümseyip kalktı. Hermione'nin doğru karar vereceğine inanıyordu.

"Ahh biliyordum. Anlatsana biraz." Dedi Ginny. Hermione olanları az çok anlatmıştı.

"Neyi anlatayım Ginny? Ayrıca birşey  hatırlamıyorum."
Bunu söylerken kızarmıştı.

"Benden tam olarak ne istiyorsun?"

"Bana akıl vermeni istiyorum. Ne yapmalıyım?"

"Onunla evlenmelisin. Zaten çocuğu da erkenden yapmışsınız."

"Kapat çeneni Ginny. Sarhoştum ve çocuk falan da yok. Sana soran da kabahat zaten."

Hermione Draco'nun nerede yaşadığını sormamıştı bile. Herhalde malikanededir diye düşündü.

Onunla konuşup konuşmamak arasında kalmıştı. Bir yandan sarılmak istiyordu ama bir yandan da cezasını iyice çeksin diye diye düşünüyordu. Draco'yla birlikte kendi de çok üzülüyordu.
Akşam müsait misin diye mesaj attı.
Draco'yu yemeğe davet edecekti.





Bu Ginny baya Dramione shipliyor 😂
Draco bu konuda çok dalga geçecek gibi 😺😺

Yeni bir olay olsun mu yoksa barışsınlar mı?

Aklınıza gelen yazmamı istediğiniz bir olay/ekşın var ?

Draco bu yemeğe gelsin mi?

Bölüm nasıldı? 💜🔮

~Endless~ Dramione Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin