Bölüm şarkısı The Beatles - Hey Jude okursanız daha güzel olur,iyi okumalar.
**
Her zaman ki gibi yatağımda bağdaş kurarak oturuyor,günlüğümü yazıyordum.
O sırada yetimhanenin kapısı açılarak içeriye görevli bayan girdi.
Elindeki küçük kağıda bakarak adımı okudu,yerimden kalkarak onu takip etmeye başladım. Yol boyunca tek bir kelime konuşmadık,neden çağrılmış olduğumu bilmiyordum,tek istediğim buradan defolup gitmekti.
Müdürün kapısında durduk,soru soran gözlerle ona bakıyordum anlamamış olucak ki,umursamadan içeriye girdi. Onu takip ederek bende girdim.
Müdür dağınık küçük masasında oturuyor,bir kadın,bir erkek iki kişiyle konuşuyordu.Tahminimce bu kişiler karı koca olmalıydı.
Geldiğimizi görünce müdür görevliyi yollayarak, oturmam için sandelyeyi gösterdi.
" Kızım,bu aile yanlarına seni evlatlık almak istiyorlar. " diyerek lafa başladı müdür.
Aileyi tepeden tırnağa süzdüğümde zengin oldukları, lüks kıyafetleri ve bakımlı vücutlarından anlaşılıyordu.
Kadın sarı saçlarını arkaya atarak,içtenlikle gülümsedi. '' Jack, çok güzel değil mi? ''
Adının Jack olduğunu öğrediğim adam,karısının dediklerini başıyla onayladı.
'' Pardon ,yanlış duymadıysam beni mi istiyorsunuz? '' şaşkın şaşkın bakıyordum,18 yıldır kimse beni evlatlık edinmemişti,sonunda dileğim gerçekleşiyordu. Aman Tanrım!
'' Evet canım, adım Mina. '' kocasını gösterek ''' Yakışıklı beyfendi de kocam Jack, kendisi ingilizdir. '' Son kurduğu cümle komiğime gitmişti ki tebessüm ettim,ingiliz olduğu zaten adından belli oluyordu.
Müdür gereken evrakları hazırlayıp işleme koyduktan sonra tekrar odama götürüldüm, çok mutluydum artık kendimi hapishane de gibi hissetmeyecektim. Petek ve Jack iyi insanlara benziyordu,sonunda normal hayatım ve ailem olabilecekti.
**
Akşam görevli tekrar gelip,sabah arabayla beni alacaklarını söyledi. Evrakların bu kadar çabuk bitmesi ve ailenin beni yanına bu kadar erken almak istemesi şaşırtmıştı. Sabah olduğunda iki,üç eski kıyafetlerimi küçük bir çantaya sığdırarak yola çıkmaya hazırlandım. Bekçinin önünde duran,siyah arabayı incelemeye başladım. Yüksek ve görkemliydi, içine oturduğumda koltukların rahatlığını hissettim,şöför arabayı çalıştırdığında yola çıkmaya başladık.
Sonbaharın esintisini veren ağaçların yapraklarının şırıltısıyla yola devam ediyorduk,bu ürkütücü yolun eve giden yol olması beni korkurtmuştu.
Bu gizemli yoldan sonra nihayet eve gelebildik,kapıyı açtıklarında tüylerim diken dikendi,evin içerisine girdiğimde 2 katlı bir villaydı,her yer özenle döşenmiş antika eşyalarla doluydu. Merdivenlerden ses tıkırtısı duyduğumda bakışlarımı oraya çevirdim. Sarışın,kahverengi gözlü uzun boylu,yapılı olan çocukla,esmer,ela gözlü,kahverengi saçlı kız aşağıya indiler. Kız da diğeri gibi uzun boyluydu.
Mina '' Bende tam size seslenicektim,yeni üyemize hoşgeldin diyin çocuklar! '' dediğinde onların çocukları olduklarını anladım.
Çekingen bir ifadeyle onlara baktım,kız içtenlikle bana sarıldı. '' Hoş geldin,adım Lina umarım iyi anlaşırız. ''
'' Memnun oldum, bende Hüzün. ''
Sarışın çocuksa soğukkanlılıkla yüzüme bakıyordu,öyle bakması kötü hissetmeme sebep oldu.
